1.
eğlenceli, komik ve fakat çerezlik arayanlar için bulunmaz nimet bir filmdir.
felaket bir oyuncu ve senaryo sahibi olmasından mütevellit kötü örneklere kült sayılabilecek the room filminin doğuşunu anlatır.
karakter özellikleri olsun, tespitler olsun, işlenmesi ve hikayeleştirilmesi olsun; hakikaten muazzam. konusuna taşıdığı filmden minik bir kesit vereyim; varın gerisini siz düşünün. özellikle 14. saniye diyorum:
felaket bir oyuncu ve senaryo sahibi olmasından mütevellit kötü örneklere kült sayılabilecek the room filminin doğuşunu anlatır.
karakter özellikleri olsun, tespitler olsun, işlenmesi ve hikayeleştirilmesi olsun; hakikaten muazzam. konusuna taşıdığı filmden minik bir kesit vereyim; varın gerisini siz düşünün. özellikle 14. saniye diyorum:
devamını gör...
2.
dünyanın en kötü filmi olan the room filminin ortaya çıkış serüvenini anlatan filmdir.
başrolleri yakışıklı iki kardeş james franco ve dave franco paylaşıyor.
the room mu? filmi daha izlemeden konusunu okurken böyle bir film mi varmış yahu diye düşündürdü. the disaster artist'i izledikten sonra "ıyy iyiki bilmiyormuşum bu ne ya.." diye düşündüm.
film eğlenceli ve hayret vericiydi.
tommy wiseau'nun hakkında merak edilenlerin cevabı bulunmuyor filmde. filmde the room filminin nasıl ortaya çıktığı, felaket artistimizin gizemli halleri, set arkası.. sanki gerçekten film çekilirken her olaya şahit oluyoruz gibi hissettiriyor. ben filmi ilk 20 dakikasında anlayamadığım için açıp the room'u biraz izlemek istedim; 30 dakika tahammül edebilmişimdir. çünkü hakikaten söylendiği kadar var, abartılması hiç absürd değil. ciddi anlamda kötü, amatör, amaçsız ve oyunculuklar eğreti.
tüm bu kötü yorumların kültleştirdiği bu film için de belgesel tadında eğlenceli bir film yapmaları şahane olmuş. zaten bazı sahneleri karşılaştırmalı olarak izliyorsunuz ve the disaster artist filminin gerçekle olan yakınlığı insanı gerçekten hayrete düşürüyor. çok başarılı. kahkahalarla gülmedim filme tabiki ancak eğlendirdiği de bir gerçek.
eh, zaten james franco için izlemiştim yalan yok.
çok eğlendiğim ve "napıyor ya bu değişik" dediğim bir sahneyi bırakayım, siz anlayın.
*
bunlar da karşılaştırmalı sahneler:
başrolleri yakışıklı iki kardeş james franco ve dave franco paylaşıyor.
the room mu? filmi daha izlemeden konusunu okurken böyle bir film mi varmış yahu diye düşündürdü. the disaster artist'i izledikten sonra "ıyy iyiki bilmiyormuşum bu ne ya.." diye düşündüm.
film eğlenceli ve hayret vericiydi.
tommy wiseau'nun hakkında merak edilenlerin cevabı bulunmuyor filmde. filmde the room filminin nasıl ortaya çıktığı, felaket artistimizin gizemli halleri, set arkası.. sanki gerçekten film çekilirken her olaya şahit oluyoruz gibi hissettiriyor. ben filmi ilk 20 dakikasında anlayamadığım için açıp the room'u biraz izlemek istedim; 30 dakika tahammül edebilmişimdir. çünkü hakikaten söylendiği kadar var, abartılması hiç absürd değil. ciddi anlamda kötü, amatör, amaçsız ve oyunculuklar eğreti.
tüm bu kötü yorumların kültleştirdiği bu film için de belgesel tadında eğlenceli bir film yapmaları şahane olmuş. zaten bazı sahneleri karşılaştırmalı olarak izliyorsunuz ve the disaster artist filminin gerçekle olan yakınlığı insanı gerçekten hayrete düşürüyor. çok başarılı. kahkahalarla gülmedim filme tabiki ancak eğlendirdiği de bir gerçek.
eh, zaten james franco için izlemiştim yalan yok.
çok eğlendiğim ve "napıyor ya bu değişik" dediğim bir sahneyi bırakayım, siz anlayın.
*
bunlar da karşılaştırmalı sahneler:
devamını gör...