the writing on the wall

iron maiden'ın bugün çıkardığı yeni single'ı... belshazzar's feast adlı incil'de anlatılan olaya gönderme yapan parça... klibi ise bir animasyon şeklinde yayınlanmıştır. tek kelimeyle ba-yıl-dım. hep söylüyorum yine tekrar ediyorum, dünyada metal grupları ikiye ayrılır: iron maiden ve diğer kalan gruplar...

şarkı ağır bir tempoda başlamasına karşın o klasik alışkın olduğumuz melodik gitar partisyonlarıyla giriş yapıyor. kolay akılda kalıcı bir ritmi var. en güzel detay ise bruce dickinson vokali epey bir toparlamış eski kalitesine geri dönmüş. cümlesinin sağlığı daim olsun. 2021 senesinde hala iron maiden'dan yeni ve güzel bir şeyler dinleyebiliyor olmak harika bir şey.

ahan da klip:

beklentilerimi karşılayan bir şarkı oldu. ha yayınlandı ha yayınlanacak derken strese girmiştim. * nasıl olacak acaba? babalar çıtanın seviyesini nerede tutacaklar derken, tını anlamında bir iron maiden klasiği daha yaratmış olmaları beni ziyadesiyle tatmin etti. soloları akıcı buldum. ilk solo tabiri caizse beni hamur kıvamına getirdi. beğenmeyenleri gördüm ama bence gayet stabil. ikinci soloda ise; ''akın var güneşe akın, güneşi zapt edeceğiz güneşin zaptı yakın!'' hissiyatı alıyorsunuz. girişi de yavan bulanlar olmuş ama maiden bunu bir çok parçasında yapıyor. önce yavaştan tınıya alıştırıyor sonrasında allah ne verdi ise ritmi sizin zihninize ve ruhunuza kazıyor. bu anlamda da eleştirilecek bir yön görmüyorum. zira zaten daha önce de yaptıkları bir şey bu. maiden'ın alameti farikalarından birisidir.

bruce dickinson vokaliyle ilgili olarak yolgezere kesinlikle katılıyorum. o yaşta o performansa ben şapka çıkarırım. netice olarak zaman ilerliyor, tevellüt almış başını gitmiş, elbette ilk zamanlardaki performansı beklemiyoruz ama toparlamış olmasına cidden sevindim. şarkıyı dinlerken de bir helal olsun çaktım kendisine.

ayrıca başıma bir şey gelmeyecekse klibi de beğendim. parçayla uyumlu ve izlerken keyif aldım. ha klipte babaları da gerçek anlamda görseydik iyi olurdu ama bu durum animasyonun hakkını yememize sebep olmamalı. ben sağlam bir albüm daha bekliyorum. maiden düşmanları biraz kötülemeye çalışmışlar şarkıyı ama zorlama yorumlar olmuş hepsi * siz ne söylerseniz söyleyin, maiden bu. kabul etmeseniz de itaat edeceksiniz! *

tanım: metal müzik tarihinin tartışmasız en iyi grubunun, yeni albümünün ayak seslerini duyduğumuz harikulade şarkı.

dip not: evet fanatiğiz. ama sağlam temeller üzerine kurulmuş bir fanatizm bu. maiden bir yana dünya bir yana *

dünya metalcilerin ve rockçıların hatrına dönüyor :))

üzgünüm ama bu yeni iron maiden şarkısını bugün dinleyebildim. ve üzümlü kekim yine yüzümü güldürdü. klip de parça da çok güzel ve yine ilmek ilmek emek var her saniyesinde.
bruce'un sesine gelecek olursak, onlarca konser verdi bu adam. ard arda haftalarca sesi yoruldu bu zamana kadar. minik paslanmalar elbet olacaktır. adamlar grupça zamana meydan okuyor efem.
kısacası ben seve seve dinledim. dinlemeye de devam ederim.

babaların yeniden oyuna girdiğinin habercisi olan şarkı. umarım rock/metal 80/90'lardaki gibi ana akıma girer ve bu popülerleşme kaliteyi düşürmez.

ilk bir kaç dinlemeyi mutlaka animasyon kliple birlikte yapılmasını şiddetle önerdiğim bir başka iron maiden baş yapıtı.

ben klibi izleme şansım olmadığı için şarkı yayınlandığı anda klipsiz dinledim. şarkı müzik olarak tek başına ilk başlarda anlamsız geliyor, birşeyleri sindiremiyor anlamlandıramıyorsunuz. ingilizceniz mükemmel değilse sözleri anlamayıp üstüne hikayede geçen writing on the wall'ın incile atıf olduğunu da bilmeyince şarkının hissiyatını alamıyorsunuz. ne yalan söyleyim 20 yıllık bir iron maiden fanatiği olarak davulsuz elektro gitar riffinin başladığı yere bu ne lan oyun havası gibi diye bi giydirdim. evet bazı riffler sololar nerde duysanız iron maiden lan bu dedirtir, vokal de girince bruce'un o harika sesi, davul ve bassların klasik soundu tam anlamıyla klasik iron maiden, ama sadece klasik diyorsunuz. single çıkartacak kadar da iyi bi şarkı değilmiş diyorsunuz, ilk single tırt ise albüm de leş olacaktır diye korkmuştum.

gel gelelim ki şöyle sakin bir salı sabah ofiste bilgisayarın başına oturup klibi izleyerek ve kendimi vererek şarkıyı dinledim. şarkıda sözü geçen belshazzar's feast ve şarkının adına dair bir kaç araştırma ile ne olduklarını anlayıp kliple de bu hikayenin ne kadar güzel resmedildiğini gördüm ve bu hikaye müzikle birleşince o kadar muazzam iş çıkardıklarını anlamaya başladım. şarkıdaki her riff, her bridge, nakarat, ardından gelen sololar ve outtro kısmında arkada yardırmaya devam eden solo gitar ve bruce'un muazzam performansı klipte gelişen olaylarla o kadar güzel bütünleşiyor ki, 20sn de bir tüylerim diken diken oldu. animasyondaki sahneler şarkının partisyonlarına o kadar güzel yedirilmiş ki, özellikle sololarda kötülere karşı yargı dağıtan riderlar tüyleri dimdik ediyor. soloların duygusu şarkıyı ve hikayeyi o kadar iyi yansıtıyor ki, klibe göre mi yazmışlar bu soloyu diyorum? eğer öyleyse harika iş. yok olamaz illaki klip sonradan kurgulanmıştır soloya uydurulmuştur diyorum? e bu da harika iş.

uzun lafın kısası dinledikçe daha da sevilen bağımlılık yapan bir şarkıya imza atmış iron maiden. hatta sadece şarkıyla kısıtlı değil, albümün tamamı genel olarak böyle. ilk dinleyişte olmamış bu bişeyler eksik bişeyler garip diyorsunuz ama sindirdikçe her ölçüsü tam bir maiden albümü olmuş.

1975 yılında kurulmuş ingiliz heavy metal grubu iron maiden şarkılarından birisi olmakla birlikte şarkının yapımında vokâl bruce dickinson imzası bulunmaktadır.


"olduğumuzdan geriye kalan tek şey, dönüştüğümüz şey bu
all that's left of what we were, it's what we have become

bir zamanlar imparatorluklarımız muhteşemdi ama artık imparatorluk yok oldu
once our empires glorious but now the empire's gone

ölüler bize yaşama zamanı verdi ve artık bizim zamanımız bitti
the dead gave us the time to live and now our time is done."