londra'da faili meçhul seri cinayetler işlenmektedir. o sırada tek başına yaşayan bir kiracı garip davranışlarıyla ev sahibinin ve kızının sevgilisinin dikkatini çeker.
yönetmen:
alfred hitchcock
oyuncular:
marie ault
arthur chesney
june tripp
malcolm keen
ıvor novello
alfred hitchcock
oyuncular:
marie ault
arthur chesney
june tripp
malcolm keen
ıvor novello
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pinkshinyultratambourine" tarafından 31.08.2021 14:10 tarihinde açılmıştır.
1.
alfred hitchcock'un yönetmenliğini üstlendiği, 1927 yılında vizyona giren, hitchcock'un ilk cameosunu yaptığı, hitchcock'un kafasında yarattığı tarzı ilk olarak yansıtmayı başarabilmiş, türkiye'de kiracı: sisli bir londra hikayesi olarak vizyona giren sessiz sinema.
filme başlar başlamaz bi 10-15 dakika izledikten sona sevgili hitchcock'un murnau, fritz lang ve robert wiene ile o dönem bol bol fikir alışverişinde olduğunu fark ediyoruz.
filmin konusundan da spoilersız bahsedecek olur isek, sarı saçlı kadınları hedef alan bir seri katil var, tam da seri katilin dehşet saçtığı bir dönem, bir evin çatı katına bir kiracı yerleşiyor.
kiracı olduğu evin kızından hoşlanan bu gizemli kiracıya karşı ön yargı besleyen ve onun seri katil olduğunu düşünen bir insan var; evin kızının sevgilisi. olaylar oldukça aşk-ı memnu gibi ilerler iken, kiracı rolünü üstlenmiş ıvor novello öyle bir rol yeteneğine sahipmiş ki, o laçka havayı alıp bambaşka bir yere götürmüş ve oldukça gizemli bir olaya çevirmeyi başarmış; zira bir zamandan sonra aşk meşk ilginizi çekmekten çok, "ulan acaba katil kiracı mı?" diye oldukça uzun bir süre düşünüp duruyor insan.
agatha christie öyküsü tadı alırım hep hitchcock filmlerinden, bu filminden de aynı tadı aldım, katil kim diye uzun uzun düşünüp tahminlerde bulundum.
film hakkında bir de spoiler vermek istiyorum,
şöyle ki bu güzel filmin son kısmında katil bulunduğu vakit, katil hakkında en ufak bir bilgiye sahip olamıyoruz. kimdir, neyin nesidir, neden sarı saçlı kadınları öldürüyordur ve neden kiracının bulunduğu eve doğru yaklaşıyordur kimse bilmiyor.
filme başlar başlamaz bi 10-15 dakika izledikten sona sevgili hitchcock'un murnau, fritz lang ve robert wiene ile o dönem bol bol fikir alışverişinde olduğunu fark ediyoruz.
filmin konusundan da spoilersız bahsedecek olur isek, sarı saçlı kadınları hedef alan bir seri katil var, tam da seri katilin dehşet saçtığı bir dönem, bir evin çatı katına bir kiracı yerleşiyor.
kiracı olduğu evin kızından hoşlanan bu gizemli kiracıya karşı ön yargı besleyen ve onun seri katil olduğunu düşünen bir insan var; evin kızının sevgilisi. olaylar oldukça aşk-ı memnu gibi ilerler iken, kiracı rolünü üstlenmiş ıvor novello öyle bir rol yeteneğine sahipmiş ki, o laçka havayı alıp bambaşka bir yere götürmüş ve oldukça gizemli bir olaya çevirmeyi başarmış; zira bir zamandan sonra aşk meşk ilginizi çekmekten çok, "ulan acaba katil kiracı mı?" diye oldukça uzun bir süre düşünüp duruyor insan.
agatha christie öyküsü tadı alırım hep hitchcock filmlerinden, bu filminden de aynı tadı aldım, katil kim diye uzun uzun düşünüp tahminlerde bulundum.
film hakkında bir de spoiler vermek istiyorum,
şöyle ki bu güzel filmin son kısmında katil bulunduğu vakit, katil hakkında en ufak bir bilgiye sahip olamıyoruz. kimdir, neyin nesidir, neden sarı saçlı kadınları öldürüyordur ve neden kiracının bulunduğu eve doğru yaklaşıyordur kimse bilmiyor.
devamını gör...
2.
hiçkokun çıkış yaptığı baya güzel film. sisli muhitlerde dolaşan bir seri katil var. yakışıklı ve fekat gizemli bir oğlandan şüpheleniliyor felan. kızın biri buna aşık ancak bu işleri karıştırıyor çünkü suçu kanıtlanana dek herkes masumdur di mi fahri? bu genco suçlu mu onu söylemiyim. harbiden iyi film.
devamını gör...