#ödüllü filmler

öne çıkanlar | diğer yorumlar

irlandalı yönetmen martin mcdonagh'ın harika bir iş çıkardığı, 2022 yapımı ''fantastik'' dram filmi.
teoride gerçekleşmesi az mümkün gibi görünen şeylerin, peşi sıra durmaksızın yaşandığı bir dram filmi de diyebiliriz, evet..
feyyaz uçar'ın ''gibi''si gibi ama komik değil..
ha, komik sahneler de var ama amaçlanan şey komedi değil..
gözleri yaşartacak bir dram yaşanıyor bu filmde
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

filmin başrolünde irlandalı yıldız aktör collin farrel var... ve yine film, 1923 irlandası'nda geçiyor.
hatta irlanda adası'na bağlı küçük bir adada...
adanın da adasında yani.
filmde yaşanan mevzular da inanın buna benzer...
dıdının dıdısının dıdısı...

fakat ne var bu filmde?
mükemmel bir sadelik var ve muazzam bir anlatım var...
''film gibi bir film'' diyebiliriz rahatlıkla...

detaya inersek eğer neler var neler anlatılacak da, belki o da başka zamana...
devamını gör...
bugün izlediğim ve hayran kaldığım sinema şaheseri. son derece felsefi, edebi, sosyokültürel bir arka planı ve dinamikleri var. ayrıca görsel açıdan ve oyunculuk olarak en üst düzeyde. sinema tarihinde bir yeri olacaktır. zaten bu yönetmenden başkası da beklenmez. gerçek sinema tiryakileri atlamasın. aksiyon sevenler bulaşmasın.
devamını gör...
2022 yapımlı filmdir. irlandalı yönetmen martin mcdonagh tarafından yazılmış ve yönetilmiştir.

film 1923 yılında geçer.
iki yakın arkadaş olan colm ve padraic'in arasının birden bozulmasını ve bu arkadaşlığın bitimini konu edinir.
colm ansızın padraic'den hoşlanmamaya ve eğer onunla konuşursa kendi parmaklarını kesmekle tehdit eder.

colm bir kemancıdır, parmakları ona lazımdır ama padraic'i son zamanlarda o kadar ebleh bulur ki, ''benimle konuşma, parmaklarımdan vazgeçiyorum sen sırf benimle konuşma diye'' vazgeçer ve olaylar devam eder...

çok spoiler vermemek adına her şeyi yazmak istemiyorum ama film müthişti!
birini çok sevdiği halde ondan vazgeçmek zorunda kalmayı derinden hissettirdi. tavsiye ederim mutlaka. 1 saat 54 dakikalık bir filmdi. güzeldi.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
başlık altına yazılan yorumlarda film anlatılmakla kalmamış daha da anlamadıysanız işte fotografları denilerek spoiler nasıl verilir üzerine doktora tezi yazılmış. bir filmdeki müzikler kalmış onu da ben ekliyim :p film bittiğinde ben ne izledim diyorsun. ödülleri toplamışlığı aklına geliyor benim algımı aşan bir şeyler var demek ki diyorsun. mekan, müzikler olağanüstü. küçük emrah kaşlı aktör döktürmüş. hayatın sonuna yaklaşırken birşeyler bırakarak hatırlanma istediği, monoton geçen yaşam sonrasında elde avuçta bir şeyin kalmamasıyla beraber dış dünyada olan bitenden bi haber yaşamayı kendine dustur edinmiş insanların hikayesi. adama demezler mi sen van gogh musun gardaşım öyle bişeylerini keserek hatırlanasın? diğer yandan duyduğu tek cümleyle en değerli şeylerini arkadan bırakıp gitme cesaretini gösterenlerin de hikayesi. herbokolog cadı ve meraklı melahat bakkal favorim. bi de küfürbaz peder :)
devamını gör...
bir martin mcdonagh filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
daha önce in brugges, three billboards outside ebbing missouri ve seven psychopaths filmleri ile de tanıdığımız ve t-rap klibi çekse oturup izleyeceğim martin mcdonagh bu filmin senaryosunu da kendisi yazmıştır. six shooter kısa filmi ile oscar kazanmış olan yönetmenin bu filminde başrollerde colin farrell ve brandon gleeson oynamaktadır. belirtmeden geçemeyeceğim bence en iyi colin farrell oscarı diye bir ödül olmalı ve her sene colin farrell'a verilmeli bu ödül.

hikayemiz irlanda'da bir nevi inziva mekanı olan bir adada geçiyor. colm ve padraic iki yakın arkadaştır ve her yakın arkadaşlıkta olduğu gibi onlarınkinde de bazı ritüeller vardır. içki içip birbirlerine bir şeyler anlatmak gibi.

ancak colm aniden bir gün padraic ile konuşmayı keser. hiçbir açıklama da yapmaz. colm için bu arkadaşlık bitmiştir ama bu durum padraic'i filtreli dertlere gark eder. anlam vermek için kıvranan padraic bir yandan da arkadaşı ile arasını düzeltmeye çalışır ama işler çığrından çıkar.

