walter salles'in yönettiği, che guevara'nın anılarından uyarlanan, 2004 yılında gösterilmiş olan, arjantin, brezilya, amerika, şili, peru, birleşik krallık, almanya ve fransa ortak yapımı film.
ernesto "che" guevara, tıp fakültesinin son döneminden önce ara verdiğinde, arkadaşı alberto granado ile brezilya'dan peru'ya motosikletle seyahat eder. iki adam çok geçmeden güney amerika'daki büyük eşitsizliklere tanık olur, yoksul köylülerle karşılaşır ve zengin sanayiciler tarafından emeğin sömürülmesini gözlemler. peru'da cüzzamlı bir koloniye ulaştıklarında, ernesto'nun değerleri o kadar değişir ki, kendi rahatını unutarak acı çekenlerin yanında yer almaya karar verir.
ernesto "che" guevara, tıp fakültesinin son döneminden önce ara verdiğinde, arkadaşı alberto granado ile brezilya'dan peru'ya motosikletle seyahat eder. iki adam çok geçmeden güney amerika'daki büyük eşitsizliklere tanık olur, yoksul köylülerle karşılaşır ve zengin sanayiciler tarafından emeğin sömürülmesini gözlemler. peru'da cüzzamlı bir koloniye ulaştıklarında, ernesto'nun değerleri o kadar değişir ki, kendi rahatını unutarak acı çekenlerin yanında yer almaya karar verir.
akademi ödülleri - en iyi orjinal film müziği
bafta ödülleri - yabancı dilde en iyi film
bafta ödülleri - yabancı dilde en iyi film
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "mois" tarafından 17.02.2021 23:37 tarihinde açılmıştır.
1.
başrollerinde gael garcía bernal ve rodrigo de la serna’nın oynadığı, 2004 yapımı, amerika, arjantin, brezilya, peru, şili ortak yapımı biyografik tarzda bir filmdir. orijinal adı "diarios de motocicleta"dır. film, ernesto (che guevara) ve arkadaşı alberto’nun üniversite yıllarında yaptıkları seyahatler sırasında yazdıkları notlardan yola çıkarak sinemaya uyarlanmıştır. gençlerin seyahatleri sırasında motosikletleri bozulur ve bir süre oradaki yerel halk ile vakit geçirmeye başlarlar. hatta cüzzamlı bir grup insan için gönüllü çalışırlar. bu seyahatler sırasında ernesto'nun, insanların gerçek yoksulluklarını farketmesi, bazı adaletsiz durumlarla karşılaşması, ileriki hayatını nasıl che guevara olarak şekillendirmesini sağlayacaktır, bunu görebilmekteyiz. filmde politik görüşler pek konu olarak işlenmemekte, o dönemde tıp okuyan genç ernesto'nun hayatından bir kesit anlatılmaktadır.
.........
“bırakın dünya sizi değiştirsin. o zaman siz de dünyayı değiştirebilirsiniz.”
.........
“bırakın dünya sizi değiştirsin. o zaman siz de dünyayı değiştirebilirsiniz.”
devamını gör...
2.
başrolde gael garcía bernal'in oynadığı ernesto che guevara'nın 1950'lerde yakın arkadaşı alberto granado ile yaptığı güney amerika turunu anlatan otobiyografik film. che'nin insani yönünü, düşüncelerinin değişimini ve onu marksizm'e götüren yolu anlatan filmde che'nin politik görüşlerinden pek bahsedilmemiştir.
senaryo guevara ve granado`nun günlükleri üzerine kurularak jose rivera tarafından yazılmıştır
müzikleri oldukça güzel olan film 2004 yılında vizyona girmiştir.
senaryo guevara ve granado`nun günlükleri üzerine kurularak jose rivera tarafından yazılmıştır
müzikleri oldukça güzel olan film 2004 yılında vizyona girmiştir.
devamını gör...
3.
bu akşam trt 2 de yayımlanan, ernesto (che guavera) ile alberto'nun arkadaşlığı ve güney amerika kıtası insanlarını anlatan güzel bir film. müziklerini tevafuk eseri youtube da dinleyip filme bir türlü vakit ayiramamistim. su sözlükte her konuda ahkam kesen bizlerin bir motorun arkasına takılıp yurdun ya da dunyanin dört bir köşesini gezmedikce hiç bir konuda ağzımızı acmamamiz gerektiğini öğretmiştir.
devamını gör...
4.
çok bilinen bir film olmasına rağmen, az tanım girilmiş. tekrar hatırlamak adına ve gündeme düşürmek için tanım yapalım.
türkçeye “motosiklet günlükleri” olarak çevrilen film 2004 yapımıdır.
henüz 23 yaşında tıp fakültesi öğrencisi olan ernesto che guevara ve okul arkadaşı alberto granada’nın 1951 yılında yaptıkları seyahati konu alan filmdir. iki arkadaşın anılarını yazdıkları günlüklerden derlenen film, müzikleri ile de etkileyicidir.
“bir yolculuk, bir ulusun kaderini değiştirdi.”
film, politik olarak che’nin henüz devrimci mücadelede olmadığı dönemi anlatır. iki arkadaşın motosiklet ile tüm latin amerikayı gezmesi, burada halkın acılarını, yaşanan adaletsizliklere tanık olmaları sonucunda, fikren bir değişimin başlamasını konu eder. bu yolculuk sonrası artık che, hayata başka bir açıdan bakmaya başlayacaktır.
yaklaşık 7 ay süren bu seyahatte, kahramanlarımızın başına gelmeyen kalmaz. macerası bol olan filmde anlatılan, iki gencin sosyal ve siyasi anlamda değişimidir.
eski bir film, çok izlendi ancak henüz izlememiş olanlara öneriyorum.
che karakterini ünlü oyuncu gael garcia bernal çok iyi canlandırmıştır. alberto granada rolünü ise, bugünlerde izlenen la casa de papel dizisinde “palermo” karakterini oynayan rodrigo de la serna canlandırmıştır.
iki defa izlediğim ender filmlerdendir.
fragmanı ekliyorum. görüntüler kadar müziklerine de odaklanın derim.
iyi seyirler.
türkçeye “motosiklet günlükleri” olarak çevrilen film 2004 yapımıdır.
henüz 23 yaşında tıp fakültesi öğrencisi olan ernesto che guevara ve okul arkadaşı alberto granada’nın 1951 yılında yaptıkları seyahati konu alan filmdir. iki arkadaşın anılarını yazdıkları günlüklerden derlenen film, müzikleri ile de etkileyicidir.
“bir yolculuk, bir ulusun kaderini değiştirdi.”
film, politik olarak che’nin henüz devrimci mücadelede olmadığı dönemi anlatır. iki arkadaşın motosiklet ile tüm latin amerikayı gezmesi, burada halkın acılarını, yaşanan adaletsizliklere tanık olmaları sonucunda, fikren bir değişimin başlamasını konu eder. bu yolculuk sonrası artık che, hayata başka bir açıdan bakmaya başlayacaktır.
yaklaşık 7 ay süren bu seyahatte, kahramanlarımızın başına gelmeyen kalmaz. macerası bol olan filmde anlatılan, iki gencin sosyal ve siyasi anlamda değişimidir.
eski bir film, çok izlendi ancak henüz izlememiş olanlara öneriyorum.
che karakterini ünlü oyuncu gael garcia bernal çok iyi canlandırmıştır. alberto granada rolünü ise, bugünlerde izlenen la casa de papel dizisinde “palermo” karakterini oynayan rodrigo de la serna canlandırmıştır.
iki defa izlediğim ender filmlerdendir.
fragmanı ekliyorum. görüntüler kadar müziklerine de odaklanın derim.
iyi seyirler.
devamını gör...
5.
genç che guevara'yı devrimci yapan gezinin anlatıldığı film. bu filmi izledikten sonra hemen hemen benzer bir rotayla bütün latin amerika'yı gezmiştim. motorsikletsiz tabii. genç che yaşadığı kıtanın güzelliklerini tanımak istiyordu. neticede acı çeken, sömürülen kitleler tanıdı. ben, che'den 70 sene sonra yaptım geziyi, değişen bir şey yoktu...
ruhun şad olsun ernesto.
ruhun şad olsun ernesto.
devamını gör...
6.
bana hep ''tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar; ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir...'' cümlesini hatırlatan, kaç defa izlediğimin artık sayısını tutamadığım harika biyografik film.*
cümlede de belirtildiği gibi aslında ernesto che guevara iki durumu da karşılar: gönüllü olarak insanlara yardımcı olmak adına bir yolculuğa çıkılır ve artık che döndüğünde aynı insan değildir ve bir sürü şehre bir yabancı olarak gider; artık o insanların da hayatlarına yeni bir hikaye yazılmıştır. tapıyorum hayat değiştiren hesapsız, çıkarsız samimi dokunuşlara...
başrol oyuncusu gael garcía bernal değinmeden edemeyeceğim, filmografisine baktığınızda dahi mükemmel bir oyuncu olduğunu görebilirsiniz. *
cümlede de belirtildiği gibi aslında ernesto che guevara iki durumu da karşılar: gönüllü olarak insanlara yardımcı olmak adına bir yolculuğa çıkılır ve artık che döndüğünde aynı insan değildir ve bir sürü şehre bir yabancı olarak gider; artık o insanların da hayatlarına yeni bir hikaye yazılmıştır. tapıyorum hayat değiştiren hesapsız, çıkarsız samimi dokunuşlara...
başrol oyuncusu gael garcía bernal değinmeden edemeyeceğim, filmografisine baktığınızda dahi mükemmel bir oyuncu olduğunu görebilirsiniz. *
devamını gör...
7.
