terry pratchett

diskdünya çatısı altında topladığı, cadılar, muhafızlar, büyücüler ve en önemlisi ölüm karakteri ve ayrı ayrı kitapları ile fantastik kurguda yeni bir dönem başlatmış ingiliz yazar.







1948 doğumlu yazar, 2015 yılında hayatını kaybederken, en üzüldüğü durum ilerleyen alzheimer hastalığı idi. kendisi yazdığı ve yaşadığı onca şeyi unutmanın çok büyük bir lanet olduğunu söylerken, her şeyi unutmadan önce mümkünse ötenazi hakkını kullanmayı bile dile getirmişti.

kahkahalar eşliğinde okumak istediğiniz bir fantastik kurgu eser arıyorsanız, diskdünya'ya başlamalısınız. deli dolu yayın evi tarafından tekrar basılan kitaplar, yukarıda bahsettiğim gibi karakterlerin ekseni etrafında dönüyor ve okuma sırası bu karakterlere göre değişiyor.

örneğin ölüm kitaplarını okumak isterseniz, mort, tırpanlı adam, ruh müziği şeklinde okuyabilirsiniz.

tıpkı tolkien gibi, kendi fantastik evrenini yaratmış ve bu evrende geçen onlarca kitap yazmış müthiş yazar. disk dünya serisini okumayan varsa (seri kırk küsür kitaptan oluşuyor) okumaya başlamadan önce internetten mutlaka okuma sırasına bakmasını öneririm. kitapları aynı dünyada geçen mini seriler olarak da sınıflandırabiliriz. dolayısıyla kitapları yazılış sırasıyla okumanıza gerek yok ancak kendi serileri dahilinde okursanız daha anlaşılır olur. seriye daha iyi hakim olmak için “büyünün rengi” ile başlarsanız daha iyi olur.

ingiliz mizahi seviyorsaniz nimettir. neil geiman ile yazdığı kitap çok iyi olup dizisi de var. rahmetlidir.

yarattığı 41 kitaplık (bkz: discworld) evreni ile, hayatıma başka bir yazarın yapamayacağı ölçüde dokunmuş ingiliz yazar.

benim hayatım, terry pratchett öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrılıyor. kitaplarıyla tanıştıktan sonra çok daha renkli ve eğlenceli hale geldi. yazdığı her şeyi -başkaları tarafından en az sevilenleri bile- taparcasına severim. üzerinde tartışmayı kabul etmeyeceğim tek konu. karakter, bilhassa güçlü kadın karakter yaratmakta ve dipnot kullanımında bir ustadır.

pterry, (bkz: unseen university)’de sürdürüyor ebedi yaşamını. görünmez üniversite’nin koridorlarına dolaştığını, hayranlarını gördüğünü, bizimle eğlendiğini, kütüphaneci ile sohbet ettiğini biliyorum. rincewind’e benden selam ilet ve son nefesime kadar sana minnettar kalacağımı bil.
huzur içinde uyu.

yarattığı (bkz: discworld) ile, hayatım boyunca kendisine minnettar kalmamı sağlayacak muhteşem insan.

çocuk kitapları da dahil olmak üzere yazdığı her şey okunmalı dediğim nadide yazarlardan. diskdünya’nın neredeyse tamamı kahkahalarla okunuyor. insanlardan utanıp evde okuyayım bari, insan içinde bu kadar gülmeyeyim dediğim yerler oldu benim. dünya bir yana, (bkz: pterry) bir yana.

(bkz: rincewind), (bkz: sam vimes), (bkz: esmerelda weatherwax), (bkz: gytha ogg), (bkz: tiffany aching) ve niceleri. kusursuz kusurlu, muhteşem kahramanlarla tanıştırdı ve o kahramanlara aşık etti bizi. iyi ki bu dünyadan bir terry pratchett geçti. ruhun (bkz: unseen university)’de bir yerlerde biliyorum. sihirbazlar ve cadıların asla eve dönemediğiyle ilgili söylenenleri biliyorum ama sen evindesin. huzur içinde uyu.

kendisi favori yazarlarım içinde ilk üçü zorlar. inanılmaz zeki ve komik bir insandır. fantastik hikaye deyip geçmemek lazım. hikayelerinde hayat, ölüm, kadın hakları, ilişkiler, toplum, din, inançlar, bilim, iyilik ve kötülük gibi temel kavramlarla ilgili gerçekleri ve sorunları öyle muzip bir şekilde ele alır ki öldüğüne en çok üzüldüğüm insanlar içinde yer almıştır. keşke çok daha uzun yaşayıp bir bu kadar daha eser bıraksaydı (evet gözüm doymuyor).

delidolu yayınevi tarafından disk dünya serisinin tekrar basılmaya başlaması eksikleri tamamlamak adına güzel oldu (ölümüyle beraber bazı serilerin yarım kalması üzücü). disk dünya en meşhur eseri olsa da johnny maxwell serisi, viran şatodaki ejderhalar, muhteşem maurice ve değişmiş fareler, cadının elektrikli süpürgesi gibi gençlere ve çocuklara yönelik kitapları da oldukça eğlencelidir.
bunlar haricinde neil gaiman, stephen baxter gibi yazarlarla ortak çalışmaları da mevcuttur (ki neil gaiman ile birlikte yazdıkları (gbkz: kıyamet gösterisi) benim için bu iki yazarı bir araya getirmesi açısından oldukça özeldir).

ayrıca kendisi kraliçe tarafından "sir" ünvanına layık görülmüştür.