son zamanlarda izlediğim en iyi filmdi.
devamını gör...
gerçek bir sinemaseverin kaçırmaması gereken bir film. her filmin anlatımı farklıdır. temelinde insan sorunlarına eğilen bir film. izleyen ve kötüleyen herkesin filmden bir anlam çıkarmaya çalışmasını anlıyorum ama bir film bu kadar basit değil maalesef. kurgusu, karakter gelişimi, senaryosu, oyunculuğu ve görüntü yönetmenliği ve yönetmenliği çok iyi. küçük bir kasabanın özetini iki yakın arkadaş üzerinden vermiş bize:
umut, umutsuzluk, hapsolmuşluk, rutin, yalnızlık, depresyon.
bir saat ellidört dakika su gibi aktı gitti. her bir karakterin burada tahlilini yapabilirim, göndermeleri, sarkastik lafları falan... ama iyi bir sinema izleyicisi için bunları çok kolay sunduğu için satırları işgal etmeyeceğim.
devamını gör...
the banshees of ınisherin (2022)

bu filmi bugün karaca sinemasında izledim. o kadar karanlıktı ki, bir ara insanları seçmekte zorlandım desem yalan söylemiş olmam. sözde sinema aşkıyla yanıp tutuştuğunu iddia eden mekanların bile filmlerin parlaklığını kısmasından kusacak hale geldim artık. neyse...

bu masalsı ama bir tık abartıldığını düşündüğüm filmden biraz bahsetmek istiyorum. film colm isminde bol bol sorgulayan, sanat icra eden bir ağabeyimizin, en yakın arkadaşı suilleabhain (kuran'da sure ismi gibi) ile arkadaşlığını bitirmek istiyor. suilleabhain ise bunun nedenini merak edip arkadaşlığını devam ettirme yolunda çabalıyor ve öykü böylece başlıyor.

senaryo eh. hatta bu masalsı film için kötü bir senaryo bile diyebilirim. tıpkı 19.yüzyıl'ın sıkıcı köylü öykülerinden birini dinlemişim gibi hissettim ama film yerinde kullanılan komik diyaloglar ile insanı içerisine çekiyor. insanın bazı noktalarda gerçekten sorgulamasına sebep oluyor diyebilirim ama ekşi'de üzerine götten uydurma metaforlar uydurulacak kadar derinliği olduğunu düşünmüyorum.

bu filmi çekici kılan şey görüntüsü bence. inanılmaz masalsı, yer yer şiirsel, o kadar hoş manzaraları var ki, bir zamandan sonra o köyün içerisine girmiş gibi hissediyorsunuz. filmden lighthouse izlerken aldığım o büyülenme etkisini aldım diyebilirim.

oyunculuklara ise laf söyleyemem, gördüğüm yerde döveceğimi düşündüğüm sinsi suratlı barry keoghan bile yardırmış, düşünün artık.

görüntü güzel olsa da üstte söylediğim gibi senaryo çok kötü, bundan dolayı bu filmin 7.8 alması da bence biraz abartılmış. 6.8 ideal buna.

bu filmden olsa olsa güzel bir festival filmi olur, oscar falan verirseler gerçekten saçma olur. bu senaryo ile oscar kazanırsa çok pis söverim.
devamını gör...
türkçe çevirisiyle ''inisherin'in ölüm perileri'' (2022)

oscar adaylığı dolayısıyla adına rastladığım ve izlediğim 3 saate yakın sürede beni kendine hayran bırakmış film. colin farrel ve brendan gleeson'un başrollerinde olduğu eser geçen yılın en iyi filmlerinden biri olduğunu net bir şekilde kanıtladı. irlanda yapımı film arkadaşlıkları aniden sona erdiğinde iki kişinin arasında yaşanan çatışmaların sürecini ve bunun insanların hayatındaki sonuçlarını ele alıyor.

filmin çekildiği irlanda'daki ınishmore ve achill adaları'ndaki manzaralar, izleyicinin gözlerine bir doğal güzellik ziyafeti sunuyor. gündüz sahnelerindeki denizin mavisiyle çimlerin yeşilinin o canlı uyumu insana kendini masal kitabında gibi hissettiriyor. ayrıca dipnot olarak da genç oyuncu barry keoghan'ın olağanüstü performansı ilerde çok iyi bir sinema yıldızı doğacağının sinyallerini bağıra bağıra veriyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


oscar 2023 ödülleri sonrasında yazdığım bu incelemeyi; filmin hiçbir dalda ödül almadan töreni kapatmasıyla yaşadığım hayalkırıklığı ile oscar töreninin son yıllarda geldiği hali kınayarak yazımı sonlandırıyorum..
devamını gör...
bir arkadaşımın önerisiyle izlediğim film. açıkçası izledikten sonra oscar almamasını çok yadırgadım.
oyunculuklar bence muazzamdı. tiyatro metni gibi yazılmış bir hava hissettim ama ağır ilerlemesine rağmen oldukça akıcı bir yapımdı. görseller muazzam, atmosfer ve onu destekleyen müzikler harika. ana karakterler olsun, başarılı yan karakterleri olsun övgüyü gerçekten hak eden bir yapım.
ayrica kendimi bildim bileli varoluş sorgulama temalı filmler ilgimi çekmiştir ve bu filmde de çok güzel allegorik bir anlatımla varoluş sorgulaması mevcut.

