1.
türkçeye umudunu kaybetme olarak çevrilen gerçek bir hikayeden esinlenilen will smith'in başrolde olduğu film.
geçimini kemik yoğunluğunu ölçen bir aleti doktor doktor gezerek satmaya çalışan chris gardner işlerinin kötü gitmesinden dolayı ev kirasını ve birçok masrafı karşılayamaz hale geliyor, ardından ev içindeki huzurun bozulması ile birlikte eşi terk ediyor ve oğluyla beraber geçimini sağlamaya çalışıyor.
yaşanan ciddi parasızlıktan dolayı evinden kovulan, çocuğu için günlük bakım evi gibi yerlerde sırada bekleyen karakter parasızlığın ne kadar zor olduğunu o kadar güzel anlatıyor ki...
bu durumdan sadece kendin olsan bu kadar etkilenmezsin ancak işin içine evlat girince babanın yüreğinin yanmaması düşünülemez bile, çok zor..
bu sırada bir firmada ücretsiz staj yapan. chris gardner yoğun azim ve zekasıyla filmin sonunda işi kapıp hayatına devam ediyor.
kariyerinin devamında cebinde 1 dolar bulunmayan karakter milyoner bir insan oluyor.
geçimini kemik yoğunluğunu ölçen bir aleti doktor doktor gezerek satmaya çalışan chris gardner işlerinin kötü gitmesinden dolayı ev kirasını ve birçok masrafı karşılayamaz hale geliyor, ardından ev içindeki huzurun bozulması ile birlikte eşi terk ediyor ve oğluyla beraber geçimini sağlamaya çalışıyor.
yaşanan ciddi parasızlıktan dolayı evinden kovulan, çocuğu için günlük bakım evi gibi yerlerde sırada bekleyen karakter parasızlığın ne kadar zor olduğunu o kadar güzel anlatıyor ki...
bu durumdan sadece kendin olsan bu kadar etkilenmezsin ancak işin içine evlat girince babanın yüreğinin yanmaması düşünülemez bile, çok zor..
bu sırada bir firmada ücretsiz staj yapan. chris gardner yoğun azim ve zekasıyla filmin sonunda işi kapıp hayatına devam ediyor.
kariyerinin devamında cebinde 1 dolar bulunmayan karakter milyoner bir insan oluyor.
devamını gör...
2.
baştan sona pes etmeyen, oğlu için mücadelesine tüm olumsuz şartlara rağmen devam eden babaya hayranlık uyandıran filmdir. ebeveynlerin çocuğun olursa anlarsın dedikleri üzerine titreme, onun için her türlü fedakarlığa katlanma durumunun özeti gibiydi.
devamını gör...
3.
bir gabrielle muccino filmidir.
chris gardner’ın gerçek yaşam öyküsünden hareketle yapılmış olan film will smith’e en iyi erkek oyuncu oscar adaylığını getirmiştir. will smith filmde oğlu jaden smith’le harikalar yaratmakla kalmamış sinemaseverlere müthiş bir karakter de armağan etmiştir.
özetle; filmde başarısız girişimler ve özel hayatındaki başarısızlık yüzünden küçük oğlu ile beş parasız kalan chris’in azmi, cesareti ve karakteri ile ve iyi bir baba olmaktan vaz geçmeme onuru ile başarı basamaklarını tırmanması anlatılıyor.
beni filmde en etkileyen an ise filme ismini veren ve thomas jefferson tarafından amerikan bağımsızlık bildirgesine eklenen sözün yanlış yazılma nedenidir. bağımsızlık bildirgesinde şöyle bir bölüm vardır:
we hold these truths to be self-evident, that all men are created equal, that they are endowed by their creator with certain unalienable rights, that among these are life, liberty and the pursuit of happiness.
bu bölüm filme adını verirken aslında bir yazım yanlışı yapılmıştır. happyness diye yazılan sözcük aslında happiness diye yazılmalıdır. chris bu hatayı belirtirken “ there is no “ y” in happiness, there is “ i” in happiness” der ki biz bu cümleden şunu anlayabiliriz. mutlulukta neden yoktur, bir neden aramaya gerek yoktur. ( y = why ); mutlulukta “ ben” vardır. yani mutluluk insanın içindedir ve insanı kendine bakması mutluluk için yeterlidir.
filmi izlerken özellikle chris’in oğluna nasihatlerini ve oğlunun ona anlattığı fıkrayı dikkatle takip edin. ve mutluluğu kovalamayı asla bırakmayın. çünkü bu sizin en doğal hakkınız.
chris gardner’ın gerçek yaşam öyküsünden hareketle yapılmış olan film will smith’e en iyi erkek oyuncu oscar adaylığını getirmiştir. will smith filmde oğlu jaden smith’le harikalar yaratmakla kalmamış sinemaseverlere müthiş bir karakter de armağan etmiştir.
