edebiyat camiasına adına üzücü olan durumdur.

bakın size neler sayacağım ve çok tanıdık gelecek.

neşet ertaş, frida kahlo, salvador dali, şener şen, ahmet kaya, stefan zweig, haluk bilginer, sezen aksu, albert camus, edgar allan poe, dil çıkarmış einstein, audrey hepburn, franz kafka ve nicesi...

nereden tanıdık peki? nereden nereden?

çünkü şu ite kaka giden edebiyat dergisi sektörünün, her ay ısıtıp ısıtıp önümüze koyduğu, metalaşmış, çarkın bir parçası haline gelmiş simalar bu isimler.

şahsen ben yoruldum, iğrendim, bıktım.
devamını gör...
arz-talep meselesi gibidir. insanların ihtiyaçları ve merakları doğrultusunda hareket edildiği için hepsi birbirine benzemektedir. son zamanlarda biraz reklam kokan hareketlerle ayakta durmaya çalışan dergileri severek de okusak, edebi içerikleri * açısından gerçek değerlendirme yapılması gerekmektedir. bir ara "evdeki malzemelerle kolay ve pratik edebiyat dergisi hazırlama rehberi" * şeklinde bir zaytung haberine bile konu olmuştur bu durum. bazen kızıyorum bazen de diyorum ki; hiç yoktan iyidir, insanlara okuma alışkanlığı ve farkındalık sağlıyor.
devamını gör...
simitcay.com sitesinde bu ay dördüncü sayısını çıkaran çevrim içi ücretsiz dergi olan betik'e bir şans verin dediğim başlıktır.
buradan
devamını gör...
bir iddia.
efendim bizim zamanımızda da böyle iddialar ortaya atılırdı. popüler dergilerin arasında bulunmazdı çünkü edebiyat dostları, şizofrengi, adam sanat gibi dergiler. pek konuşan, alıntı yapan da olmazdı onlardan.
belki hala vardır da popülerlerin arasından görünmüyordur. ya da zaten para kazandırmıyor digitale geçelim demiş olabilirler. biraz derin kazmak gerebilir bulmak için.
devamını gör...
ısıtıp ısıtıp önümüze aynı yazarları atmaları. güzel betimleme. sahiden bu ülkede o kadar başarılı yazarlar varken nazım hikmet, sabahattin ali, sait faik dışında neredeyse kimseyi bilmiyoruz. edip cansever gibi turgut uyar gibi isimler yok. hem, türk edebiyatı sadece cumhuriyet döneminden mi ibaret? divan edebiyatını neden dışlıyoruz? ya da tanzimatı. şiire ve romana ilgi duysak da tiyatrodan bahsetmiyoruz. popüler kitaplar bölümü ise edebiyatla uzaktan yakından alakası olmayan kişisel gelişim eserleri ve artık eğk ettiren klasiklerden oluşuyor. sıkıldım artık. ayrıca yüzlerce binlerce sanatçımız var neden aynı isimleri iki ay arayla yeniden sunuyorsunuz, sonunda birileri isyan etmiş.
devamını gör...
türkiye de kaliteli ne kaldı ki zaten edebiyat dergisi olsun.
devamını gör...
notos
kitap-lık
varlık
hece
devamını gör...
her dergiye elimden geldiğince fırsat vermeye çalışıyorum ama şu ana kadar benim için dergah dergisinin üzerine çıkabilen olmadı. olamadı. keşke olsa da onun için de "...'nın yeni sayısı çıkmış" heyecanını yaşayabilsek. ama inanıyorum ben olacak. yani inşallah.
devamını gör...
bence buradaki temel sorun kaliteli genç yazar sayısının az olması.. iki kişi bir araya gelince sohbet edilememesinin nedeni ile aynı gibi...

yazabilmek için iyi bir okur olmak gerekli. genç okur sayısı ne yazık ki az. sürekli yazabilmek ve üretebilmek için düşünsel hacmin güçlü olması lazım. bu eksik.

kitapçılara gittiğinizde doyurucu yeni çıkmış bir yerli yazarın kitap sayısı çok az. çok satanlarda ya eski münevverler ilber hoca gibi ya da yaşam koçu tadında şeyler görüyoruz. bir kıtlık söz konusu...

okuru peşinden sürükleyen derginin anlattığı şeydir, dergiyi takip ettiren alanında uzman yazarlardır.

bu işin dijitalle de ilgisi yok ekip sağlam olduktan sonra her mecra da var olursun.
devamını gör...
çünkü değişime kapalıyız. siyasetçisinden, eğitimcisinden dergi yazarlarına kadar yeni yetenekler bir kafede masayı temizliyor bulaşık yıkıyor çünkü imkan verilmemiş. bu işin ekmeğini de kırk yaş üstü bir dönemin tanınan isimleri yiyor. dergilerde hep aynı yazarlar var zaten sunay akın, ilber ortaylı pelin batu, can yılmaz vs tamam bu kişiler başarılı biliyoruz ama 20 küsür yıldır başarmışlar zaten artık yeni başarmak isteyenlere yer verilmeli. eminim yeni nesil çok iyi illüstratör ve tasarımcı arkadaşlar da vardır ama hala dergi kapaklarında sıradan frida kahlo falan filan fotoğrafları var ve vazgeçemedikleri özlü sözleri. piyasadaki edebiyat dergilerinin kesinlikle her yönden yenilenme vakti geldiğini düşünüyorum.
devamını gör...
adamlar bizim götümüze düdük takmışlar, her gün başka bir deliğinden öttürüyorlar, milletin derdine bak.
devamını gör...
(bkz: ecinniler)
devamını gör...
türkiye'de kaliteli ne çıkması?
devamını gör...
yeraltından kafasını kaldırmaya çalışan yazarlara destek mi oluyorsunuz da bunu tartışıyorsunuz? komik.
devamını gör...
çıkmıyorsa çıkarın.
taşın altına el koymadan en iyiyi beklemek biraz haince.

kolay değil ki kaliteli iş yapmak...

ot, kafa, kafkaokur, masa, sabitfikir dergilerini okumamış yazar beyanı.
devamını gör...
çıksa da okumuyorsunuz zaten. okuyan bir avuç insan.

okumayıp dergi çıkmıyor demek biraz haince...
devamını gör...
edebiyat kaldı mı ki dergisi olsun.
devamını gör...
dergi okunuyor da haberimiz mi yok.
devamını gör...
kaliteli edebiyat dergileri çıkarabilecek potansiyelde çok insan var fakat elinden tutan yok.
devamını gör...
sizin okumamanız çıkmadığı anlamına gelmez ki.

ben şimdi rap müzik öldü desem, sagopa'ya ayıp olmaz mı?

bizim tercih etmememiz neyi öldürebilir ki?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türkiye'de kaliteli edebiyat dergisi çıkmaması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim