türkiye'de oy verilecek partinin olmaması

maalesef olan durumdur. mhp ülkeyi batırır, hdp terörist uzantısı, chp, hdp'nin sathında, akp 20 yıldır ülkeyi mahvetti, meral aksener ise fetöcü mu belli değil.

deva, gelecek, demokrat, tip, bbp, saadet ve daha yazamadığım onlarca parti... oy verecek parti yok goygoyu da iyice baydı yeter artık.

kendi başlık altındaki tanımımda da aynı şeyleri yazmıştım, burada ikinci tekrar olacak .

'ülkede oy verecek parti yok" şeklindeki bakış açısı, bu ülkede kendini özellikle sosyal demokrat olarak nitelendiren kesimin bir yanılgısı hatta içine düştüğü çok büyük bir hata .

malzeme bu , yetiştirdiğimiz insan portföyü bu, bizi yönetmesi için uzaydan adam getirecek halimiz yok .

senin beğenmeyip, tepki amacıyla oy vermemen, birilerinin o koltuklara oturacağı gerçeğini değiştirmiyor.

bizde özellikle sol kesimde moda oldu bu son yıllarda.

baykal'a kızdılar, sandığa gitmediler,
kılıçdaroğlu'na kızdılar, sandığa gitmediler,
20 yıldır gelinen nokta da aha ortada.

sağ düşüncede böyle birşey olmaz, göremezsin, beğenmesen de sesini çıkarmaz, tıpış tıpış gider oyunu verirsin. çünkü o cenahın kültürü onu gerektiriyor .sorgusuz sualsiz itaat.

sosyal demokrat kesim, bu özgürlük işini biraz fazla abarttığından, sonuçlar bu şekilde tatminkar olmuyor .

bakış acısının mutlaka değişmesi gereken durum ...

kesinlikle katıldığım başlık .

çok doğru bir başlıktır ben sosyalist biri olarak bütün mevcut partiler revizyonisttir babam ise milliyetçi muhafazakar biri olarak chp ye mecburiyetten oy veriyor..

bekarlığa veda partisi.
bvp tavsiye ederim.

cümle muhtemelen ''abi kimse yok kime verek yaa valla ben tayyipçiyim. evet geçinemiyoh herşey çoh bahalu ama kime verek verecek adam yok'' devam edecektir.

bu soruyu soran arkadaşlarımla bir oyun oynayalım. doğru yanlış testi yapıyoruz:

- bu soruyu soran adam durumdan hoşnut değil, doğru mu : doğru.
- arayışı ne, oy verecek başka bir parti, doğru mu : bu da doğru.
- soru şu: durumdan hoşnut değilsin, bu duruma seni kim getirdi, mevcut yönetim değil mi, doğru mu : doğru
- peki sen bu adamlara gene oy vereceksin, başkası yok diye, peki senin şikayet ettiğin durum değişecek mi, cevap veriyorum hayır. (bir de bu soruya sen cevap ver sevgili kardeşim, değişecek mi?, değişir diyorsan zaten bu soruyu sormaman gerek sen bekleme yapma, devam et.)

peki o zaman neyi bekliyorsunuz, daha ne kadar kötü olabiliriz. ortada olmayan bir şeyler var ki şikayet ediyorsun, önüne sandık konuyor, diyorsun ki yok, ben gene oy vereceğim onlara. en iyisi mi bu soruyu hiç sormayın. sadece şu soruyu sor kendine : ben niye bunlarda bu kadar ısrar ediyorum, niye başkasına şans vermiyorum, daha ne kadar kötü olabilirim ki?

not : filmlerin sonunda yazdığı gibi burada bahsedilen kişilerin gerçek kişilerle alakası yoktur, varsa da tamamen tesadüfidir. hele ki bu tanımı buraya yazan 10pele hiç yaşamıyor bile.

elma yanak babacanın partisis iyi duruyor dediğim başlık.
çok da haksız olamayan başlık.

vallahi deva partisi bu şekilde devam ederse benim için kalmış olacak olan sorun bu adamlar gerçekten teknik abi.

türkiye'de kötü bir partiden kurtulmak için oy verilebilecek daha az kötü bir parti var.

halen bu şekilde " oy verecek kimse yok " şeklinde söylüyorsanız akp iktidarını iktidar yapmaya mecbur kalırsınız. biraz gözünüzü açmanız tavsiye ederim.

evet yok ve yıllardır da chp'nin "akp'yi istemiyorsanız bize mecbursunuz" dayatmalarından da çok sıkıldım. ekmelettin miydi neydi onu bile dayattılar. ve zaten şu anki chp de en çok akp'nin işine yarıyor. kılıçdaroğlu "böyle bir şey olabilir mi yaa!" diye bi tepki veriyor çıkıp, sonrasında ortada yok. bu ülkede adam gibi muhalefet yok. o yüzden babalarının çiftliği gibi yönetiyorlar ülkeyi. şöyle içimden isteye isteye oy vermedim hiçbir zaman. mecburiyetten hep. ankara'da yaşasaydım bi yavaş'a gönül rahatlığı ile oy verirdim o kadar. imamoğlu kötünün iyisi bence. bir anda bi popüler oldu, herkese yaranmaya çalışması soru işaretlerini de getirdi yanında. ama yapacak bir şey yok maalesef.
göz açmak "akp olmasın da kim olursa olsun" demek değil. bu hazırcılık, "ben ne istersem çıkarırım karşınıza siz de mecbur oy vereceksiniz" rahatlığı bıktırdı insanları.

oy verilecek parti vardır da oy verilecek siyasetçi yoktur; bu nedenle başlığa kısmen katılıyorum.

partilerin içtüzüğüne bakarsanız, aslında toplum için, ülke için faydalı işler yapmayı amaçlar ama sorun , o işleyişi uygun şekilde gerçekleştirmeyen siyasetçilerin olmasıdır. evet kanaatimce de ülkemizde iyi siyasetçi vardır ama hiçbiri parti başkanı değildir. iyi olanlar da harcanmakta, kötü olanlar ise en üst koltuğu hep doldurmaktadırlar.

doğru bir düşüncedir. akp gittiğinde yerine gelenle her şey daha beter olacaksa (ki chp ile muhtemelen öyle olacak) akp'nin gitmesinin bir gereği yok, bence kalabilir.
ayrıca, türk halkı solu sevmiyor diye bir şeyde yok. türk halkı atatürk'ten sonraki chp'yi sevmiyor.

akp'nin ortaya attığı bir algıdır ve muhaliflerinde oltaya geldiği algıdır.

genelde bunu sokakta telefon çıkar diyen cehalet sürüler der. ama bir bakıyorsun muhaliflerde diyor.

sonra niye akp iktidar diye zırlıyorlar. sizlerin bu kafasızlığınızdan, stratejik düşünememe yetiniz yüzüne.

hala gelip "deva rörörö, kılıçdar bla bla, chp falan filan, akşener hede hödö" diyen varsa, size akp 50 sene daha müstahak. benzinin 15 tl olması, ekmeğin 5 tl olması, sütün 20 tl olması sonuna kadar müstahaktır.

kendi düşünceni paylaştığında parmak sallayanlar başka başlıklarda düşünce özgürlüğünden(!) bahseder.
aslında yok birbirlerinden farkları. ne güzel ya! ben siyasi parti olacağım ve benim siyasetim tamamen başka bir partinin anticiliği olacak, defalarca seçim kaybeden başkan istifa dahi etmeyecek ama "tek adam iktidarı" diye baştakini eleştirecek, sonra gelsin bedava oylar. oh ne ala ne ala!
oy veriyorum her vatandaş gibi ama gram da helal etmiyorum. bilmem kaç kere seçim kaybedip hala o koltukta ısrarla oturanları, kimsenin bilmediği abuk sabuk adamları önümüze çıkarıp dayatanları, iktidara muhalefet etmektense döviz bu kadar almış başını giderken, her yere birçok yandaş koyulurken, cumuriyette ülke kendine yetsin diye yapılan fabrikalar, emekler hiç edilirken sesini çıkarmayıp gemisini yürütenleri affedemiyorum özür dilerim!
"zorla oy da olmaz isteyerek vereceksin" diye parmak sallıyorlar bi de! sen ver kardeşim. bilmem kaç kere seçim kaybedene ver oyunu. ben gönlüm isteye isteye vermiyorum ve düşüncemi yazıyorum suç mu?
akp bu kadar palazlandıysa benim gibiler yüzünden değil senin isteyerek oy vereceksin diye direttiklerin yüzünden!

ülkede elli tane siyasi parti var, ki son zamanlarda açılmaya da devam ediyor ama hala bu kahvehane muhabbetini yapmaya devam mı ediyorsunuz cidden.