türkiye'nin gittikçe latin amerika ülkelerine benzemesi

bir keresinde bir brezilyalıyla yeni zelanda daki camiye yapılan terör saldırısı hakkında konuşuyorduk burada hep böyle şeyler oluyor ama sizin adınıza üzüldüm demişti (o zaman bu kadar cinayet haberi yoktu) . bana o zaman çok garip gelmişti ya bir insan nasıl böyle bir ülkede yaşanabilir diye. düşünsenize çocuğunuz okul çıkışı kaçırılıp ormanlık arazide öldürülüyor , arabanız çalınıyor.
gayet yaşanıyormuş oysaki.

ekonomi olarak onlarla aynıyız. yüksek enflasyon, yüksek döviz kuru, yüksek faiz, yüksek oranda işsizlik...

arjantin ile uzun süredir benzerlik kurulduğundan, çoktan beri var olan husustur

bir ispanyolca konuşup kartellere üye olmadığımız kalmıştır.

latin amerika ülkeleri denince akla gelinen sosyal devrim ve popülizm kavramları maalesef türkiye'de mümkün değildir. bir aksilik olmazsa benzeyemeyiz yani. zaten mutfaklar da alakasız dostlar :d

bütün ülkenin yoga pant giydiğini düşünün, kusarsınız.
ama işte orada kusmuyorsunuz.

bir başkadır bizim memleketimiz arkadaşlar. şu ülkeye, bu ülkeye benzetmeyi bırakın artık.

bozuk ekonomi
temelsiz dindarlik
rusvet, yolsuzluk, adam kayirma
cetelesme, devletin de cetelesmesi
uyusturucu ticareti
yetersiz dogal kaynaklar/dogal kaynaklarin verimsiz kullanimi

ama orda da sorsaniz, `abd icislerimize bu kadar karismasaydi boyle olmazdik` diyorlar. bizden daha haklilar o hususta. allende'yi dusunun mesela.

yanlış benzetme. körfez ülkelerine benzemeye başladık, fakat önemli bir eksiğimiz var: para.