1.
blue period
tsubasa yamaguchi tarafından yaratılmış aynı isimli manga serisinden uyarlanan, 12 bölümlük sakin, minnoş, tatlış mini anime serisi.
itiraf etmek gerekirse sevgili netflix karşıma öneri olarak her çıkarttığında önyargılı bir şekilde atlamasaydım çok daha önceden izlemiş olabilirdim zira anime 2021 yapımı. gelin görün ki şu dünyada zevklerine en çok güvendiğim insanın bile beraber izleme önerilerini birkaç kere geçiştirip, sonunda kendisi tek başına izlemeye başlayıp çok sevdiğini dile getirdikten sonra diziyi izlemeye başladığım doğrudur (ne demiş bir dahi : önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan daha zordur!)*.
neyse efenim elbette bu önyargılarımı oluşturan durum genellikle sanat/sanatçı ile ilgili filmlere, dizilere v.s. baktığımızda konunun çok romantik, aşkın ve gerçeklerden uzak bir şekilde ele alınması aslında (atomun hiç mi suçu yok!)*.
ancak bu açıdan güzel sanatlar fakültesi giriş sınavlarına hazırlanan yaguchi’nin yaşadığı sürecin gerçekçiliği beni oldukça şaşırttı, bunu şahsen dile getirmeliyim. popüler ve çalışkan, mükemmel öğrenci yaguchimizin ilk başlarda çok manasız bulduğu halde sonradan sanatla ilgilenmeye başlaması (ya da sanatla ilgilenme ihtiyacı) yine oldukça güzel oturtulmuştu hikayeye. bunun dışında tüm yan karakterlerin küçük küçük sahnelerde kendi hikayelerine şahit olmamız hem ana karakterin duygusal gelişimine katkı sağlayacak şekilde hem de yan karakterleri sadece birer figüran olmaktan çıkartıp gerçek birer kişi olarak algılatmak adına iyi kullanılmıştı diye düşünüyorum.
sadece sanatla ilgilenenlerin değil “ya ben hiç yetenekli değilim bu konuda, ama çok isterdim!” diyen herkesin izlemesini tavsiye ediyorum. sanat üretme ile ilgili güzel ve oldukça gerçekçi bir bakış açısı kazandırması açısından değerli olacaktır kanımca.
e madem dizimizin ismi picasso’nun mavi dönemine göndermede bulunuyor, girdiyi de kendisinin bir sözü ile kapatalım: yapabileceğini düşünen yapabilir yapamayacağını düşünen yapamaz. bu değişmez ve tartışılmaz bir kuraldır.
sayoonara!
itiraf etmek gerekirse sevgili netflix karşıma öneri olarak her çıkarttığında önyargılı bir şekilde atlamasaydım çok daha önceden izlemiş olabilirdim zira anime 2021 yapımı. gelin görün ki şu dünyada zevklerine en çok güvendiğim insanın bile beraber izleme önerilerini birkaç kere geçiştirip, sonunda kendisi tek başına izlemeye başlayıp çok sevdiğini dile getirdikten sonra diziyi izlemeye başladığım doğrudur (ne demiş bir dahi : önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan daha zordur!)*.
neyse efenim elbette bu önyargılarımı oluşturan durum genellikle sanat/sanatçı ile ilgili filmlere, dizilere v.s. baktığımızda konunun çok romantik, aşkın ve gerçeklerden uzak bir şekilde ele alınması aslında (atomun hiç mi suçu yok!)*.
ancak bu açıdan güzel sanatlar fakültesi giriş sınavlarına hazırlanan yaguchi’nin yaşadığı sürecin gerçekçiliği beni oldukça şaşırttı, bunu şahsen dile getirmeliyim. popüler ve çalışkan, mükemmel öğrenci yaguchimizin ilk başlarda çok manasız bulduğu halde sonradan sanatla ilgilenmeye başlaması (ya da sanatla ilgilenme ihtiyacı) yine oldukça güzel oturtulmuştu hikayeye. bunun dışında tüm yan karakterlerin küçük küçük sahnelerde kendi hikayelerine şahit olmamız hem ana karakterin duygusal gelişimine katkı sağlayacak şekilde hem de yan karakterleri sadece birer figüran olmaktan çıkartıp gerçek birer kişi olarak algılatmak adına iyi kullanılmıştı diye düşünüyorum.
sadece sanatla ilgilenenlerin değil “ya ben hiç yetenekli değilim bu konuda, ama çok isterdim!” diyen herkesin izlemesini tavsiye ediyorum. sanat üretme ile ilgili güzel ve oldukça gerçekçi bir bakış açısı kazandırması açısından değerli olacaktır kanımca.
e madem dizimizin ismi picasso’nun mavi dönemine göndermede bulunuyor, girdiyi de kendisinin bir sözü ile kapatalım: yapabileceğini düşünen yapabilir yapamayacağını düşünen yapamaz. bu değişmez ve tartışılmaz bir kuraldır.
sayoonara!
devamını gör...