özetle; filmde başarısız girişimler ve özel hayatındaki başarısızlık yüzünden küçük oğlu ile beş parasız kalan chris’in azmi, cesareti ve karakteri ile ve iyi bir baba olmaktan vaz geçmeme onuru ile başarı basamaklarını tırmanması anlatılıyor.
beni filmde en etkileyen an ise filme ismini veren ve thomas jefferson tarafından amerikan bağımsızlık bildirgesine eklenen sözün yanlış yazılma nedenidir. bağımsızlık bildirgesinde şöyle bir bölüm vardır:
we hold these truths to be self-evident, that all men are created equal, that they are endowed by their creator with certain unalienable rights, that among these are life, liberty and the pursuit of happiness.
bu bölüm filme adını verirken aslında bir yazım yanlışı yapılmıştır. happyness diye yazılan sözcük aslında happiness diye yazılmalıdır. chris bu hatayı belirtirken “ there is no “ y” in happiness, there is “ i” in happiness” der ki biz bu cümleden şunu anlayabiliriz. mutlulukta neden yoktur, bir neden aramaya gerek yoktur. ( y = why ); mutlulukta “ ben” vardır. yani mutluluk insanın içindedir ve insanı kendine bakması mutluluk için yeterlidir.
filmi izlerken özellikle chris’in oğluna nasihatlerini ve oğlunun ona anlattığı fıkrayı dikkatle takip edin. ve mutluluğu kovalamayı asla bırakmayın. çünkü bu sizin en doğal hakkınız.
devamını gör...
4.
oğlu sayesinde başarılı olan bir adamın hikayesi.
adam, filmin sonuna kadar, elinde olan hiç bir şeyden vazgeçmiyor.
hayatına, bir de hayal ekliyor ve o hayal için ne gerekiyorsa yapıyor.
oğlu için yapmıyor bunları, oğlunun sayesinde yapıyor.
birinden o gücü alması gerekiyordu ve bu kişi oğlu oluyor.
baba olmanın, insana neler kazandırabileceğinin filmi.
azmin zaferinin filmi.
sonunda, bende onunla ağladım.
o ağlama için neler neler yapmıştı.
hepsine değdi.
çünkü, yeni başlangıçlar için her şeye değer.
adam, filmin sonuna kadar, elinde olan hiç bir şeyden vazgeçmiyor.
hayatına, bir de hayal ekliyor ve o hayal için ne gerekiyorsa yapıyor.
oğlu için yapmıyor bunları, oğlunun sayesinde yapıyor.
birinden o gücü alması gerekiyordu ve bu kişi oğlu oluyor.
baba olmanın, insana neler kazandırabileceğinin filmi.
azmin zaferinin filmi.
sonunda, bende onunla ağladım.
o ağlama için neler neler yapmıştı.
hepsine değdi.
çünkü, yeni başlangıçlar için her şeye değer.
devamını gör...
5.
will smith'in kendi oğluyla birlikte başrolü oynadığı 2006 yapım film.
işsizler, evsizler, vergi borçları ile yaşam mücadelesi veren insanlarla sefa içerisindeki insanları aynı karede buluşturan sahnelere sahip olmasının yanında duygusal yoğunluğu, minnak veledin babasına her seferinde sana güveniyorum deyişini, will smith'in dibe vuruşunu buram buram hissettim.
will smith'i hep bilim kurgu ya da polisiye tadında filmlerde izlemiştim. dram temalı filmleri sevmem, hatta kişinin kendini bilerek daha da üzmesi olarak görürüm ama bu filmi tam da öyle bir zamanda izlemek gerekiyormuş. yani adam üzülüyor gözüm doluyor, adam mutlu oluyor gözüm doluyor, öyle bir tuhaf.
"mutluluk belki de sadece arayacağımız bir şeydir ve belki de hiçbir zaman sahip olamayacağımız bir şeydir."
"çünkü bir şeyi ilk kez yaptığında eğlencelidir ama bir dahaki sefer o kadar eğlenceli olmaz"
"bir daha sana kimsenin bir şey yapamayacağını söylemesine izin verme, benim bile! bir hayalin varsa peşini bırakmamalısın, onu korumalısın. insanlar kendilerinin yapamadıkları şeyleri senin de yapamayacağını söylerler. bir şeyi istiyorsan peşini bırakma; “git ve al. o kadar.”"
işsizler, evsizler, vergi borçları ile yaşam mücadelesi veren insanlarla sefa içerisindeki insanları aynı karede buluşturan sahnelere sahip olmasının yanında duygusal yoğunluğu, minnak veledin babasına her seferinde sana güveniyorum deyişini, will smith'in dibe vuruşunu buram buram hissettim.
will smith'i hep bilim kurgu ya da polisiye tadında filmlerde izlemiştim. dram temalı filmleri sevmem, hatta kişinin kendini bilerek daha da üzmesi olarak görürüm ama bu filmi tam da öyle bir zamanda izlemek gerekiyormuş. yani adam üzülüyor gözüm doluyor, adam mutlu oluyor gözüm doluyor, öyle bir tuhaf.
