yönetmen koltuğunda julio pot'ın yer aldığı, 2013 yapımlı kısa animasyon filmidir. film, kalbindeki boşluğu tamamlaya çalışan bir çiftin hikayesini anlatmaktadır.
yönetmeni: julio pot
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 07.07.2021 15:06 tarihinde açılmıştır.
1.
bir julio pot kısa animasyon filmidir.
julio pot filmin hem senaryosunu yazmış, hem filmi yönetmiş, hem müziklerini yapmış, yetmemiş müziklerde kullanılan piyanoyu da çalmıştır. sırf bunun için bile ayakta alkışlamaya değer bir filmdir.
yunan mitolojisine göre sanki kendisi çok matah bir varlıkmış gibi kendine tapınmakta ihmalkarlık yapan insanlara bir ceza vermek isteyen zeus paşamız aslında dört kollu, dört bacaklı yarattığı insanları nicer dicer’ın en iyi parçalarından biri olan keskin bıçağı ile ikiye bölüp onları farklı yerlere atmış. o yüzden insanoğlu öteki yarısını aramaya yazgılı kılınmış.
zeus’un terbiyesizliği olsa da bu hikaye aslında bize insan ilişkileri hakkında, özellikle de romantik ilişkiler hakkında bir yol gösterici olabilir. tıpkı bu kısa film gibi.
benim kendi hayatımdan yola çıkarak aldığım bazı dersler var ve bu filmi çeken yönetmen de sanırım benimle aynı fikirde. ilki, birine ait olmak ya da sahip olmak gibi kavramların çok saçma, çok yanlış olması. bir insana sahip olamazsınız. eğer sabahları mağaranızdan çıkıp aslan avlayıp taş yontmuyorsanız. birine ait de olamazsınız. eğer kendinizi son model bir yapay zeka robot olarak görmüyorsanız.
ikincisi ise; birini etkilemek, onunla birlikte olmak için üst üste fedakarlıklar yapmanıza gerek yok. çünkü bu sizi hiç istemediğiniz bir yöne doğru götürür. aslında doğru bir örnek olmayabilir ama transfer döneminde yıldız bir oyuncu transfer etmek için hak ettiğinden daha fazla transfer ücreti, imza parası, tonla maç başı primi, başarı primleri, gol primi, şampiyonluk primi ve başka bilmem ne primleri vermek gibi bir şey bu. sonra da futbolcunun merhametine kalmak gibi. *
peki ne yapmak gerekir? onu da filmin sonunda göreceksiniz.
the gift
julio pot filmin hem senaryosunu yazmış, hem filmi yönetmiş, hem müziklerini yapmış, yetmemiş müziklerde kullanılan piyanoyu da çalmıştır. sırf bunun için bile ayakta alkışlamaya değer bir filmdir.
yunan mitolojisine göre sanki kendisi çok matah bir varlıkmış gibi kendine tapınmakta ihmalkarlık yapan insanlara bir ceza vermek isteyen zeus paşamız aslında dört kollu, dört bacaklı yarattığı insanları nicer dicer’ın en iyi parçalarından biri olan keskin bıçağı ile ikiye bölüp onları farklı yerlere atmış. o yüzden insanoğlu öteki yarısını aramaya yazgılı kılınmış.
zeus’un terbiyesizliği olsa da bu hikaye aslında bize insan ilişkileri hakkında, özellikle de romantik ilişkiler hakkında bir yol gösterici olabilir. tıpkı bu kısa film gibi.
benim kendi hayatımdan yola çıkarak aldığım bazı dersler var ve bu filmi çeken yönetmen de sanırım benimle aynı fikirde. ilki, birine ait olmak ya da sahip olmak gibi kavramların çok saçma, çok yanlış olması. bir insana sahip olamazsınız. eğer sabahları mağaranızdan çıkıp aslan avlayıp taş yontmuyorsanız. birine ait de olamazsınız. eğer kendinizi son model bir yapay zeka robot olarak görmüyorsanız.
ikincisi ise; birini etkilemek, onunla birlikte olmak için üst üste fedakarlıklar yapmanıza gerek yok. çünkü bu sizi hiç istemediğiniz bir yöne doğru götürür. aslında doğru bir örnek olmayabilir ama transfer döneminde yıldız bir oyuncu transfer etmek için hak ettiğinden daha fazla transfer ücreti, imza parası, tonla maç başı primi, başarı primleri, gol primi, şampiyonluk primi ve başka bilmem ne primleri vermek gibi bir şey bu. sonra da futbolcunun merhametine kalmak gibi. *
peki ne yapmak gerekir? onu da filmin sonunda göreceksiniz.
the gift
devamını gör...