türk toplumu olarak sanata olan ilgimiz ve yaklaşımımız zaman içinde dalgalanmalar göstermiş ve yaşadığımız 21. yüzyılda herhalde en kötü zamanlarını geçirmekte.

göktürklerden başlayıp, selçuklu, osmanlı devirlerinden türkiye cumhuriyetine uzanan devir göz önüne alınırsa cumhuriyet döneminde hem eski devirlerin eserlerini koruma hem de önceki devirlerin kendine has yetkinlikte eserlerinin yanına yenilerini koymakta sıkıntı yaşadığımız söylenebilir.

bugün osmanlıdan kalma çeşmelerin grafiti ve aşk mektupları mağduru olduğu, selçuklu sultanlarının mezarlarındaki kemiklerin köpeklere mama olduğu kaotik bir dönemden geçerken sanatta çığır açmamızı pek bekleyemezdik tabi.

birçoğunuz görüp duyuyordur, bir yerlerde yeni yerleştirilen bir heykelin haftasında tahribata uğratıldığını ya da emek verilip şehrin güzel yerlerine yerleştirilen resimlerin amatör ressamların hışmına uğradığını.

büyük ihtimalle eğitim sistemimizde sanata ayrılan yerin kısıtlı olması ve bu bilincin aşılanmaması bu noktaya getirdi bizi toplum olarak.

bugün sanat sergilerine gitmek belirli bir zümre dışında normal insanlara pek de hitap etmeyen boş bir aktivite olarak görülüyor.
devamını gör...
dönemin padişahının sanata yaklaşımı ile paralellik göstermiştir daima. bir de şu konu var ki sanatla ilgilenmek sadece karnın tok, sırtın pek, yasta değilken, refah düzeyin yüksekken vs. “hak edilen” bir şeydir bizim toplumumuzda. belediyeler etkinlik düzenler: hemen ne gerek var şunun bunun karnı açken derler. acı kayıplar yaşarsın hemen: unutturacak her etkinliği yasaklarlar. ezan okunduğunda müzikleri kıstırırlar; zira ezanın kendisi de makamsal bir müziktir, ibadete davet eden sözlere sahiptir. eskiden hoparlör olmadığı için insanlar sessiz olmaya çalışırmış herkes duyabilsin diye, şu anda gerekli bir eylem değil, saygısızlık hiç değil, kimsenin kutsalına bir engel değil.
nasıl ırkçılık bazı toplumların genlerinde varsa, bizim de böyle davranmamıza sebep olan atalarımızdan gelen genler var. sadece sanat derslerinin kredi sayısıyla alakalı değil bu durum ve aşılması güç hatta imkansız bence. sanırım toplumsal olarak güçlü yanlarımıza odaklanmalıyız.
devamını gör...
savaşı sanatların en büyüğü olarak görenler için türkler, şüphesiz büyük sanatçılardır. türkler henüz çocuk yaşta bu sanata çırak olmuşlar, daha sonra şaheserler ortaya çıkaran ustalar olup çıkmışlardır.
devamını gör...
savaş gerçekten bir sanattır. kendimi bir türk olarak tanımlayabildiğime göre, ben de örnek verebilirim kendimden. şiir, metin, uzun romanlar yazmamın yanı sıra çizim ve akademik müzik hakkında da arada bir şeyler yaratabiliyorum. türk toplumunun, sanat dışında, felsefe konusunda ki eksiklerini sunmak gerekiyor bana kalırsa. sanat konusunda, baya romantik insanlarız (romantik kadın-erkek aşkı değil sadece, duygusalız yani.)
devamını gör...
sun zı savaş sanatı kitabı okumuştum. savaş eğer bir sanatsa ki bence öyledir. türkler en büyük sanatçıdır.
yani yakın bir ilişkiye sahiptir.
devamını gör...
türklerin geçmişte sanatla olan ilişkisinden bahsetmeyeceğim çünkü ben de türklerin sanatçı olduklarına inanıyorum. günümüzde sanata bakış açısındaki yozlaşma ve özellikle tahribatla ilgili bir şeyler karalamak isterim.
tarihin istisnasız her döneminde uygarlıkların gelip geçtiği ve kültürlerinden parçalar bıraktığı başka bir ülke var mıdır eserlerini yok etmek için özenle çaba sarfeden? sanmıyorum. günümüzde eserler restorasyonda mahvediliyor bir kere.* insanlar tarihi eserlere ismini yazıyor ya. kaç yüzyıllık eserin üzerine sprey boya alıp adını yazacak kadar kendini nasıl önemli görebilirsin? anlayamıyorum.
yukarıdaki tanımda da söylenmiş zaten, sanatın herhangi bir dalıyla uğraşmak ya da sergi, müze gezmek insanlara gereksiz geliyor. resim çekmek için gezilmiyorsa eğer. bu alanlarla uğraşan insanların da şevki kırılıyor doğal olarak.
tarih okudum duramadım üzerine müzecilik okuyorum şimdi. sanatın hiç bir dalında yetenekli değilim* ama bir sanat sevdalısıyım. bu sığ bakış açısı beni çok üzüyor ama düzeleceğini düşünmüyorum. çok şeyin değişmesi lazım.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
bu kadardır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
iyidir fakat nedense önemsenmemektedir.
devamını gör...
ne yazık ki, önemli bir kitle için güneyli bazı köylülerin yaptığı gibidir. olay sanırım 1980'lerde, akdeniz bölgesinde gerçekleşmiştir. mermerden çıplak venüs heykelinin genital bölgesine matkapla delik yapılıp, heykele tecavüz edilmiştir.
daha sonra, tecavüz edilen heykeli zina yapan ahlaksız ilan edilip balyozla kırılması ise afganların sanatla olan ilişkisine örnektir.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kırkağaçtaki kavun mozolesi .

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

inegöl köfte anıtı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

korkuteli armut büstü


bunlar da sanatla olan iliskinin meyveleridir.

kaynak: onedio
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türklerin sanatla olan ilişkisi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim