yap işlet ve devret'i savunan erdoğan

yap-işlet-devret'i savunan erdoğan: "ben ekonomistim, siz ne kadar kaynak oluşturursanız, devletin kasasından da bir kuruş çıkmaz, yaptığımız bu ama bay kemal'in kafası bu işlere basmaz, anlamaz bu işlerden"
fakat durum hiç de öyle değil.
yap-işlet-devret yöntemi dünyanın bir çok ülkesinde yapılıyor. ama kendi para birimleri ile yapılıyor. biz de ise durum biraz farklı. çünkü biz '' amerikan doları'' ile yapıyoruz bu işleri bu yüzden bir kur riski çıkıyor ortaya. şöyle ki;
yavuz sultan selim köprüsü 2012 yılının mayıs ayında ihale edildiğinde,dolar 1.8 tl, 2016 da açıldığında 2.9 tl, 2021 dolar 9.68. bu sadece yavuz sultan selim köprüsü'nden edilen zarar.
toplamda yap-işlet devret sistemi ile olmayan arabamızla geçmediğimiz köprüye para ödemeye devam edeceğiz.
erdoğan'ın emperyalizmin ihraç ettiği ve sanki kendisi bulmuş gibi "dahice" savunduğu şey bu.

kamu kaynaklarının özel sektöre, para babalarına yerli ve milli burjuvaziyle uluslararası tekellere peşkeş çekmenin güzel sözlerle süslenmiş yöntemi. köprü mü yapılacak? devlet şuradan şuraya der, götüne güvenen sermaye sahibi gelir, köprüyü yapar. her aşamasında hak ettiği parayı alır. işin ortasında işi bırakıp kaçmaması için de kallavi bir banka teminatı verir. böylece yüz liraya bitecek iş 50 liraya biter.
yid yönteminde işin yapılması için gereken sermayeyi, dolambaçlı yollardan devlet verir. işi yapacak olan maddi olarak elini soğuk sudan sıcak suya sokmaz. örneğin istanbul havaalanında işi yapacak konsorsiyum (5'li çete) yeterli sermayeye sahip olmadığı için yerli ve yabancı firmalardan kredi aradı. yabancılar hazine garantisi istediler. ihale şartnamesine aykırı olmasına rağmen bizim hazine bu garantiyi verdi.
vatana ihanet işte tam da budur.