tüm ülke işlemediğimiz bir suçun cezasını çekiyor gibiyiz

bence işlediğimiz bir suçun cezası bu.

yurt dışında düzenli olarak çıkan bir yurttaş büyük ihtimalle bu durumu daha fazla hisseder.

20 senedir bir adamı eline hangi fırsat geçerse geçsin seçimde alt edemeyen bir muhalefetin dangalaklığının bedelini ödüyoruz.

durum tespiti yapmanın kime ne faydası var bir anlasam gerisini de çözerim ama sadece tespit yapıp, onu da cımbızla seçip başka bir halt yapmadan nereye kadar?
buraya kadar işte.
en fazla ana muhalefet partisi.

yanlış anlaşılma olmasın.
yüzde ellibir değil, 2002 seçimlerinde yüzde otuz civarı bir oran ile çoğunluğa sahip oldular.

dolayoısyla da kendi adıma başkasının yediği herzeyi çekiyorum.

hoca demiş ya hırsızın hiç mi suçu yok. doksanlarda islami hassasiyeti olan kişilerin yaşadıkları bizi bugünlere getirdi.

o dönemde bir orta yol bulmak yerine kemalist zihniyetin kendini tahkim etmesine izin verdik ülke olarak.

mustafa kemal paşa büyük bir devlet adamı ve askerdi ama onun adına yapılan işlerin bazıları bu ülkeye en büyük zararı verdi.

hala muhalefet yapmiyorlar/yapamiyolar, bu saatten sonra bunun vebali hepsinin boynunadir.

güldür guldur konforlu muhalefet skeci ne eksik ne fazla;

şimdi 2002 öncesini bilmesek 20 yıl öncesinin türkiye'sinin cennet olduğunu sanacağız.
mesela manisa davası var:
tr.wikipedia.org/wiki/Manis...
mesela "o protestocu çocukların halleri" var:
m.bianet.org/kurdi/siyaset/...
mesela "üstün insan bülent ecevit"in hayata dönüş operasyonu var. şanlı şerefli ordumuz tarafından 300 mahkumun katledilmesi planlanmış.
mesela susurluk olayı var. devletin meclisiyle, askeriyle, polisiyle içinde bulunduğu bataklık var. sonra tıpkı bugünkü gibi susurluk protestoları allem kallem irticayı protestoya dönüştürüldü ve üstü kapatıldı.
sonra doğu'da binlerce köyün boşaltılması, insanların bir hırka, bir ceketle batıya sürülmesi var.
sonra binlerce faili meçhul(!) var. bu faili meçhul cinayetler için "devlet bazen rutin dışına çıkar" diyen bir cumhurbaşkanımız var.
kürt köylülerine dışkı yedirmek var.
daha var, var, var, var...
bu kadar günahın ve bu günahlara ses çıkartmamanın cezasını çekiyor olmayalım sayın kılıçdaroğlu diye yanıtladığım yavedir.

sarı öküzü vermeyecektik.

senden de ötürü yalınızzz kılışlar bey!