"mutluluk belki de sadece arayacağımız bir şeydir ve belki de hiçbir zaman sahip olamayacağımız bir şeydir."
"çünkü bir şeyi ilk kez yaptığında eğlencelidir ama bir dahaki sefer o kadar eğlenceli olmaz"
"bir daha sana kimsenin bir şey yapamayacağını söylemesine izin verme, benim bile! bir hayalin varsa peşini bırakmamalısın, onu korumalısın. insanlar kendilerinin yapamadıkları şeyleri senin de yapamayacağını söylerler. bir şeyi istiyorsan peşini bırakma; “git ve al. o kadar.”"
devamını gör...
6.
gabriele muccino'nun çekmiş olduğu 1 saat 57 dakikalık amerikan dram filmi olup başrolde ise will smith ve oğlu jaden smith yer almakta olup 2006 yapımlı film.
bir baba ile oğlunun yaşadığı zorlukları konu edinen film.
karısı tarafından terk edilen adam hayatındaki çöküşlere rağmen oğluna en iyi şekilde babalık yapmak için her şeyi yapar.
tuvalette yakalanmamak için oğluyla çaresiz durduğu sahnede gözlerim doldu, bu nasıl oyunculuk arkadaş?
kimsenin sana bir şeyi yapamayacağını söylemesine izin verme.
bir hayalin varsa onu korumalısın.
bir şeyi istiyorsan, git ve al.
bir baba ile oğlunun yaşadığı zorlukları konu edinen film.
karısı tarafından terk edilen adam hayatındaki çöküşlere rağmen oğluna en iyi şekilde babalık yapmak için her şeyi yapar.
tuvalette yakalanmamak için oğluyla çaresiz durduğu sahnede gözlerim doldu, bu nasıl oyunculuk arkadaş?
kimsenin sana bir şeyi yapamayacağını söylemesine izin verme.
bir hayalin varsa onu korumalısın.
bir şeyi istiyorsan, git ve al.
devamını gör...
7.
başrolde will smith ve gerçek oğlu jaden smith'in yer aldığı 2006 yapımlı hollywood filmi; gabriele muccino tarafından çekilen filmin senaryosu ise steven conrad tarafından yazılmıştır.
hayatta ne zorluklar yaşarsanız yaşayın ama asla umudunuzu, hayallerinizi ve sevdiklerinizin elini tutmayı bırakmayın gibi bir mesaj içerdiğini söyleyebileceğimiz filmde maddi açıdan zorluk çeken ve karısı evi terk eden bir babanın küçük oğlu ile hayattaki mücadelesini izliyoruz.
önce iyi bir insan, sonra da iyi bir baba olma çabasını izlediğimiz genç sayılabilecek adam umudunu yitirmemek için var gücüyle çalışır ve oğlundan başka kimsesi yoktur.
oğlu onun dünyası ve her şeyidir, birlikte yaşadıkları zorluklar, yeteneklerini kullanmaktan başka çaresi olmayan bir baba, parçalanmış bir aile, küçük bir çocuk, filmin konusunu, içeriğini oluşturuyor denilebilir.
film hakkında fikrimi belirtmem gerekirse;
yeni izlemesem de will smith'in etkileyici ve duygusal oyunculuğunu hâlâ hatırlıyorum,
kalacak yerleri olmadığı için bir tuvalette çaresizce sığınmaları ve will smith'in ağladığı sahneler oldukça etkileyiciydi.
mücadeleyi baba oğul ilişkisi üzerinden konu edinen dramatik bir film olduğu söylenebilir.
mutlaka izlenesi..
hayatta ne zorluklar yaşarsanız yaşayın ama asla umudunuzu, hayallerinizi ve sevdiklerinizin elini tutmayı bırakmayın gibi bir mesaj içerdiğini söyleyebileceğimiz filmde maddi açıdan zorluk çeken ve karısı evi terk eden bir babanın küçük oğlu ile hayattaki mücadelesini izliyoruz.
önce iyi bir insan, sonra da iyi bir baba olma çabasını izlediğimiz genç sayılabilecek adam umudunu yitirmemek için var gücüyle çalışır ve oğlundan başka kimsesi yoktur.
oğlu onun dünyası ve her şeyidir, birlikte yaşadıkları zorluklar, yeteneklerini kullanmaktan başka çaresi olmayan bir baba, parçalanmış bir aile, küçük bir çocuk, filmin konusunu, içeriğini oluşturuyor denilebilir.
film hakkında fikrimi belirtmem gerekirse;
yeni izlemesem de will smith'in etkileyici ve duygusal oyunculuğunu hâlâ hatırlıyorum,
kalacak yerleri olmadığı için bir tuvalette çaresizce sığınmaları ve will smith'in ağladığı sahneler oldukça etkileyiciydi.
mücadeleyi baba oğul ilişkisi üzerinden konu edinen dramatik bir film olduğu söylenebilir.
mutlaka izlenesi..
devamını gör...