telefonuna 100 kontör yüklemiş insan

aynı zamanda parça kontör de almış, anne babasından kontör dilenmiş, erotik resim indireceğim ayağına 500 kontör eksiye düşmüştür, hatta ve hatta meşhur nar paketini kullanmış insandır.

kontorler ile yapılan bakiyeli iletişimdi. kontor biterdi millet ödemeli arardı.

aralarında yer aldığım insan kümesidir.

bir mesaj 2 kontördü, sevgililerimize mesaj atmak yerine, seni düşünüyorum anlamında çaldır kapat yapıyorduk. ya böyle söyleyince ne kadar saçma geldi ama vallahi öyleydi.

üstelik şeş kaza bir melodi falan alırsanız, vay babam vay..

100 kontör yükleyen insanlar bu işe, hazır kartlar ile başladı. kartın arka yüzeyini kazıyıp, çıkan şifreyi giriyorduk. bazen sallamasyon şifre denediğimiz bile oluyordu.

daha sonra kontör bitmesine önlem olarak, bir de ödemeli arama dönemi çıktı ki en fenası oydu. size ödemeli geliyor, ya zaten sizde de yok, siz de ödemeli atıyorsunuz ve iş orada bitiyor. garip zamanlar yaşayan garip insanlardık.

100 kontöre 10 dakika konuşurdun. bir mesaj 2 kontördü, çok karanlık dönemlerdi o zamanlar.

o yüzden çağrı atardık 1 kontör kalınca hesapta.
1 çağrı geliyor musun.
2 çağrı birazdan geliyorum.
3 çağrı bensiz devam edin.

20 milyon lira (20 lira) karşılığında yükleyen insandır. 100 kontürle 50 kısa mesaj gönderilebilir ya da 10 dakika konuşulabilirdi. benim çocukluk zamanıma denk geldiği için 100 kontürü saçma sapan duvar kağıtlarına, logolara, melodilere harcardım. 3310'a bir duvar kağıdı 16 kontürdü. 5110'a duvar kağıdı uyumlu olmadığı için verdiğim kontür de boşa gitmişti. ama logo yükleyebilmiştim. bir de sevgilisiyle konuşanlar, sevgilisine kontür alanlar vardı. nasıl para yetiştirdiler bilmiyorum.

o kontör kartlarını deli gibi özledim sözlük! hele ki jelatinini yırttığımdaki mutluluğumu.

çağrı ile haberleşilen günlerdi sonra seçtiğin 10 numara ile 10 dk 2 kontür muhabbeti çıkmıştı, 1000 sms 30 kontür müydü? onu hatırlamadım işte. değişik zamanlardı.

sevgilinin telefonuna da 100 kontör yüklemiş olması olasıdır.

ergenliğimi hatırlatan, yememden içmemden kesip, para biriktirip aldığım şeydir. iletişimin değerli olduğu günlerdi. ödemeli aramak, eziklikti bana göre* kendimi ezik hissetmemem için de, okul günlerini çok aç geçirmişliğim vardır. ey gidi insan ey. nerden nereye. *

üniversite yıllarımın anahtar kelimesidir 100 kontör efendim.

güzel insan.

-20 kontöre kadar düştüğü için 80 kontör ile hayatına devam edecektir.

100 kontör demişken. durun bir anımı anlatayım.

2004 yılı nisan ayı. havalar yavaş yavaş ısınıyor diya arada terasta oturuyoruz arkadaşlarla beraber. birazcık da aileden uzak oturma çabası işte. sonuçta yirmili yaşlarında 3-4 genç kişisel alan istiyor.

o yaşlarda ders/deneme sınav kritiği beş on dakika sürerken geri kalan zamanda full geyik, karı kız muhabbeti. tabi o arada gelsin şalgamlar gitsin boşlar.**

şimdiki gibi akıllı telefon da yok. elimizde/belimizde takoz kadar telefonlarla dolaşıyoruz. arkadaşlardan biri kontör almış onu yükledik. her şey normal tabi. nasıl bir yokluk içindeysek artık, ara ara kontör sorgu yapıp duruyoruz. sanki değişen bişey varmış gibi beş on dakika arayla birimiz sorguluyor. çıkan kalan kontör:100 yazısını birbirimize gösterip gülüşüyoruz. keyifler yerinde.

derken telefon sahibi cüzdanından küçük bir kağıt çıkarıp. verin lan kontörümle şu resmi satın alacağım dedi. resim dediği de siyah beyaz ekranda noktalarla yapılmış bir gül figürü.* tvde alttan geçen kodu not etmiş keriz. şartlarına da bakmamış üstelik.

mal onun tabi. hiçbirimiz bişey diyemedik. kodu yazdı not ettiği numaraya gönderdi. bir iki dakika içinde mesajlar gelmeye başladı. her mesaj tonundan sonra kontör sorgu yapıyoruz. hep iki iki düşüyor. bir kaç kontör gider dedik. ama umduğumuzdan uzun sürdü. beşinci mesajdan sonra bir gerilim aldı ortamı.

az önce gülen eğlenen gençlerden eser yoktu. hepimiz telaşla mesaj gelecek mi diye beklemeye koyulduk. bu gerilim hepimizi yordu tabi. biri kapatın *şu zımbırtıyı diyince hepimiz davrandık tabi telefona. telefonu tutan tırrek de telaşla telefonu kapatmak için cihazın arka kapağını açıp bataryasını çıkardı.**

o an bi gülme aldı bizi, koptuk tabi. sanki son anda bomba patlamadan, imha etmişiz gibi rahatlamıştık. üç beş dakika sonra muhabbete koyulduk. bir süre sonrada cihazı açmaya karar verdik.

cihazı açmamızla bi ton mesaj geldiğini gördük tabii. hemen bir kontör sorgu yapıp bi baktık ki 32 kontur piç olmuş. allahsızlar. acımadan 32 kontörü içetmişlerdi. kalan kontör:68 yazıyordu.

cihazın sahibi o gül figürünü aylarca ekranında tutttu. çok sevdiğini söylerdi ama hepimiz bilirdik ki verdiği kontörlere değsin diye tuttuğunu. bi bedel ödemiş sonuçta. çünkü kullanmasa çok pis alay konusu olacaktı.

(bkz: bu da böyle bir anımdır)

kontör yükler, polofonik zil sesi indirirdim. telefon nokia 3110i.

ne güzel yıllar, zamanlardı, zamanlar (mış) .
kahpeligin, kolpalıgın bu kadar yaygın olmadıgı, ihanetin, hıyanetin, yalanın, dolanın, riyanın, arsızlıgın bu kadar revaçta olmadıgı yıllar.

genellikle market ya da telefoncularda kontör kelimesinin farklı yazılışlarına şahit olmuşluğumuz vardır

bu şarkı onlara :

ödemeli arayan insan için baş tacıdır.

kartın arkasını kazırken fazla bastırıp rakamı silme korkusu. ne günlerdi ya?

rahmetli babam her ay 250 kontür yüklerdi telefonuma, başlığı görünce aklıma geldi üzüldüm lan sözlük.

neyse bu vesileyle tekrar babamı yad etmiş olayım, babalık neymiş biz sen de gördük allah gani gani rahmet eylesin.