turn on the bright lights
başlık "pinkshinyultratambourine" tarafından 23.09.2024 20:39 tarihinde açılmıştır.
1.
interpol'ün ilk ve en güzel albümü... 19 ağustos 2002 yılında matador records ile yayınlanan bu albümden biraz bahsetmek gerekiyor ya... kimse başlığını açmamış, üzdü beni bu.

turn on the bright lights albümü dinlediğim en tuhaf, insanı en dibe sürükleyen başyapıtlardan birisi benim için. içerisindeki post-punk ve garage rock revival esintileri öyle bir noktaya taşıyor ki, kendisinden 1 yıl önce çıkmış strokes'un is this it'inden bile daha iyi bir yerde takılı kalıyor benim için.
gerek şarkı sözleri, gerek rifleriyle joy division ve the charmelon etkileri yadsınamaz biçimde gözüküyor. özellikle açılış kısmı çok farklıdır bu albümün, albümün gidişatını da bu belirler zaten... ismi untitled olan bu şarkının bendeki yeri çok farklı, kısaca anlatayım size.
sene 2012 ağustos-eylül civarları, o zamanlar yeni aldığım bir laptop ile sabahlıyordum. yaşım zaten genç, 16 yaşlarındayım... last fm'de müzik araştırması yapıyordum, o zamanlar spotify falan kullanan yok tabi... youtube'ta bu şarkıya denk geldim, açtım. klibi bir fan yapımıydı ama interpol'ün en iyi kliplerinden daha iyi bir noktadaydı benim için... siyah beyaz, aslında siyah beyaz da denemez sepya bir rengi vardı. bir kadının araba çarpması sonucu ölmesiyle başlıyordu ve şarkı başlar başlamaz hayat geriye sarıyordu, kadının bir anda tekrar hayata dönüşü, arabanın ona çarpması, o andan uzaklaşması temalıydı... ne zaman dinlesem ben de o kadın gibi ölüyorum sanki.
albüm çok karanlık ve güzel... çok seviyorum bu albümü ben.

turn on the bright lights albümü dinlediğim en tuhaf, insanı en dibe sürükleyen başyapıtlardan birisi benim için. içerisindeki post-punk ve garage rock revival esintileri öyle bir noktaya taşıyor ki, kendisinden 1 yıl önce çıkmış strokes'un is this it'inden bile daha iyi bir yerde takılı kalıyor benim için.
gerek şarkı sözleri, gerek rifleriyle joy division ve the charmelon etkileri yadsınamaz biçimde gözüküyor. özellikle açılış kısmı çok farklıdır bu albümün, albümün gidişatını da bu belirler zaten... ismi untitled olan bu şarkının bendeki yeri çok farklı, kısaca anlatayım size.
sene 2012 ağustos-eylül civarları, o zamanlar yeni aldığım bir laptop ile sabahlıyordum. yaşım zaten genç, 16 yaşlarındayım... last fm'de müzik araştırması yapıyordum, o zamanlar spotify falan kullanan yok tabi... youtube'ta bu şarkıya denk geldim, açtım. klibi bir fan yapımıydı ama interpol'ün en iyi kliplerinden daha iyi bir noktadaydı benim için... siyah beyaz, aslında siyah beyaz da denemez sepya bir rengi vardı. bir kadının araba çarpması sonucu ölmesiyle başlıyordu ve şarkı başlar başlamaz hayat geriye sarıyordu, kadının bir anda tekrar hayata dönüşü, arabanın ona çarpması, o andan uzaklaşması temalıydı... ne zaman dinlesem ben de o kadın gibi ölüyorum sanki.
albüm çok karanlık ve güzel... çok seviyorum bu albümü ben.
devamını gör...