türkçede dak ile biten ilginç kelimeler

zıppadak
beklenilmeyen, uygun olmayan bir sırada:
zıppadak içeri giriverdi.

zıngadak
birdenbire ve sarsıntıyla:
"elli metre kadar yürüdük, birkaç egzoz gürültüsü çıkarıp zıngadak durdum." - aka gündüz

tıngadak
birdenbire, aniden ses çıkararak:
sahan tıngadak düştü.

takkadak
çabucak.

şırakkadak
ansızın:
şırakkadak düşüp bayıldı.

şıppadak
birdenbire ve beklenmeyen bir zamanda:
şıppadak çıkageldi.

şappadak
1. ansızın.
2. ani bir `şapırtı` sesi çıkararak:
"sonra şappadak alnımdan öpersin." - ercüment ekrem talu

şakkadak
ansızın:
"işte böyle bir gün adamın hatasını şakkadak suratına vururlardı." - ömer seyfettin

rappadak
ansızın.

pattadak
ansızın:
"bugün böyle, yarın şöyle derken hiç olmadığı bir adam oldu; geveze, övünme meraklısı, ağzına geleni pattadak söyleyen!" - attila ilhan

patadak
ansızın:
"ellerim kulaklarımda olduğundan ikide birde patadak odanın ortasına yuvarlanıyorum." - hüseyin rahmi gürpınar

loppadak
lop diye ses çıkararak:
et loppadak yere düştü.
koca dolmayı loppadak ağzına attı.

larpadak
ansızın:
larpadak yakaladı.

lappadak
bir şey `lap` sesi çıkararak (düşmek).

hoppadak
hemen:
"bu cadı lakırtısını duyunca ben de hoppadak inanıvermedim." - hüseyin rahmi gürpınar

hartadak
ansızın ve sertçe (ısırmak, kapmak).

cuppadak
cumbadak.

cumbadak
ses çıkararak:
cumbadak denize düştü.

cartadak
birdenbire ve gürültü ile, cartadan.

fırıldak olabilir ama ilginç değildir.

(bkz: zavadak)

-dak yapım ekidir. sonuna geldigi kelimenin anlamını güçlendirir. kelimeyi ilginç yapmaz.

fırıldak
ışıldak
kıkırdak
bıngıldak
zonguldak *

mördak

bardak. hiç ilginç değil.

yapıldak diye bir köye gitmişliğim vardır.

şırakkadak .

gıdak.

tdk'nın bazen çok yanlış yollara saptığını gösteren bir tanım.

(bkz: oturgaçlı götürgeç)
(bkz: girdi girmek)

çagatay turkcesinde kandak "nasıl" anlamındadır.