yönetmen koltuğunda peter jackson'ın 2013 yapımlı fantastik-macera-aksiyon filmidir. film, hobbit serisinin ikinci filmi olmakla birlikte thorin ve beraberindekilerin yaşadığı maceraları anlatmaktadır. büyücü gandalf olmadan ormanı geçmek zorunda kalan hobbitler, kendilerini maceradan maceraya geçerken bulacaktır.
*mtv film ödülleri - en iyi dövüş sahnesi
*empire - en iyi yeni erkek oyuncu - en iyi fantastik/bilim kurgu filmi
*empire - en iyi yeni erkek oyuncu - en iyi fantastik/bilim kurgu filmi
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "beta lena" tarafından 11.11.2022 09:33 tarihinde açılmıştır.
1.
hobbit serisinin ikinci filmi. oyuncu ekibi korunmakla beraber smaug rolüyle (bu adamın ismini bir türlü yazamıyorum burası copy paste) benedict cumberbatch ve çok daha önemlisi luke evans katılıyor. başlığını bile ben açmışım düşünün benim için ne kadar önemli.
cücelerin erebor'a yürüyüşüyle devam ediyoruz. luke evans'ın canlandırdığı bard karakterine biraz göz atıyoruz. kitabı okuyan herkesin o zamanlar için büyük bir heyecanla beklediği beorn'a bakıyoruz ve yıkılıyoruz. yıllar geçti ben hala beorn için sinirliyim. sahnesi daha çok olmalı, ayı formu daha heybetli olmalıydı. beorn bu ya, karikatürize edilmemeliydi.
cgi kesinlikle ilk filme göre daha iyiydi. orclar daha doğal, azog daha gerçekçi duruyordu.
neyse cücelerin ve dolayısıyla bilbo'nun ejderhayla olan sahneleri yeterince uzundu. gölkent'te yaşanan olayları beğendim. ne kadar eski bir film olsa da spoiler vermemeye çalışıyorum. bu arada bard enfes olmuş.
thranduil'e gelelim. öncelikle elf kralımızı unutanlar için kendisi şöyle ihtişamlı biriydi;
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2022/11/11/hpmrtfqftj3e7hex-t.jpg)
thranduil, filmde biraz açgözlü, hırslı ve düşmanca gösterilmiş. aslında diğer elflere nazaran daha az bilge olsa bile muhtemelen izlediğimiz filmdeki en bilge karakterdi. sauron'un geleceğini öngören ilk kişi oydu. ayrıca ne kadar inatçı dursa da savaşmamak için elinden geleni yaptı. tabii ki özellikle gümüş ve beyaz altına zaafı filmde daha dikkat çekici durdu. yine de yaratılmışların en güzeli. kalp kalp kalp.
legolas ve aşk üçgeninin eşkenarı yine bildiğimiz gibi. dramatik ve abartılı oyunculuklar. tauriel'in sadece kulakları elf.
bu arada bard'ı canlandıran luke evans'ın ne kadar muazzam olduğunu söylemiş miydim?
ve son olarak 100 tane frodo da gelse bir tane bilbo etmez. yani martin freeman o nasıl bir oyunculuktur. smaug'un yerine barbie bebek koyun ve martin freeman'dan endişeli ve korkulu olmasını isteyin. duyguları yansıtmada çok başarılı. resmen anksiyete krizi geçirdim. panik ve kaygıyı, korkuyu, çaresizliği çok güzel aktarmış.
erebor'un ihtişamı ve harabe edilişi, kitabını okuduğumda bu kadar korkunç gelmemişti. erebor sahnelerini erimiş altın sekansı dışında beğendim. ilk filme göre eğlenceli ve görsel olarak daha iyi olsa da kitaptan kopup gittik. yine de güzeldi. gölkent'in final sahneleri biraz zorlamaydı. gerçi mahsun kırmızgül çeksin yine izlerim. çünkü middle earth!
cücelerin erebor'a yürüyüşüyle devam ediyoruz. luke evans'ın canlandırdığı bard karakterine biraz göz atıyoruz. kitabı okuyan herkesin o zamanlar için büyük bir heyecanla beklediği beorn'a bakıyoruz ve yıkılıyoruz. yıllar geçti ben hala beorn için sinirliyim. sahnesi daha çok olmalı, ayı formu daha heybetli olmalıydı. beorn bu ya, karikatürize edilmemeliydi.
cgi kesinlikle ilk filme göre daha iyiydi. orclar daha doğal, azog daha gerçekçi duruyordu.
neyse cücelerin ve dolayısıyla bilbo'nun ejderhayla olan sahneleri yeterince uzundu. gölkent'te yaşanan olayları beğendim. ne kadar eski bir film olsa da spoiler vermemeye çalışıyorum. bu arada bard enfes olmuş.
thranduil'e gelelim. öncelikle elf kralımızı unutanlar için kendisi şöyle ihtişamlı biriydi;
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2022/11/11/hpmrtfqftj3e7hex-t.jpg)
thranduil, filmde biraz açgözlü, hırslı ve düşmanca gösterilmiş. aslında diğer elflere nazaran daha az bilge olsa bile muhtemelen izlediğimiz filmdeki en bilge karakterdi. sauron'un geleceğini öngören ilk kişi oydu. ayrıca ne kadar inatçı dursa da savaşmamak için elinden geleni yaptı. tabii ki özellikle gümüş ve beyaz altına zaafı filmde daha dikkat çekici durdu. yine de yaratılmışların en güzeli. kalp kalp kalp.
legolas ve aşk üçgeninin eşkenarı yine bildiğimiz gibi. dramatik ve abartılı oyunculuklar. tauriel'in sadece kulakları elf.
bu arada bard'ı canlandıran luke evans'ın ne kadar muazzam olduğunu söylemiş miydim?
ve son olarak 100 tane frodo da gelse bir tane bilbo etmez. yani martin freeman o nasıl bir oyunculuktur. smaug'un yerine barbie bebek koyun ve martin freeman'dan endişeli ve korkulu olmasını isteyin. duyguları yansıtmada çok başarılı. resmen anksiyete krizi geçirdim. panik ve kaygıyı, korkuyu, çaresizliği çok güzel aktarmış.
erebor'un ihtişamı ve harabe edilişi, kitabını okuduğumda bu kadar korkunç gelmemişti. erebor sahnelerini erimiş altın sekansı dışında beğendim. ilk filme göre eğlenceli ve görsel olarak daha iyi olsa da kitaptan kopup gittik. yine de güzeldi. gölkent'in final sahneleri biraz zorlamaydı. gerçi mahsun kırmızgül çeksin yine izlerim. çünkü middle earth!
devamını gör...