2004 yapımı sevgili che ile arkadaşı alberto’nun 1950’de yaptıkları güney amerika yolculuğunun hikayesi olan film.
ernesto’nun comandante olmasının temellerini anlatıyor aslında. bu yolculuk olmasaydı, che böyle bir yola girer miydi? hiç sanmıyorum. onu bu yola iten, ezilen halkları kendi gözüyle görmesiydi. başkası olsa belki ‘banane’ deyip geçerdi ama o isyan bayrağını çekmeyi ve onu seven insanlarla bu yola baş koymayı seçti. önce halkla iç içe olman lazım iyi bir devrimci olmak için; o zaman halk seni sever ,sana inanır ve seninle yola çıkar. atatürk de böyle yapmamış mıydı?
filmin konusu yukarda kendi çapımda anlattım. film, o tarihlerin atmosferini gerçekten iyi yansıtmış. alberto rolündeki oyuncu gerçekten çok başarılıydı. o maceracı ruhu çok iyi yansıtmış. ama ernesto karakterine o oyuncu gerçekten olmamış. çoğu oyunculuğunu beğense de ben onu, böyle bir devrimci için çok silik buldum. onun ateşli ruhunu iyi yansıtamamış. gözlerinde devrimci ateşi yoktu ve benim için gerçekten hayal kırıklığı oldu.
spoiler…
son sahne ise gerçekten gözleri dolduran bir sahneydi. alberto’nun hala yaşadığını görmek ve son sahnede yer alması gerçekten sürpriz oldu. ayrıca film biterken gösterilen, o maceradan fotoğraflar çok hoş bir dokunuş olmuş.
spoiler…
cüzzamlı hastalarla ilgilenmesi türkan saylan’ı anımsattı bana. bir devrimci ruh her zaman yetişmiyor.
izleyin,izlettirin. sona da filmden bir müzik bırakıyorum. iyi seyirler.
ernesto’nun comandante olmasının temellerini anlatıyor aslında. bu yolculuk olmasaydı, che böyle bir yola girer miydi? hiç sanmıyorum. onu bu yola iten, ezilen halkları kendi gözüyle görmesiydi. başkası olsa belki ‘banane’ deyip geçerdi ama o isyan bayrağını çekmeyi ve onu seven insanlarla bu yola baş koymayı seçti. önce halkla iç içe olman lazım iyi bir devrimci olmak için; o zaman halk seni sever ,sana inanır ve seninle yola çıkar. atatürk de böyle yapmamış mıydı?
filmin konusu yukarda kendi çapımda anlattım. film, o tarihlerin atmosferini gerçekten iyi yansıtmış. alberto rolündeki oyuncu gerçekten çok başarılıydı. o maceracı ruhu çok iyi yansıtmış. ama ernesto karakterine o oyuncu gerçekten olmamış. çoğu oyunculuğunu beğense de ben onu, böyle bir devrimci için çok silik buldum. onun ateşli ruhunu iyi yansıtamamış. gözlerinde devrimci ateşi yoktu ve benim için gerçekten hayal kırıklığı oldu.
spoiler…
son sahne ise gerçekten gözleri dolduran bir sahneydi. alberto’nun hala yaşadığını görmek ve son sahnede yer alması gerçekten sürpriz oldu. ayrıca film biterken gösterilen, o maceradan fotoğraflar çok hoş bir dokunuş olmuş.
spoiler…
cüzzamlı hastalarla ilgilenmesi türkan saylan’ı anımsattı bana. bir devrimci ruh her zaman yetişmiyor.
izleyin,izlettirin. sona da filmden bir müzik bırakıyorum. iyi seyirler.
devamını gör...
8.
biyografi filmlerini hep çok sevmişimdir. bu filmi de çok sevdim. film komutan che guevara'nın tıp öğrencisiyken arkadaşı alberto ile amerika turuna çıkmalarını anlatıyor. yani bu film ideolojilerin anlatıldığı bir film değil. filmde de dediği gibi sadece iki arkadaşın beraber yaptıkları bir yolculuktan kesintiler. yine de yolculuğa başlarken sahip oldukları karakter ve düşünceler yolculuk bittiğinde tamamen değişmiş ve artık onlar yeni bir insan olmuştu. sadece bir yolda olma filmi olarak izlense bile yeterince iyiydi. zor şartlar altında yaptıkları yolculuk, uğradıkları ülkeler de yaşadıkları maceralar izleme zevki veriyordu. en etkileyici kısım benim için peru'da cüzzamlıların olduğu hastanede yaşananlardı. guevera insanları ikiye ayıran çizgiyi orda daha net gördü. nehiri yüzerek aşması ve halka kavuşması da ilerde yapacağı devrimin içsek bir oluşumuydu bana göre. annesine yazdığı mektuplar çok güzeldi. hem astımlı olup hem de böyle bir yolculuğa çıkmak da büyük cesaret. üstelik bir ayağı çukurda olan bir motosiklet ile. motosiklet ayrı bir inceleme konusu ama oraya girmeyelim. insanı güldüren ve duygulandıran bir film. dengeyi de çok iyi sağlamışlar. iyi ki izlemişim.
devamını gör...