the serpent

1970'li yıllarda, güney doğu asya seyahatinde batılı hippileri hedef alan seri katil (bkz: charles shobraj)'ın hayatını anlatan bbc yapımı mini dizi .
ilker kaleli 'de dizide ufak bir rol oynamıştır .

4. bölümü bitirdik. ilk bölümde damlacıklı sözlükte gezinirken bir akıllı(!) sayesinde spoiler yedim. olayı bildiğim halde gerildim.

1. bölümde tam oturmamış gibi duruyor ama sonrasında gayet akıcı bir dizi oluyor.

bu arada alain, eşim sana çok sövüyor haberin olsun. onun gazabından kurtulamayacaksın.

ayrıca ilker kaleli ..tü başı çok dağıttı çok.

böyle süper canlandırılmış dökümanlara bayılıyorum. daha fazlası gelmesi dileğiyle.
ilker kaleli'nin kısa bir rol oynadığı mini dizi. izlerken bu adamın orada ne işi var acaba dedim kendi kendime ama güzel bir rastlantıydı.

70 li yıllarda bikini katili olarak bilinen onlarca avrupalı gencin ölümünden sorumlu charles sobhraj ın konu alan mükemmel netfilx dizisi. kurgu oyunculuklar her şey harika, ancak sinematografi, görüntü yönetmenliği efsane. 70 li yılların kostümleri çok güzel işlenmiş. harika bir mini dizi olmuş.

pasaport değiştirmek ne kadar kolaymış, elini kolunu sallaya sallaya geçti gitti. ne kamera var ne bir kayıt. şu dönem yaşasa anında yakalanırmış.
ilker kaleli türk olarak dizide adı vitali, böyle türk ismi var mı cidden?
jenna coleman doctor who'nun güzel sufle girl'ü gördüğüme çok sevindim, fransızca ne çok yakışmış kendisine.

bugün bitirme fırsatını bulduğum, hafızamda yer edecek bir dizi. harika oyunculuklar bir yana dizi görsel şölen de sunuyor. o coğrafyaya özel bir ilgim olduğu için bazı bölümler bitsin istemedim.

bu da dizinin introsunun uzun versiyonu;

bir günde bitirmiştim bu diziyi. gerçekten güzel bir dizi. normalde bir günümü diziye pek harcamam ama sürükleyici ve vaktim olduğu için bitirmiştim.
tavsiye edilen diziler arasında yerini almış bulunmakta.

üzerinde bayaa çalışılmış, ince ince işlenmiş dizi.

öncelikle gerçek bir hikayeyi izleyici ya da okura sunmak bence zor iş. neresinde hayal ürünü kullanıp neresinde gerçeklere sadık kalacaksınız iyi belirlemek gerekiyor çünkü hayal ürününü fazla kacirdiginizda hitap ettiğiniz kitle hayal kırıklığına uğrayabilir ve ya tam tersi gerçeklere fazla sadık kaldığınızda belgesel kıvamına gelebilir. dizi bittikten sonra internette okuduklarim bana gayet uygun bir ayar verildiği izlenimi oluşturdu.

6 bölümde bitebilecekken 8 bölüm biraz uzatılmış. sanırım hollanda'lı diplomatın tutkusu daha net anlaşılsın diye bu yola gidilmiş ki bu da diziyi basit bir polisiyeden kurtarmış oluyor.

dizide diğer yazarların da belirttiği döneme ait ayrıntılar çok çok güzel kullanilmis. kullanılan bardaklardan bikinileri, kağıtlara, mobilyalara kadar... ayrıca çekim kalitesi ya da tekniği de gercekten 70'li yıllarda hissetmenizi sağlıyor. sırf bu yüzden bile izlenebilir.

başrol oyuncusu tahar rahim'in fransızca konuşurken ağzının aldığı hal, gerginlik ve korku başta olmak üzere duyguları soğukkanlılıkla gostermesi beni etkileyen bir başka nokta oldu.

itiraf etmeliyim ki; ilk bölümü izledikten sonra aşırı hem de çok aşırı sigara kullanımı özendirici olduğu düşüncesi ile beni rahatsız etmişti. son bölüme gelindiğinde ise artık sigara kullanımı öyle bir boyuta gelmişti ki; çocuklardan ve eşimden gizli ara ara tutturen benim bile midemi bulandırdı.

yine dizide karakterlerin nesneleri tutma biçimi, konuşurken istemsiz yapıldığı izlenimi verilmeye çalışılmış tikleri ya da tepkileri, anne eksikliği ve ya duygusal istismarın insan psikolojisinde etkileri çok güzel vurgulanmış.

kafama yatmayan tek şey; juliet'in son aşamada yaptığı aptallık oldu.

dizi ile ilgili minik ve önemsiz bir sürpriz; daha önce yine netflix'te izlediğimiz bodyguard dizisinin başrol oyuncusurichard madden* eskiden serpent'in moniqe'i jenna louise coleman!* ile sevgili iken, 5 yıllık ilişki bitince yine serpent'in angela'sı* ellie bamber ile aşk yasamiş. yani aynı diziden iki kadınla da çıkmış. *