türklerin kendini müslüman zannetmesi

nasıl kuralına uymadığın zaman işinden kovulursun, okulundan kovulursun, toplumdan dışlanırsın; farzına uymadığın zaman da müslüman olmazsın.
zekatını vermez, orucunu tutmaz türkiyenin yüzde 99’u müslüman der. (zekatını versen açlık çözülecek.)
şaman adetlerini sürdürür, kafasından gelenek uydurur müslümanım der.
lafta müslüman, uygulamada ... doldur boşluğu.

kalbinde zerre iman olan müslümandır. allah' ın rahmeti sonsuzdur isterse bütün hayatını gayrimüslüm olarak geçirsin allah kalbinde bir tohum islama küçük bir yöneliş bırakır onun müslüman olarak canını alır kimsede bilemez allah' ın rahmetinin büyüklüğünü.

farz terk edilince dinden çıkıldığını zannedenlerin zannı. biraz güleyim tekrar gelirim bu başlığa. *

tabi mesela ben şamanım.

islamiyeti seçmiş olan bir toplum olsak da islamiyet öncesi tarihimizden izler taşıyan inancımızla sentezlenen bir islami çizgi tutturduğumuz gözardı edilemez bir gerçektir. örneğin dini gereklilik saydığımız ; ölenin ardından yas tutma ve 7 gün mevlüt okutmak, 40'ı 52'si tarzı uygulamalar islamiyette yoktur. yine koltuk sevdalısı rumuzlu yazarın bildirdigi üzere ekmek öpmek, tırnak kesmek gibi olaylar islamiyetten bağımsız, öz inancımızla bağımlıdır.
(bkz: şamanizm)
(bkz: tengricilik)

parmağını sürekli başkasına doğrultmaktan, aynaya bakıp kendinle yüzleşememekten kaynaklıdır. inandıkları dinin doğrularını salt kabul etmenin yeteceğini sanır bununla yetinirler. ayrıca savundukları şeyin mantığını da çoğu zaman anlamazlar. bu ülkedeki müslümanlar ben kendimden sorumluyum kendime bakayım, değişim önce kendinden başlar falan diye de düşünmez.

mesela yılın 11 ayında içki içen adam ramazanda niyetçi kesilir, ramazanda içene laf eder, oruç tutmayana saldırır. halbuki sorsan islam hoşgörü dinidir, oruç tutmayana neden saldırıyorum nerde kaldı hoşgörü diye düşünmez. içki içene laf ediyorum ama 11 ay boyunca ben neden içiyorum, bu günahsa zamandan bağımsız hep günah diye de düşünmez. orucu açın halinden anlamak için tuttuğunu, burdan çıkarması gereken mesajın yardımlaşmak olduğunu da düşünmez, iftar saati 3 çeşit yemeğinden tatlısına kadar her şeyi olan sofrasına oturur, tıka basa karnını doyurur.
zina yapmayın evlenin derler, lut kavmi olayından gem vurup lut peygamberin kızlarımla evlenin dediğini anlatırlar. hz. muhammed'in evlenirken sembolik on dirhem mehir verdiğini söylerler mesela. gidip aynı insanlara kızıyla evlenmek istediğini söylediğinde bilmem kaç gram altın, bilmem kaç metre zincir ister ev, araba, maaş vs gibi salt maddiyat üzerinden sizi kıyaslar.
badana yapmış denecek kadar makyajlı, kendisine birkaç beden küçük denecek kadar dar kıyafetler giydiği için tüm vücut hatları bariz belli olan bazı kapalıların, bunlarla alakası olmayan sadece başı açık kadınlara laf ettiğini bile çokça görürüz.
yine peygamberin komşusu açken tok yatan bizden değildir sözünü söyler, müslüman müslümana yardım etmeli derler ama kimse kimseye el uzatmaz. sokakta yatan, açlıktan ölen insanlara göz yumulur, üçüncü dördüncü evi almanın, arabayı cipe yükseltmenin falan hesabı yapılır.
bana bir harf öğretenin kölesi olurum sözü de söylenir peygamberin. her mahallede çocuk okutan ama geçinmekte zorlanan aileler olmasına rağmen, o çocuğun eğitim masraflarına yardım etmek varken üçüncü dördüncü kez hacca umreye gitmek tercih edilir, bununla övünülür.
peygamberin gayrimüslim cenazesi geçerken ayağa kalkıp selamlamasından bahsedilir. gerçek hayata gelince sol elle yemek yiyen dışlanır, alevinin yemeği yenmez denilir, mumu söndürüp kendi anasına bacısına halvet olduğuna kadar iğrenç iftiralar atmaktan geri kalınmaz.

velhasıl bu örneklerin ardı arkası gelmez, zaten gılgamış destanı gibi yazmışım kolay kolay kimse okumaz. okusa da ya zaten demek istediğimi bilen kişidir ya da karşı görüşse de bir şey değişmeyecektir fikirlerinde. belki birkaç küfür yerim onla kalır. yine kendim çalıp kendim oynamış olurum.

türkiye’de müslüman mı varmış?

islamiyetin esaslarına iman etmiş her birey müslümandır.

orta doğu hanedanlıklarına göre kendilerinden başka kimse müslüman değildir. buradan suudi arabistan büyük müftüsü iranlılara "siz müslüman değilsiniz" demişti. (bkz: haşimoğulları)

(bkz: talkan ve cürcan katilamları)
(bkz: kuteybe bin müslim)

sizin bu müslümanlıkla, islamiyetle alıp vermediğiniz nedir, gerçekten çok merak ediyorum. inanmıyorsanız inanmıyorsunuz tamam, neden sürekli islamiyete müslümanlara laf atıyorsunuz. dünya üzerindeki tek din islamiyet mı ayrıca.

enteresandir; dinleri hakkiyla yasayanlar, dine sonradan dahil olanlar oluyor.cunku oncesinde sorguluyor, arastiriyor,inanci iyice sindiriyor...ailenin inanciyla dogup buyuyen, kendini zaten o dine ait hissediyor ve hic bir seyi sorgulamiyor. bu ulkenin cok ciddi bir nufusu "aileden musluman". fatiha suresinin anlamini bilen birine denk gelmek komik ama neredeyse imkansiz. bu sadece bize ozgun bir durumda degil, dunya genelinde durum budur.araplarin hali daha icler acisidir mesela ki, inandiklari kitap kendi dillerindedir.

imanın şartları

allah'a iman.
meleklere iman.
kitaplara iman.
peygamberlere imân.
ahirete iman.
kadere iman.


şartlar bu işinize geliyorsa.

müslüman değil diyemeyiz. fakat tahkiki müslüman az. çoğu taklidi müslüman.

taklidi müslümanlardır. islam ülkelerinde yaşayanların “türkler kurallara uymuyor müslüman bile değiller” dediğini görmüşümdür. müslüman olmak için kuran-i kerim’e iman gereklidir ama çoğu okumamıştır.

mümin diyemezsin, zındık da diyemezsin, ama iman etmesine rağmen hala garip guraba tavırları olan, güzel ahlakı boşver in ahlakın ne olduğunu duymamış ve/veya duymazdan gelmiş insanların kapıldığı zan (bkz: münafık kimdir)

müslüman kelimesi müslime dayanır.

müslim; teslim olan, islam olan demektir.

islam; teslim olma, direnmeme demek olup islam dinini işaret eder. peki islam ne demektir? islam etimolojik olarak selam kelimesinden türemiştir.

selam: sümer dilinden akad diline oradan da arapçaya geçmiş ve sağ/sağlam olma, güvende olma, barışık olma; sağlık, selamet, barış, güvenlik demektir.

hâl böyleyken 'türklerin kendini müslüman zannetmesi' başlığı ve ilk entry battal kalır.

iş ahlak bekçiliğine geldiğinde meydana gelen bir durumdur (gerçek müslümanları tenzih ediyorum).

ve çevrelerindeki herkesin de öyle olduğuna inanırlar.

"şaman adetlerini sürdürür, kafasından gelenek uydurur müslümanım der."
#119038

başlığı açan zırtoya cevap yazalım.

türklerin müslüman olması zannedilmez, türklerin müslüman olması gerçek bir olgudur. zira islam tıpkı budizm ve hristiyanlık gibi yayıldığı kavimlerin önceki dinleri ve inanışlarıyla sentezlenmiştir. bunun türklerdeki örneğini müslüman şamanlar örneğinde zaten yazmıştım.

bunlar başta mısır olmak üzere diğer arap ülkelerinden devraldıkları ihvan/müslüman kardeşler zamazingosunu türkiyeye taşıma hevesinde olan meczup sürüsü. ümmetçilik dediğin de islamcılık görünümlü arabizm bunların neo-osmanlıcılık dediği de osmanlı görünümlü emevicilik.