türkçe adı: cazcı kardeşler
1980 yılında gösterime girmiş amerikan filmi. jake hapisten çıktıktan sonra, beraber kardeşi elwood ile yeniden bir araya gelir. istekleri 5.000 dolar toplayarak kardeşlerin büyüdüğü yetimhaneyi kapanmaktan kurtarmaktır. ikili, eski gruplarını tekrar bir araya getirerek parayı kazanabileceklerine inanıyorlardır. ancak, birkaç konser verdikten ve polis de dahil olmak üzere birkaç düşman kazandıktan sonra, kardeşler parayı zamanında teslim etmek için göz korkutucu bir ihtimal ile karşı karşıya kalırlar.
1980 yılında gösterime girmiş amerikan filmi. jake hapisten çıktıktan sonra, beraber kardeşi elwood ile yeniden bir araya gelir. istekleri 5.000 dolar toplayarak kardeşlerin büyüdüğü yetimhaneyi kapanmaktan kurtarmaktır. ikili, eski gruplarını tekrar bir araya getirerek parayı kazanabileceklerine inanıyorlardır. ancak, birkaç konser verdikten ve polis de dahil olmak üzere birkaç düşman kazandıktan sonra, kardeşler parayı zamanında teslim etmek için göz korkutucu bir ihtimal ile karşı karşıya kalırlar.
*national film preservation board (2020)
*motion picture sound editors (1981) - golden reel ödülü
*motion picture sound editors (1981) - golden reel ödülü
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "gelecek nesile nick kalmadı" tarafından 21.01.2021 00:28 tarihinde açılmıştır.
1.
the blues brothers 1980 tarihli müzikal-komedi filmi. yönetmenliğini john landis'in yapmıştır. jake blues ve elwood blues adlı iki kardeşin (kendilerinde) kutsal bir görev için ortalığı tarumar etmesi anlatılır. kardeşleri john belushi ve dan aykroyd canlandırmıştır.
film, aretha franklin, james brown, cab calloway, ray charles ve john lee hooker gibi önemli müzisyenlerin performanslarına da yer verir.
orkestra da filmde önemli rol oynar
orkestra üyeleri:
alan rubin - trompet
donald (duck) dunn - bas gitar
lou (blue lou) marini - saksafon
matt (guitar) murphy - gitar
murphy (mr fabulous) dunne - klavye
steve cropper - ritm gitar
tom (bones) malone - saksafon
willie hall - bateri
edit:afiş
film, aretha franklin, james brown, cab calloway, ray charles ve john lee hooker gibi önemli müzisyenlerin performanslarına da yer verir.
orkestra da filmde önemli rol oynar
orkestra üyeleri:
alan rubin - trompet
donald (duck) dunn - bas gitar
lou (blue lou) marini - saksafon
matt (guitar) murphy - gitar
murphy (mr fabulous) dunne - klavye
steve cropper - ritm gitar
tom (bones) malone - saksafon
willie hall - bateri
edit:afiş
devamını gör...
2.
dan aykroyd beyefendinin aşırı karizması ile bad boy tarzını harmanladığı tatlı film. esasında bad boy sevmem ama kendisine aşık olarak izlemiştim bu filmi.
devamını gör...
3.
dan aykroyd ve john landis tarafından senaryosu yazılan ve yine john landis tarafından çekilen başrollerinde the ghost busters ile hayran kaldığımız dan aykroyd ve kalbimizde bir yara olan john belushi oynamaktadır. john belushi aynı zamanda according to jim dizisinin yıldızı jim belushi’nin de kardeşidir.
iki cazcı kardeşin bir tanesi hapishaneden çıkar çıkmaz yetiştiği yurdu kurtarmak için orkestrayı yeniden toplayıp blues yaparak para kazanmaya çalışır ama işler pek de onun umduğu gibi gitmez.
ikinci filmin kötü şöhretine rağmen ilk film sinema tarihine adını çıkmayacak şekilde kazımıştır. muhteşem konusu, harika müzikleri, hiç düşmeyen enerjisi dışında da bazı noktalar vardır ki filmi dönemi için de, şimdi için de ve benim için de eşsiz kılar.
film çekildiği dönemde o zamana kadar en çok arabanın parçalandığı filmdir. yarısı kovalamaca sahneleri ile geçen filmde tam 104 arada hurdaya dönmüştür.
bunun dışında ise film cameo’dan geçilmez. cab calloway, james brown, chaka khan, john lee hooker, aretha franklin, ray charles, wilson pickett, sam moore, john popper, eric clapton, bo diddley, ısaac hayes gibi müzik efsanelerinin yanı sıra büyük yönetmen frank oz ve filmin yönetmeni john landis de filmde görünür. ben sizin yerinizde olsam bir kaza sonrası saati soran polislere dikkat ederim.
bahsedeceğim son nokta ise the blues brothers filmden sonra da bir orkestra olarak hayatlarına devam etmiş ve birçok yerde konserler vermiştir. filmde bütün şarkıları gerçekten the blues brothers orkestrası tarafından çalınmış ve seslendirilmiştir. bir barda söyledikleri rawhide ise benim için efsanedir.
izleyin ve dinleyin.
iki cazcı kardeşin bir tanesi hapishaneden çıkar çıkmaz yetiştiği yurdu kurtarmak için orkestrayı yeniden toplayıp blues yaparak para kazanmaya çalışır ama işler pek de onun umduğu gibi gitmez.
ikinci filmin kötü şöhretine rağmen ilk film sinema tarihine adını çıkmayacak şekilde kazımıştır. muhteşem konusu, harika müzikleri, hiç düşmeyen enerjisi dışında da bazı noktalar vardır ki filmi dönemi için de, şimdi için de ve benim için de eşsiz kılar.
film çekildiği dönemde o zamana kadar en çok arabanın parçalandığı filmdir. yarısı kovalamaca sahneleri ile geçen filmde tam 104 arada hurdaya dönmüştür.
bunun dışında ise film cameo’dan geçilmez. cab calloway, james brown, chaka khan, john lee hooker, aretha franklin, ray charles, wilson pickett, sam moore, john popper, eric clapton, bo diddley, ısaac hayes gibi müzik efsanelerinin yanı sıra büyük yönetmen frank oz ve filmin yönetmeni john landis de filmde görünür. ben sizin yerinizde olsam bir kaza sonrası saati soran polislere dikkat ederim.
bahsedeceğim son nokta ise the blues brothers filmden sonra da bir orkestra olarak hayatlarına devam etmiş ve birçok yerde konserler vermiştir. filmde bütün şarkıları gerçekten the blues brothers orkestrası tarafından çalınmış ve seslendirilmiştir. bir barda söyledikleri rawhide ise benim için efsanedir.
izleyin ve dinleyin.
devamını gör...
4.
4 yaşında ankara'da necati abi pink floyd - time ile ilk zehri verdikten sonra sweet home chicago ile beni benden aldırmıştı. filmi ilk başlarda biraz sıkıcı gelir ama sonradam hem muzikal hem hayat hemde komedi olarak nadir eserlerdir. john belushi erken gittin be abi.
devamını gör...
5.
sanırım hayatımda gördüğüm en cool hapishaneden çıkış sahnesine sahip film muhteşem bir giriş ve muhteşem cool karakterler...
edit: muhteşem bir film izlemediyseniz kesinlikle izleyin!
edit: muhteşem bir film izlemediyseniz kesinlikle izleyin!
devamını gör...
6.
jack' in sinirli ve yavşak oluşu, elwood' un cool duruşu.
ırkçılık karşıtı oluşu, en sevdikleri yetiştirildikleri katolik yurdu çalışanının zenci oluşu. neonazilerle ball geçdikleri için neonazilerin düşmanlığını kazanmaları.
sürekli hapse girip çıkmaları.
bütün kadın kızın bu iki tipsize aşık olması.
ve nihayet tanrı tarafından görevlendirilmeleri. (bkz: we have mission from god)
ırkçılık karşıtı oluşu, en sevdikleri yetiştirildikleri katolik yurdu çalışanının zenci oluşu. neonazilerle ball geçdikleri için neonazilerin düşmanlığını kazanmaları.
sürekli hapse girip çıkmaları.
bütün kadın kızın bu iki tipsize aşık olması.
ve nihayet tanrı tarafından görevlendirilmeleri. (bkz: we have mission from god)
devamını gör...