özetle, izleyin, izlettirin arkadaşlar :)
devamını gör...
bence katmanları olan bir film. iç savaş boyutunu bilmiyorum ama ona da göndermeleri olduğu muhakkak.

bazı insanlar doğar ve doğduğu yaşamı sorgulamaz. onun için her şey zaten bellidir.

filmde her gün aynı yere gelen , aynı kişilerle aynı muhabbeti yapan bir adam var. bu bir nevi bizim kahve muhabbeti dediğimiz olaya tekabül ediyor.

hayatını bu şekilde konfor alanında sürdürmek çok daha kolay. çünkü sen herkesi tanıyorsun herkes seni tanıyor. toplumsal olarak durduğunuz yer belli. her şey yerli yerinde.

ölüp gidince de gelip cenazenizde dua ediyorlar ve bitiyor. öbür adamsa bunu kırmak için uğraşıyor ve bu uğurda bedel ödüyor.
devamını gör...
martin mcdonagh filmi olup 2022'de vizyona girmiştir.

bir gün padraic ve colm adında iki can dostunun ortada hiçbir sebep yokken aralarının açılmasını, sevdiğin birini hayatından çıkarabilmenin ne demek olduğunu anlatıyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

+seni sevmiyorum.
-ama dün seviyordun.


adamın konuşmasın diye kendi parmağını kesmekle tehdit etmesi ve faytonda ağlaması ve evde arkadaşı varken evi yakması en vurucu yer sanırım.
devamını gör...

+seni artık sevmiyorum
-ama dün seviyordun.


geçen sene izlediğim martin mcdonagh filmi olup padraic ve colm adında iki dostun bir gün ansızın aralarının açılmasını anlatır.
dekor, dönemin yaşantısı, oyunculuklar mükemmeldir.
yoksulluk, arkadaşlık, sevgi gibi temalara da değinilir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
film bir görsel şölendir; irlanda'ya gitmiş kadar olduğumuz bir filmdir, yaşlı olan arkadaş daha genç olan arkadaşından bir gün ansızın soğur, seninle artık konuşmak istemiyorum, seni artık sevmiyorum der, arkadaşı ise şok olur, bir anlam arar, sebep göstermeden bir ilişkiyi bitirmek kadar acısı yoktur, karakter bunu derinden hissettirir, can dostu ona ghosting yapmıştır.

üstelik der ki; benimle konuşursan parmaklarımı kesicem, dediğini yapar da.

filmin alt metninden çıkarabileceğimiz ders bireysel yalnızlıklar, vazgeçmek, en sevdiğinden bile vazgeçebilmek gerektiği, onsuz hayat cehenneme dönse de onu hayatından çıkarmak gerekiyorsa yine de çıkarmak gerektiği.

bazı sahneleri komik, bazıları çok dokunaklı, ağlatabilir.

fayton sahnesinde biraz kötü olduğumu hatırlıyorum, sırf arkadaşı parmaklarını kesmesin diye susmak zorunda kaldığı ağladığı sahne.

yangın sahnesinde arkadaşın içerde olduğu sahne baya iyiydi.
devamını gör...
22 yıllık dostumla temelli kırgınlığımızın üzerine izleyince bana çok koyan film. hislerimi film yapmışlar adeta. üstüne de oscar adaylığı filan.

spoyler
hani colm doherty dostluğunu kestiği pádraic súilleabháin'a 50 yıl sonra unutulacak olduğunu, hatırlanmak üzere mozartı örnek verdiği sahne var ya, işte orda o bencil colm'a ağız dolusu sövdüm. neydi abi seni neydi seni sayan seven adamın yüreğine sığamamazlık neydi? neydi o ben unutulmak istemiyorum kibri? aşağılık kompleksinin kolaya kaçan tezahürü işte.
devamını gör...
ben bunu ayıla bayıla sevdiğim bir insana izlettim zorla. neymiş efendim insan baygınlık geçiriyormuş izlerken. neyse.

james joyce'un üzerine irlanda'ya gitmek için bana bir sebep daha veren film. hayatın ne kadar kırılgan, ilişkilerin ne kadar hassas olduğunun böyle aktarılabileceği hiç aklıma gelmezdi. zaten buna da sanat deniyor değil mi? bir aksiyon filmi gibi nefes nefese izlemiştim ben. bitirdiğimde de tokat yemiş gibi olmuştum çünkü çok sevdiğim bir arkadaşım galiba onunla bir kez daha konuşmaa çalışırsam parmaklarından birini kesmeyi düşünüyordu. bunu anlamıştım.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"the banshees of inisherin" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim