tüm yap işlet devret projelerini kamulaştıracağız

başta beşli çete olmak üzere, akp'yi sinirden delirtecek bir açıklamadır.

chp lideri kılıçdaroğlu, yap-işlet-devret usulüyle yapılan otoyol, köprü ve tünelleri kamulaştıracaklarını belirterek, “adı yap-işlet-devret. ne demektir? sen yapacaksın, işleteceksin, belli bir süre sonra da devlete devredeceksin. şimdi, yap-işlet-üstüne para al, olağanüstü kâr elde ettikten sonra devlete devret. hem balı var hem kaymağı var.” dedi.


helal olsun bay kemal'a * yandaşa her sene 30-40 milyar tl peşkeş çekilen bu asfalt ve beton yığınları için en doğrusunu yapıyor.

yandaşa gidecek para, halka gidecek. bakalım bundan yine kimler rahatsız olacak.

gel de oy verme şimdi. şu vaadi yerine getiren adamı alnından öperim.

yahu adamlar o kadar para gömmüş yapmış işletiyor sen hangi para ile o projeyi satın alacaksın. erken sözleşme iptal bedeli tazminatı detken gidip imf den borç alıp bu projeleri satın alırsın ve ülkeyi hiç değiştirmiş olmazsın

bunları kamulaştırmak ahmaklıktır, bunu savunan da ahmaktır çok net. bizim millet kamulaştırmayı bir halt sanıyor anasını satayım.

kamulaştırmayı savunmanın ne olduğunu bilmeyen şu "kamu malı" nı da özelleştirip zenginlere peşkeş çekelim mi ne dersiniz?

bunu açıkça söylemelerine gerek bile yoktu. bir sonraki hükümetin boynunun borcudur vergilerimizi çalanlara dava açmak, vergilerimizle yapılanları kamulaştırmak. bu zaten olacaktı. çünkü bu yapılsa türk halkı inanılmaz nefes alır. ve alacak da.

bişey yapamazsın kemal hiçbir siyasi partiye yakın değilim ama önce on seçim kaybettiğin o koltuktan kalk git.

halbuki kılıçdaroğlu 2009 senesinde istanbul'un metro sorununu yap işlet devret modeli ile çözebilirim çok basit demişti. demek ki fikirleri değişmiş. olabilir tabii fikir bu değişebilir en nihayetinde gayet normal ama zaman zaman kullanışlı olan bir sisteme bu denli savaş açması olur da iktidara gelirse hatırlatıldığında canını sıkabilir. şak diye köprüyü yapacak parayı bulamazsan bulsan da harcayacak önceliğin o değilse ve köprünün yapılması gerekiyorsa danışılması mecburi olabilecek bir sistem bu.
iyi çocuklar olup da bu sistemi hükümetimiz umarsızca övmeyi muhalefetimiz de kulağa hoş geliyor diye sürekli yermeyi bırakır ciddi ve adil bir şekilde ele alırsa hem şirinleri görebilir hem de daha müreffeh şehirler kurabiliriz gibi geliyor bana. sanki yani, olur gibi. umarım. inşallah.

yap işlet devret projeleri zaten devletin projesi ve işleten kişi ile yapılan bir sözleşme var. hukuçu arkadaşlarımız varsa bizi aydınlatsın. bu arkadaşların öyle ya da böyle bir sözleşmesi var ve bu sözleşmenin feshi durumunda zannediyorum ki ticari faaliyetlerle alakalı bizi bağlayan hangi dünya ya da avrupa kurumu varsa o devreye girebilir. zaten kemal kılıçdaroğlu ne söylüyorsa yapamayacağına ya da yapmayacağına eminim. hala bu heriften medet umanların var olması bile bu ülkeden bi bok olmayacağına delildir.

hahaha. hala seçim kaybettin, kalk git diye saçma sapan etrafa saldıranlar var. bu kullanışlı ulusalcı muhalifler ve ak troll jargonu artık baymadı mı.

adam beşli çeteye peşkeş yok diyor. halkın parasının yani 30 milyara yakın paranın artık devlet kasasında kalacağını söylüyor ama bunlar gelmiş hala yapmazsın, koltuktan git, kamulaştırma bilemezsiniz diye tatava yapıyor.

akp, cahil veya birilerinin çomar dedikleri ile değil, sizin zihniyetiniz ile iktidarda!!.

