türkiye'nin geleceğinden umutlu olmak

umutlu olmamız gerekiyor. çünkü, artan nüfusumuz,güçlü ordumuz, uluslararası büyük ve önemli özel girişimler, ülkenin geleceğinin parlak olduğunun bir göstergesi. bir de avrupaya bakın.
sürekli yaşlanan bir nüfus, sürekli artan içgücü açığı, önemli meslek gruplarında bile yabancıların olması(yazılımcı, mühendis,doktor,akademisyen vs..) bu sebeple bizi, iyi bir gelecek beklemekte.

osmanlı topraklarını paylaştıran avrupa ülkeleri dönemi gibi, şimdi de türkiye toprakları paylaştırılıyor. ilk kurşunu bu sefer hatay’da mı atacaklar, tarih tekerrür mü eder göreceğiz.

ülkeye milyonlarca mülteci erkek sapığı dolduran ve en az %30 destekçisi olan bir iktidar var. hmmm yine de umut etmeliyim. umut fakirin ekmeği ne de olsa.

hatay ile ilgili şöyle bir gerçek var gibi duruyor, bağımsızlığın 100. yılında hatay halkına bir referandum yaptırılması ihtimali; bu ihtimalin üstünde ciddi ciddi durulmalı.
hatay da şu an için yaşayan, sığınmacı suriyelilerin, hatay da yapılacak olası oylamada oy kullanması söz konusu değil. ancak evlilik, mülk satın alma gibi sebeplerle vatandaşlığı kazanmış olanlarla ilgili durum saklı kalmak kaydı ile. bir türk ile evlenip, beş yılda türkiye de kalmak koşulu ile evliliği devam ettirirse; beş yıl sonunda türkiye cumhuriyeti vatandaşlığına hak kazanıyor.
işte şu an için, hatay da ki nüfus yapısı ile, son yıllarda ki eklenen yeni türkiye cumhuriyeti vatandaşı olan kişilerin durumunu iyice incelemek gerekli.

biraz önce de dediğim gibi; sığınmacıların oy hakkı söz konusu olamaz, türkiyede yapılacak yerel veye genel seçimde de etkisiz eleman durumundalar.

ana konu başlığı ile ilgili olarak; türkiye'nin geleceği ile ilgili gençler sanki kaygılı gibi duruyor; hemen hepsi bir yolunu bulup yurt dışına gitme modunda. eğitim ile ilgili olarakta, olumsuz durumlar söz konusu gibi, duruyor.