eline düşene yüce, büyük kim varsa yardım etsin dediğim.

ağır, hantal, uyuşuk, berbat, işe yaramaz, bıkkınlık veren, illallah ettiren bürokrasidir. yeter ki işiniz düşmeye görsün. günlerce uğraştırır, saçma sapan şeyle yaptırır. eğer ki bu ülkenin bürokrasisine, kurumlarına işiniz düşmüşse, geçmiş olsundur. hemen bir iki haftalık programınızı boşaltıp tüm benliğinizle oradan oraya savrulmaya hazır olun. öyle berbat, öyle kötü, öyle sinir bozucudur.
devamını gör...
kısaca topaldır. yürümez sekeler durur. seni hayin topaal diye türkü yakıp dertlenirsin, bana mısın demez bildiğini okur. he dayın varsa başka tabi, o zaman bugatti oluveriyor.
devamını gör...
insanda ilgili kurumun orta yerine kusma istediği uyandıran, iğrenç ötesi, rezil bir sistemdir.*

bugün tamamlamam gereken staj başvurusu nedeniyle bulunduğum ilin üniversite hastanesine giderek sağlık raporumu onaylattım güç bela. ardından belgeleri düzenleyip ilgili zatın bulunduğu bölüme gittik arkadaşla. girişteki görevliye adamın yerini soruyoruz, bize o kim lan bakışı atıyor herif. staj olduğunu da 474646 kere söyledik oysa ki. neyse sonunda güç bela anlattık derdimizi de yönlendirme yaptı mübarek. ikinci kata çıktık. kuyu cadısı gibi masa arkasında takılan görevliyi bulduk. dedik: x beyi arıyoruz. nerede kendisi. bilmiyorum dedi ya lan herif... allahtan onun da kafasına biraz vurunca* çalıştı 51 ekran kılıklı. sonra koridorun sonundaki odaya doğru süzüldük işte ve adamımızı bulduk. karşılaştığımız manzara aynen şöyle: herif akşamdan kalma. gözler keş gibi şişmiş. göt kadar şehirde torbacıyı nerden bulduysa artık... üstüne şarkıyı da açmış t...k keyfi yapıyor pzvnk. şarkı da demet akalın şarkısı gibi bir şeydi anasını satayım.
sanırsın karşında walking dead figüranı var.*
neyse işte anlattık derdimizi bu gerizekalıya. konuşması için 30 saniye falan bekledik ki, herif bizi iplememiş; "ne diyonuz alüminyum" dercesine geveliyor. biz de staj diyoruz, sosyal hizmet diyoruz falan. 4757577 dakika uğraştıktan sonra adam bize aynen: "ben hepinizle teker teker uğraşamam, hocanıza verin belgeleri; o bana toplu şekilde gönderecek, ben halledecem" dedi ya lan... hoca da ona götürün demişti oysa...
(bu arada hepiniz dediği de toplasan 15 kişi etmez alüminyum. özellikle de adamın yaşadığı en büyük yoğunluğun demet akalın ve ajda pekkan şarkıları arasında kararsız kaldığı durumlar olduğu düşünülürse...)
sonra gittik hocayı bulduk. o da yerinde yoktu. 455675757 kere aradık sonunda açtı. durumu anlattık. "bunlar bana kafayı kırdıracak" dedi hastane personeli için. adam o kadar bıkmış halinden. sonunda da belgeleri biz binaya girerken bize selam verip sessizce olay yerini terk eden bir başka hocamızın sepetine bırakmamızla olay tatlıya bağlandı. (he pardon alüminyum. onun odası başka yere taşınmış. yeni odanın kapısında sepet yoktu. kapının altından mı atsak acaba derken (swh) isimsiz abuk bir odanın kapısındaki sepete bırakıp hocaya bilgi vererekten olay mahallinden topukladık.)

bu da böyle boktan bir anım olarak hafızama kazınacak işte.

aylar sonra ilk defa anksiyete kriziyle uyanıp sakinleştirici ile düzelttiğim salak psikolojimi günün sonunda irlandalı boksör ayarına getirdiler sözlük.
devamını gör...
türk’e sormuşlar ıssız adaya düşsen yanına alacağın 3 şey ne olur diye... türk de cevap vermiş; ikametgah kağıdı, nüfus cüzdanı ve vesikalık resim. (resim yerine fotoğraf demesi gerekirdi türk’ün tabi; karıştırmayın orasını fazla.)

rivayet odur ki bürokrasi olmasa, adnan menderes’in idamı bile durdurulabilirmiş. geçiyorum.

boza sevmeyenler bilirler. hani eş dost ısrarıyla boza içersiniz, nefesinizi tutarak kafaya dikersiniz boza bardağını, oh be bitti diye bardağı masaya koyarsınız. sonra görürsünüz ki bardağın ancak çeyreğini içmişsiniz. dörtte üçü duruyor. işte türkiye’nin bürokrasisinin hali budur.
devamını gör...
"türkiye brokrasisi diye bir şey yok.
türk brokrasisi vardir."
muvazat dervişoglu
devamını gör...
bypass yapacak bir kalp cerrahı, derinin altındaki kalbin nerede olduğunu, sağlık il müdürlüğüne, dilekçe ile sorup öğrenmez. fakat toprağın altındaki fay hattının nereden geçtiğini sismolog değil lümpen zengin-mafyamsı siyasetçi ikilisi karar verir. bunun kağıtlarını yazanlara da türkiye bürokrasisi denir.
devamını gör...
tek adama bağlıdır dolayısıyla eskisine göre daha yavaştır.
devamını gör...
tam yetki isteyen ama hiç sorumluluk kabul etmeyen bürokratlara sahiptir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türkiye bürokrasisi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim