türk bayrağı ile filistin bayrağının yan yana asılması

bugün işe giderken, ilçe meydanında trafik ışıklarında beklediğim sırada gözüme takılan hadise. benim için izahatı olmayan durum. neden mi? filistin için üzülen üzülür anlarım. benim gözümde atalarının yediği nanelerin ceremesini çekiyorlar ama bu israil'in yarattığı terör dalgasını meşru kılmıyor. lakin bugün bayrağımızın yanında dalgalanan o filistin bayrağı'nı gördüm ya, ne anlayabilirim, ne kabullenirim. zira o bayrağın varoluş amacı zaten türk karşıtlığı. birinci dünya savaşı sırasında meşhur sykes-picot antlaşmasına da adını veren ingiliz diplomat marc sykes tarafından tasarlanıp, şerif hüseyin önderliğinde osmanlı'ya karşı savaşan arapların sembolü olan bayraktır. ulan o kırmızı üçgen, türklere karşı savaşırken dökülen arap kanını sembolize ediyor. bizim ecdad ecdad diye ölen siyasal islamcı kafalar da bir halttan haberi olmadan al bayrağın yanına asabiliyor bunu. yazık gerçekten.

(bkz: vatan hainliği)

geçmişini bilmeyen kişilerin yaptığı saçmalık. kendi ülkemizde bir avuç azınlık olduk.

yaşadığım ilçede bir evin penceresinde gördüğüm durum. yurttaş birkaç türk bayrağının ortasına filistin bayrağı da iliştirmişti. cemal paşa'nın tarihimizde daha geniş şekilde anlatılması icap ediyor.

şehitlere ihanettir. dincilerin orgazm yaşamasına sebep olan bir harekettir.

yaparım ve ederim. normalde sol framede bir başılığın altı karşılıklı atışma mekanına dönüşmemeli ama yazdığım bir giriden pasajlar kırpılıyorsa ardını sa getiririm. aynı metodla sırayla gidelim:

önce yazarın girisine ulaşmak için şuradan şuraya

1)

-kafkasya ve balkanlar'da soykırıma uğrayan ve sonunda anadoluya göç etmek zorunda kalan türk-müslüman ahalinin ne ruslara, ne de avusturya macaristan imparatorluğu'na toprak az ya da çok toprak sattığını söyleyemeyiz. bunun tek istisnası 1.balkan savaşında selanik'in savaşmadan teslimidir ki, onu da selanik halkı değil hasan tahsin paşa yapmıştır. kaldı ki gerek balkan, gerekse kafkas türk- müslüman ahalisi devlet-i aliyeye karşı herhangi bir emperyal devlet ile işbirliğine girişmemiştir. şimdi "arapların yediği naneler" ifadem yazar arkadaşın zoruna gitmiş ancak o naneler az ya da çok toprak satışı ile başlamaz. gerthrude bell'in, lawrence'in, sykes'ın ve sayabileceğimiz pek çok ingiliz diplomat ve istihbarat görevlisinin gazına gelip başlattıkları isyanlar ile başlar. çünkü bu isyanlar sonucunda zincirleme bir reaksiyon oluşur. manda rejimleri ırak'a, suriye'ye, levant'a yerleşir. hatta şöyle soralım balfour deklarasyonu apaçık ortadayken ingiltere'nin peşinden gitmek yeterince büyük bir nane değil midir? hadi onu da geçtim yom kippur'da, mısır ve suriye orduları iki koldan israile dalıp boylarının ölçüsünü aldılar fakat arka planda sedat ve diğer arap liderler arasındaki çekişmelerin savaşın kaybedilmesinde etkenlerden birisi olması yeterince büyük bir nane değil midir?

2)

-1948 savaşı ile ilgili anekdot da yanlış çünkü savaşı açan israil değil arap birliğidir. israil 20 binlerle başlayan ordu toplamını 100 küsür binlere çıkaracak bir tam seferberlik halinde iken karşısındaki arap birliği kuvvetleri aynı israil'i üç kere atıp iki kere tutabilecek hacim ve kudretteyken yine madara oldular. bir not olarak aynı ve yakın tarihlerde mısır, cezayir, ürdün vb. arap ülkelerinden sürülen, vatandaşlıktan çıkartılan yahudiler için zorla göç ettirildiler hassasiyeti taşıyor muyuz peki?

3)

- burası artık okuduğunu anlama ile ilgili sorunların olduğu bölüm kısa geçeceğim o yüzden. alıntı içinde tırnakla gösterilen kısım benim yazdıklarım. ben filistin bayrağının sykes tarafından tasarlandığını söylemişim, bu renkleri ilk kullanan "sykes züppesi" dir demiyorum. sonrasında ingiliz mandasına karşı kullanılmadı da demiyorum. fakat bu bayrağın arap isyanlarında osmanlıya karşı kullanıldığı gerçeğini değiştirmiyor. birinci harp sırasında ne halt yediklerini anlıyorlar zaten sonradan bu araplar. ama o da ancak biri diğerinin koltuğuna çökünce oluyor. suudlar şerif hüseyin 'e teneke bağladığında geliyor ancak aklı başına herifin. ha aynı renklere sahip başka bayraklar yok mu var olması da çok doğal çünkü hepsinde temsil edilen şeyler aynı. ama sen adamı ülkene sok, sonra pis ingilizler bizi de kandırdı de. bu kandırılma olayları hep aynı kafanın ürünü.

4)

- evet bizim ecdad fetişistlerimiz osmanlı torunuyuz diye geçinir ağızlarından islamiyet, din kardeşliği, ümmet için muhammed sözlerini eksik etmezler ama bilmezler ki kendi bayrağımızın yanına asılan o bayrak emperyalistlerle bize karşı yapılan bir işbirliği ürünü olarak doğdu. yine aynı kafa azerbaycan'da ermeni katliamına uğrayan soydaşlarımız ile filistini aynı kefeye koyar ama yine bilmez ki filistin 'in hiç bir mahallesinde karabağ savaşı boyunca filistin ve azerbaycan bayrakları yan yana yer almadı. aksine hamas'ın o dönem kimleri destekleyen açıklamalar yaptığı malum.

ezcümle: arap isyanlarına sembol olmuş üzerine türk askerinin kanı bulaşmış bir bayrağın türk bayrağının yanında yeri olamaz.

valla ben kendi bayrağımı istediğim bayrakla yan yana asarım.
buna kimse karar veremez benden başka.

tarihte birbirine kıyım yapmayan hiç bir emperyal ya da devlet mi var? sanki senin tarihin anadoluya göçten sonra başladı! atam soyum dediğiniz zaten zamanında çin ile işbirliği yapıp kendi soyunu kılıçtan geçirmiş (bkz: kutluk devleti nasıl yıkıldı). kime , ne sebeple yüzyıllar boyu kin güdeceksiniz peki?
bu tarihi bilgileri (!) her zaman akılda tutun çok istiyorsanız , ama sivil halklara saldırı hiç bitmeyecek , bu güç savaşları sürecek , ülkelerin sınırları değişecek , kaynakları el değiştirecek ve belki sıra bize gelecek. şimdi sessiz kalırsan , yarın yalnız kalırsın. halkların işbirliğini hiç yabana atmayın. zulmedene karşı , zulüm görene destek olmak zorundayız. çünkü biz siviliz. adı üstünde sivil.

türkiye cumhuriyeti devleti'nin ve milletinin terör devleti israil'in karşısında olduğunu ve mazlum filistin halkının yanında olduğunu gösteren küçük bir detaydır.

gazze'de iki aya yakındır bir soykırım yapılıyor ve bu soykırıma her insanın, en azından insan olanın bir tepki göstermesi lazım. küçücük çocukların, daha bebek yaşta olanların öldürüldüğü, kasıtlı şekilde hastanelerin bombalandığı bir soykırıma ses çıkarmamak ve hatta bununla kalmayıp devletinin de ses çıkarmamasını istemek şerefsizliktir. filistin'e destek olmak olmasan da olana tepki göstermemek gerekir. bu demek değil ki askerimiz gitsin sırf filistin için orada şehit olsun. bunu istemek ayrı. halil konakçı gibi arap severlere gösterilen tepkiyi anlarım ancak bir bayrak açılmasına kızmak, bundan şikayet etmek saçmalık.

mevcut hükümetimizin sığınmacı politikaları yüzünden yılmış olduğunuzu anlıyorum. suriyelilerin, afganların, pakistanlıların işgali altında olduğumuz ve ülkemizin demografik yapısının gerçek bir tehdit altında olduğunun da farkındayım. ancak, sırf araplar bizim ülkemize geldi ve bizim rahatımızı bozdular diye, bir soykırıma karşı çıkmamak ve hatta bu soykırıma karşı çıkan, hassasiyet gösteren devlete, millete tepki göstermek normal bir insan davranışı değil.

biz ırkçılığı icat eden avrupalılar değiliz, biz kendi memleketini terk edip kaçan araplar gibi de değiliz. biz türküz ve hala vicdanımızı kaybetmedik. tanrı türkü korusun ve yüceltsin ki dünyada vicdan sahibi insan sayısı artsın.

(bkz: canınız cehenneme)

o filistin bayrağı osmanlıa karşı ayaklanan arapların bayrağı idi bir zamanlar..

filistinin ynındayız elbet..ama bizi yönetenlerin de az biraz tarih bilmeleri lazım. hiç mi tarih danışmanınız yok arkadaş kimse size demiyor mu bu bayrak o bayrakla yanana gelmemeli diye..

batı totosu yalayan malum kesime göre araplaşmakmış.

allah türkiye mi her türlü beladan korusun başka türkiye yok, allah dünyada kim eziyet çekiyorsa yardım etsin, tüm yoksul ülkelerde eğitime teknolojik gelişmeye sanayiye önem versin, orman kanunudur, maalesef gücün yoksa bu acımasız dünyada herkes boğazına çöker, osmanlı da kurtuluş savaşında bunu gördük