++

almanya'da kira fiyatları yükselince, devlet yüzbinlerce evi kamulaştırdı. devlet isterse o köprüleri öyle bir kamulaştırır ki, beşli çete tek kuruş almadan, arkasına bile bakmadan gider. geçeceksiniz onu!!.

bana çok inandırıcı gelmedi açıkcası. (bkz: öğrenilmiş çaresizlik)

hiçbir şey yapamayacak olan dandik insanlarnı vaatleridir.

bunun mini fragmanını istabul'da gördük. ikisi uç örnekler olsa da, söylediklerini yapacaklarını, yaptıklarını bize gösterdiler.

nedir o ??. "adama, kişiye, kişilere gruplara, cemaatlere, vakıflara, derneklere hizmet işi bitti. ibb'ye ve istanbullulara hizmet dönemi başlayacak. "

evvela kokuşmuş cemaatlerin kaynağı kesildi. ardından tügva denen şeyin mallarına el konuldu hukuksal yollar ile. ardından ak troll çetesi, ibb'den defedildi ve dahası.

devletçi bir insan değilim ama devlet her şeyden üstündür. ne londra hukuku, ne beşli çete tanır. gece iki de bu söylenini 2 saniyede yapar.

zaten yapılacağı için malum zihniyet deliriyor, kuduruyor ya.

iyi güzel de kemal kılıçdaroğlu bunu yapabilecek potansiyele sahip mi sizce? adamı daha kendi seçmeni bile takmıyor.

“akplisin yani” yazarları toplaşmış başlığa kılıçdaroğlu’ya sallıyor.
hazine zarara uğratıldıysa, devlet dolandırıldıysa elbet bunun bir yaptırımı olur. belki o köprüleri vs geri alamazsın ancak zarar ettirilen miktar kadar astronomik cezalar kesersin. çünkü ettirilen zarar astronomik. dünya üzerinde akpliler dışında hiçbir millet böyle bir yolsuzluğa alkış tutmaz. bunu kılıçdaroğlu değil, yargı yapacak zaten. alınan üç beş maaşlar da, vakıfbank’a olmayan diplomasıyla yönetici olan o güreşçinin aldığı maaş da faiziyle geri alınacak. olmayan diploma ile doktorluk yaparsan yargı aldığın o maaşları senden faiziyle alır. bunun gibi diploma önemli. o güreşçi diplomasız girmemesi gereken işe girdi, evrakta sahtecilik yaptı. böyle evrakta sahtecilikler, haksız kazançlara karşı açılan davaların başlıkları bu sözlükleri, twitter’ı şenlendirecek. 17 - 25 aralık’ta fetöcü - akp çatışması da yeniden açılacak. parayı ayakkabı kutularına polisler yerleştirdi dediler ve yine o parayı faiziyle ayakkabı kutularının sahiplerine geri verdiler. e hani polis yerleştirmişti?! emin olun tüm bu “yap-işlet-devret” beşli müteahhit çetesi bu yapıları kendi elleriyle teslim edecek. vergi defterleri de açılacak. banka hesap hareketleri de.

"kuzum siz manyak mısınız?!" diye tepki vermeme neden olan başlık; kılıçdaroğlu'nun açıklamasına değil; muhtelif yazarın "nasıl yapacaksınız, hak var hukuk var!" ya da "ımf"den borç mu alacağız demesine.

adamlar sanki analarının helal sütü gibi ihalelere girip de, piyasa fiyatına iş yaparak katma değer sağladılar. olm adamlar olmayan parayla milyonlarca lira hatta milyarlarca lira kredi çekip işi fahiş fiyatlarla alıp taşerona 5'te biri fiyatına çakıp kâr ettikten sonra verilen garanti sayılarla her an her gün ilgimizi kemiğimizi kurutuyorlar. paşam da çıkmış hak var , hukuk var diyor. hadi bakalım varsa hak veya hukuk gir de bir ihale al.

türk milleti o çakma atılım projelerinin parasını kat be kat ödemiştir. bizim kimseye borcumuz yok; onların bize bir gelecek borcu var.

çok zor bir iş değil. açar bir soruşturma, bir usulsüzlük bulur, iptal eder. örnekleri günümüzde ve yakın geçmişimizde yaşanmadı mı?
kararını beğenmeyip ysk’nın yapısını değiştiren, icraatının önüne kanun çıkınca kanunu değiştiren, çıkarına taş koyan müdürü, memuru değiştiren, kararı verilmiş 28 şubat davasını bir sebep icat edip tekrar açan, sonucunu beğenmediği seçimi tekrarlayan iktidar görmediniz mi ömrünüzde??!!
devlet bankasından alınan krediyle yapılan “yap işlet devret” projesine asgari yolcu (müşteri, satış vs.) garantisi veriliyor. finansman garanti, müşteri (satış) garanti. o zaman devlet kendisi yapar bu işi.
örnek vereyim; istanbul-izmir otobanının, istanbul-ankara otobanından farkı ne? sudan’a milyon dolarlar hibe edene kadar kendi altyapımızı kendi kaynaklarımızla tamamlamalıyız…

desteklediğim bir projedir. bu işi yapsa yapsa millet ittifakı yapar, chp yapar iyi parti yapar. inancım tam.

bu arada yap işlet devret sistemi aslına bakarsan iyi bir sistemdir ama doymak bilmez haramilerin elinde bir ihanet silahına dönüştü.

yandaşa ve yalakaya dağıtılan ihaleler ile devlet zarara uğratıldı. bir liralık malı devlete bin liradan gösterenlerin devletten çaldıklarını geri alacağız ilk önce. daha sonra gerçek anlamıyla yap işlet devret sistemine geri döneriz.

korkmayın her şey çok güzel olacak. bu ülkeyi el birliği ile yeniden inşaa edeceğiz. “kişiler” meselesi değil artık bu iş, milletçe ayaklanmamız gerekiyor.

yap işlet devret modeli kötü bir model değildir. ger ülkede de uygulanır. bizde de uzun zamandır uygulanmaktadır. sorun burada değil... sorun artık bunun açık bir soygun yöntemine dönmüş bulunmasında.
velhasıl aklı başında her siyasi parti liderinin seçim öncesi vermesi gereken bir vaatler zaten bu.
kamulaştırma lafına takılıp bizi de dinozor yerine koyan liberal dostlara da buyurun siz izmir istanbul arası uçak biletinin iki katı otoban parası ödeyip kerkilmeye devam edin yeter ki liberalliginize bir halel gelmesin diyeceğim ama ben şu satırları yazarken bile o otobanlar üzerinden soyuyor adamlar olm beni.
velhasıl sıçayım liberalliginize.

yap-işlet-devret modeli en üstteki tanımda olduğu gibi, önce yüklenici firma projeyi gerçekleştirir( ülkemiz genelde bu yöntemi uygular),firmayla anlaşma 10 yıl,20 yıl vb bu projeyi işletmek ve bu kazancı almak, süre sonunda da bunu devlete teslim etmektir.( eski adıyla boğaziçi köprüsü buna örnektir,sonrasında köprü ücretsiz olmuştur).aslında olay buradan başlıyor,süre sonunda devlete teslim edilen projenin ücretsiz olması gerekmektedir. çünkü ‘sosyal devlet’in görevi halka hizmet etmektir. ama mevcut hükümetimiz halkı kar kapısı olarak gördüğü için halktan bu projeler için ücret almaya devam etmektedir. ha bu projeler halk için mi yapılıyor yoksa rant kapısı mı o konuyu burada detaylandırmayacağım. bununla ilgili sevdiğim bir örnek var: diyelim ki bir bahçeniz var ve biri gelip bahçenize park yapmak istiyor. anlaşıyorsunuz ve park yapılıyor ama park kullanımında sizden para isteniyor. bu durum öyle. bahçe bizim ama yine de para ödüyoruz.