trabzon'da kaldırılan atatürk tişörtlü mankenler

şikayet etme bahaneleri de yolu kapatıyor olması. ne daracık (!) yol. o kadar kişiyle kendilerinin yolu tıkadıklarını göremiyorlar.
ayıp, saygısızlık ve yazık...

trabzon' a gittiğimizde atatürk baskılı tişörtler giymek farz oldu.
rize trabzon da atatürk alerjisi olan tipler yok değil maalesef ki vardır.
tabii kesinlikle koca bir şehri kastetmiyorum bununla.

lakin,
atatürk'e hüsumet vatana ihanettir!

her yere arapça tabela asılınca sesini çıkarmayanlara bak sen, nasıl da dert olmuş atatürk. ee bedevi cehaletinin üstüne az çökmedi paşam. kuyruk acısındandır o, yol kapandı falan hikaye. istanbul'da herhangi bir caddede gezsin bakalım zabıtalar; esnafın attığı masa sandalyeden, yola çıkarılan malzemeden, park eden arabalardan insan yürüyecek yol kalıyor mu kaldırımlarda. iki manken mi dert olmuş şimdi. heyt bee belediye çalışıyor. nasıl da en ufacık olaya bile müdahale ediyorlar, asla bir ihlale en ufak kanunsuzluğa kayıtsız kalmazlar! aslanlarım benim. o tişörtlerde malum şahsın fotoğrafı olsaydı gene aynı işlem olur muydu acaba.

her yere arapça tabela asılınca ses çıkarmayan sözde milliyetçi özde menfaatçi islamofaşist araptaparlara bak sen, bu itoğlu itlere nasıl da dert olmuş başbuğ atatürk. ulu önder zamanında bedevi zırvalıklarına az koymadı. aradan 100 yıl geçmiş, çöl sıçanlarının kuyruk acısı daha geçmemiş. bu yobazlar, daha önceleri arapları rahatlatmak için atatürk'ü madalyadan çıkardık demişlerdi. canınız cehenneme ulan sizin, canınız cehenneme!..
ne kadar uğraşırsa uğraşsınlar, atatürk'ü asla kalbimizden silemeyecekler...