bu, maaz khan'ın yazıp yönettiği, oyuncuları olarak younes mohamed ile diana von gruning'i izlediğimiz 2014 kanada yapımı drama türündeki kısa filmde, didaktik bir yaklaşımla insanları yargılamada çok acele etmemizin iyi olmayabileceği mesajı verilmektedir. yapımda, genç ve çekici bir kadın halka açık bir bahçedeki bir bankta oturup düşüncelere dalmış bir şekilde bir kağıda bir şeyler karalıyordur. onun yakınına oturan bir adamsa vücudunu esnetiyor ve koşuya hazırlanıyordur. sanatçı ve çizimine bir çekim duyan adamın kadın hakkındaki ilk izlenimi kendisini tamamen yanıltacak mıdır?
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 11.01.2025 16:07 tarihinde açılmıştır.
1.
maaz khan tarafından yönetilmiş yaklaşık 4 dakikalık kısa film;
oyuncular
diana von gruning
younes mohamed
bir bankta oturup sessizce çizim yapan bir genç kadının yanına o sırada spor yapan ve koşuya çıkmış bir gencin oturmasıyla kısa film devam ediyor.
çocuk genç kadına çizimlerinin güzel olduğunu söylüyor, belki duymamıştır diye tekrar ediyor ve ona sarkıntılık etmediğini, yalnızca resimlerini beğendiğini dile getiriyor, ayrıca kadın cevap vermediği için burnu büyük, egolu olduğunu düşünüyor.
adam çantasını orada bırakıp koşuya çıkıyor ve kadın çizimini oraya bırakıyor, yanına bir not iliştirip gidiyor.
notta ise ona neden cevap veremediğini ve rahatsızlığını dile getiriyor.
genç adam büyük bir pot kırdığını anlıyor ve film bitiyor.
kısa ama düşündürücü bir filmdi,
duyulduğunu veya görüldüğünü zannederken aslında duyulmadığını, ne kadar konuşursan konuş, ne kadar çırpınırsan çırpın, karşındaki gönülden kör veya sağır ise anlatmak bir işe yaramayacaktır ana fikrinin çıkarılabileceği, izlenesi bir kısa filmdi.
işitme engelli insanların dünyasının sessizlikten müteşekkil olduğunu hatırlattığı söylenebilir.
basit gibi görünen ama düşündüren bir kısa film oldu.
hiç kimse görmek istemeyen biri kadar kör olamaz.
oyuncular
diana von gruning
younes mohamed
bir bankta oturup sessizce çizim yapan bir genç kadının yanına o sırada spor yapan ve koşuya çıkmış bir gencin oturmasıyla kısa film devam ediyor.
çocuk genç kadına çizimlerinin güzel olduğunu söylüyor, belki duymamıştır diye tekrar ediyor ve ona sarkıntılık etmediğini, yalnızca resimlerini beğendiğini dile getiriyor, ayrıca kadın cevap vermediği için burnu büyük, egolu olduğunu düşünüyor.
adam çantasını orada bırakıp koşuya çıkıyor ve kadın çizimini oraya bırakıyor, yanına bir not iliştirip gidiyor.
notta ise ona neden cevap veremediğini ve rahatsızlığını dile getiriyor.
genç adam büyük bir pot kırdığını anlıyor ve film bitiyor.
kısa ama düşündürücü bir filmdi,
duyulduğunu veya görüldüğünü zannederken aslında duyulmadığını, ne kadar konuşursan konuş, ne kadar çırpınırsan çırpın, karşındaki gönülden kör veya sağır ise anlatmak bir işe yaramayacaktır ana fikrinin çıkarılabileceği, izlenesi bir kısa filmdi.
işitme engelli insanların dünyasının sessizlikten müteşekkil olduğunu hatırlattığı söylenebilir.
basit gibi görünen ama düşündüren bir kısa film oldu.
hiç kimse görmek istemeyen biri kadar kör olamaz.
devamını gör...