türkiye siyasetini kürt oyuna mahkum etmek

uyarı: bu yazı kürt halkıyla alakalı bir yorum içermez, tamamen siyasidir.
edit: üzülerek görüyorum ki ya ben anlatamamışım ya okuyan arkadaşlar anlamamış. arkadaşlar olayın kürt olmakla ilgisi yok, ırkçılıkla hiç yok. burada partilerin kemik kitlelerinin üzerine kürt oylarını ekleme çalışmalarına, bunu yapmak zorunda kalmalarına değinildi. aşağıda da belirttiğim gibi bana göre kürtlere özel bir durum da değil. 5-10 sene sonra suriyelilere yönelik politika yapılır. etnik köken üzerinden duygu sömürüsü yapmaya gerek yok çünkü olayın etnik kökenler ile bir ilgisi yok.
edit sonu

genç arkadaşlar bilmeyebilir hdp'nin halefi olan hadep, dehap, dtp gibi partiler baraj sorunları olduğu için uzunca yıllar boyunca adaylarını bağımsız olarak çıkarıp seçildikten sonra mecliste birleşerek grup oluşturdular.

2015 yılında asrın lideri reis şöyle bir fikir attı ortaya: böyle siyasi parti olunmaz, seçimlere bağımsız aday çıkarmayın, parti olarak girin. plan basitti: chp laik mhp milliyetçi olduğu için doğudan oy alamıyordu. hdp saf dışı kalınca akp hayallerin ötesinde bir milletvekili sayısına sahip olacaktı.

sonra bilin bakalım ne oldu? hdp meclise girdi. tek parti iktidarı kurulamadığı için 5 ay sonra tekrar seçime gidildi. o ara süreçte yaşananlar başka bir tanımın konusu olur ancak sonraki seçimde de hdp yine meclise girdi.

chp pm üyesi neden kürdistan dedi? akşener neden sedat bucak'la görüştü? pkk dağ kadrosunda olmaktan 13 yıl hapis yatmış kurtuluş tayiz neden cumhurbaşkanlığı uçağında?

insanların bu durumlara şaşırması beni daha çok şaşırtıyor. şu an siyasi partiler bunları yapmak zorundalar. bu durum da öyle çok uzun sürmeyecek bu arada. 5-10 sene sonra suriye'li vatandaşların oyları önem arz etmeye başlayınca bu kez onlara dönük siyasi hamleler yapılmaya başlanacak. 80+ milyonluk bir ülkede etnik öğeler üzerinden siyaset yapılmasına ise bir yorum yapamıyorum şu an.

sonra olarak 2015 haziran genel seçimleri çok tartışmaya sebep oldu. hdp kimin oyuyla meclise girdi? sorusu çok soruldu. iki seçim için sonuçları bırakayım:

2011 genel seçimleri: akp %49,83 - chp %25,31 - mhp %13,01 - bağımsızlar %6,57
2015 haz. seçimleri : akp %40,87 - chp %24,95 - mhp %16,29 - hdp %13,12

girilen tanımla başlık arasında, pek bir bağlantı kuramadım. yok kastedilen, dengelenen kutuplaşma siyasetinin artık kürt oylarıyla belirlenebilir noktaya evrilmesiyse bunun mucidi de kürtler değil.
düne kadar itihatçıların meyvelerini yediği homojen toplum kodlarıyla meşrutiyetten beri oynanırken tüm bu tehcir, iskan, asimile ve tek tipleştirme politikalarının el birliğiyle ülkeyi vardırdığı ayrışmacı nihayetten de anlaşılan tek rahatsız olan kürtler ya da ermeniler değilmiş. terazinin kefesine kimse tek başına ağırlığını koyamayınca iyi oynayanın kazandığı tiyatrolar da tekrar tekrar dönüp duruyor. bu yüzden hdp, öncülü ya da ardılı hareketleri de salt kürt siyaseti olarak algılamakta birilerinin gösterdiği menfi kararlılığı da herkesin göstermesi gerekmiyor. ya da bundan menfi bir kazancınız yoksa, kazançlı olana hizmet etmeniz gerekmiyor. en azından "ibneleri" kadınları, özgürlükçü insanları, sosyalistleri, hayvanseverleri, ekolojistleri ya da çevrecileri azımsamamayı deneyin mesela. adamların 20 yıldır şartlarla kavga etmek yerine, kendini şartlara göre doğru konumlandıran çizgisinden de mi hiçbir şey öğrenilmez? orta sağda 10 tane minyatür parti, hala daha kendi aralarında tek kale maç yapıyor. hdp'ye bakanlık verilecek mi? yahu 7 haziran sonrası hdp'ye bizzat bakanlığı onlar verirken kimse bu zokaları tartışmıyordu. komedi misiniz?

hdp kürt oyları üzerinde tahakküm kurmuştur lakin tek belirleyici etken değildir.
hdp, ırkçı teamülleri olan ve emperyalizm tarafından fonlanan bir terör örgütünün siyasi kanadıdır.
türk siyasetini bu yapının oportünizmine kurban edenler her aklı başında yurtseverin lanetlediği 80 darbesinin baş aktörleridir.

demokrasinin at koşturduğu ülkemizde seçimlerin adil ve hakkaniyetli olarak yapıldığına inananların olduğunu görüyorum, acıyla gülümsüyorum.

genel seçimlere katılımın yüzde 60'ı geçmediği güzide ülkemizde neleri tartışıyoruz, te allam. uzun uzadıya seçim tarihleri ve tatilleri buraya yazacak takatim yok. fakat tatlış yazar arkadaşım, türkiye siyasetinde çıkan oy sonuçları gerçeği yansıtmamaktadır.

türkiye siyaseti kürt oylarına elbette mahkum değil. burada çok önemli bir nüansı kaçırıyorsunuz, kürt vatandaşlar bu ülkenin bileşenidir. . sosyal mecralarda kürt vatandaşları dilediğiniz kadar yok sayabilirsiniz fakat gerçek hayatta, o ıslak rüyadan uyandırırlar sizi.

türkiye'deki en temel sıkıntı faydacılığın gözümüze gözümüze sokulması. seçimler geliyor alevilere yaranalım, kürtlerle anlaşmaya çalışalım, millete konut yapalım.
kör milliyetçilikten sıyrılmadığınız müddetçe yöneticilerin tutarsızlığı karşısında hayal kırıklığına uğrarsınız. kuzu gibi güdüyorlar sizi ve buradan bakınca trajikomik bir tablo görüyorum.
etnik kökene, dine, mezhebe indirgenen yaşam şekli muhakkak iç huzursuzluğu getirecektir. sorsak özgür iradeli, üstün ırkız derler ama pratiğe baktığımızda huntington'ın oyununda piyon olmuşlar.
yapmayın quzumcumlar, insanları kategorize etmekten vazgeçin.

karnınız açsa, ırkınızın ne olduğunun bir önemi yoktur.
siz sadece "açsınızdır".

bu sebeple, artık siyasette türk-kürt diye bakmanın manası yok.
kimseye bir faydası da yok.
yok efendim mansur yavaş ülkücü kökenli olduğu için kürtler oy vermezmiş.
açlıktan nefesi kokan o kürt vatandaş, sırf kökeni ülkücü diye mansur yavaş'a oy vermeyip,
ona bu açlığı layık görenlere ve bu hale getirenlere oyunu verecekse versin zaten.

aynı şekilde, açlıktan nefesi kokan türk vatandaş, ne bileyim xxx yyy isimli adaya kürt kökenli olduğu için oy vermeyecekse, gebersin ya valla umrumda değil.

olay nerede doğduğumuz, nereye ait olduğumuz ya da dedelerimizin kim olduğu değil artık.
olay para.
olay fakirlik.
olay açlık!