üç günlük kayak tatili maliyetinin 50 bin tl olması

uludağ’daki oteller %100 doluluk oranına ulaşmış. akp sağolsun hindistan’daki kast sisteminin bir benzerini yaşatıyor bizlere. artık orta sınıf yok. zenginler ve fakirler var.
haber kaynağı

arz ve talep talep ve arz.
peki peki ya... ya mesela erzurum mesela ? muş'a falan gidip kaysanız ? olmuyor değil mi illa uludağ deyince cool oluyor.
erzurum söylenişi güzel mesela yaa moruqq erzoroma gittim çok güzel bir yer yapmışlar.

hadi bi deneyin mesela ?
yer kalmadı yer yer. yer kalmadı şu ülkede. koca bir taksime çevirdiniz bursayı.
afyona gidin iyidir iyi. ülkemiz iyi de içindekiler sizler kötüsünüz

(bkz: otellerin kayakçılara kayması)

bizim ülkemiz için kayak tatili zengin sporudur bu kadar basit.

aralık ayında 3 kişi uludağ'da 11 gece tatilin bedelinin 60 bin tl olması başlığını hatırlatan durum.

tüm ücretler içinde en ucuzunun kayak dersi olması. hatırlıyorum yedi yıl önce iki kişi 3 yüz lira ödemiştik ılgaz'da. yedi yılda onca krize rağmen kişi başı ders ücreti hayli az artmış. diğer ücretlere kıyasla oransal olarak gerilemiş ders ücreti. elbette bu bize hayatın ucuzladığını göstermiyor: hizmet ve emeğin, mal ve sermaye karşısında düştüğü acınası durumu anlatıyor.

ilave: hizmetin pahalı; ürünün/malın ucuz olması bir gelişmişlik göstergesidir. bunun tersi bir durum ise başlığı açan yazarın işaret ettiği üzere kast ve köle sisteminin göstergesidir. büyük sermaye sahibi olarak oraya bir defa oteli kondurursun ve senelerce ucuza çalıştırıp emeğini pahalıya satacağın köleler edinirsin. arz edilen bu ucuz emeği satın alanlarsa yine sermaye sahipleri olur.

zenginin malı züğürtün çenesini yorarmış. kar yağar fakir evden çıkamaz zengin gider kayak yapar. hayatın adil olmadığını kabullenin artık.

bize pahalı olması pahalı olduğu anlamına gelmez.

2 günlüğüne bursa'ya gideceğim daha uygun seçenekler var ama 10 bin tl altına inmek güç. bu gidişle kayak yapmadan döneceğim gibi gözüküyor:(

kim kime kayıyor belli değil.

zaten hayatımız kaymış, bir de üstüne para verip kaymaya gerek yok*

başka insanların kayak tatili düşünebilmesi şoku kadar etki yaratmaması. hafif bir incindim. ( - hem de kendi kendimi incittim. )

e arkadaş madem bunları yapamamaktan şikayetçisiniz,

alın riski kurun kendi işinizi siz de yapın tutan mı var?

normal bir ülke de yaşamıyoruz açık ve net zengin/fakir uçurumu allahu ekber seviyesinde ona da evet, ama hala bu ülke fırsatlar ülkesi kafanızı kaldırın etrafınıza bakın muhakkak bir açık bulup oradan yürürsünüz.

bu arada amacınız mal satmak değil deneyim satmak olsun.

(bkz: nusret)

edit: aşağıdaki arkadaşa cevaben zaten risk olduğunu söyledim onda sorun yok. şu saatten sonra bu ülke de maaş ile iyi bir hayat yaşayacağını düşünen insan dümdüz aptaldır.

kayak tatiline gitmek için hayatınızı riske atıp kendi işinizi kurmalıymışsınız. ilginç bakış açıları var. sıradan bir tatil de artık bu maliyetlere gelmek üzere, o zaman da tüm malı satıp borsaya girersiniz.

erciyes'ten örnek vereyim. upuzun pisti ve kaliteli karı ile gerçekten kayakseverlerin çok tercih ettiği bir kayak merkezidir.
uludağ kadar popüler değildir. bu yüzden eğlence anlamında çok büyük bir tatmin yaşatmaz ama kayak ve snowboard yapmak için idealdir.
çocuklar için 5 günlük kayak okulunun maliyeti 2 bin 3 bin tl arası değişiyor.
şehir içinde konaklayıp sabah kayağa gidip gelmenin maliyeti 10 bin lirayı geçmez.
erciyes şehre 20-25 km uzaktadır. yol düzgündür. yarım saatte ulaşılır. kayseri havaalanına indikten sonra 45 dk içinde kayak yapmaya başlayabilirsiniz.
kayak malzemeleri diğer spor dallarında kullanılan malzemelerden pahalıdır. hepsini kiralama imkanı mümkün elbette.
kayak seviyorsanız erciyes'i de listenize ekleyin derim.

yurdumuz insanı için bu tatil masrafı sadece 25 kuruş'tur oda poşet parası bir tanede yokuşlu bir yer bulunursa bu tatilimizi çok ucuz maliyete getirebiliriz. " devir ekonomi devri yiğeenim"

turkiye'nin yonetilememesinin sonuclarindan biri.

neredeyse her yerde dag olan bir ulkede bu kadar az kayak merkezi ve yatak kapasitesi olunca fiyatlarin ucuk olmasi cok dogal. 90 milyonluk ulkede adam gibi bir tane kayak merkezi yok. uludag'in yatak kapasitesi sadece 4500. kayak pistlerinin uzunlugu ise saka gibi. kayak merkezi bile denmez normalde. 11 milyonluk avusturya'da 7000(yaziyla yedibin) km'den fazla pist var. uludag'da 20 km. falan galiba. tum turkiye'yi toplasan 500 km. bile etmez.
90 milyonluk ulkede durum bu olunca fiyatlarin cok pahali olmasi kacinilmaz. insan cok, kayak merkezi yok. yatirim yapilmasina da mevcut durumdan gayet memnun olanlar izin vermiyor. yillar once uludag'in baska bolgelerine kayak merkezleri yapilmasi gundeme gelmisti. engellediler. e tabi arz fazlalasinca adam dandik uludag'da isvicre fiyati cekemeyecek kimseye. engelliyor iste bir sekilde.

halbuki dogru duzgun planlama ve yatirimlar ile ozellikle dogunun kaderi kis turizmi sayesinde degisebilir. ama ne gerek var degil mi? uc bes otel patronunu zengin etmek varken bir halkin kaderini degistirmeye calismak cok sacma.

kayak yapmak için o kadar para verecek kadar enayi değiliz çok şükür. evde mutfaktan poşet alıp mahalledeki yokuştan da kayabiliyoruz elhamdülillah.

artık başka bir dağa çıkıp çadır kurarsınız siz de.

otele bir dünya para bayılmayın, çadır iyidir…

bir bakıma şaşırmadığım durum. şöyle ki; aslında eskinden de pahalı idi; fark ise; artık halkın alım gücü kalmadı neredeyse; geçinme/yeme/içme/barınmaya o kadar çok para gidiyor ki; bu tarz bir kış tatiline bütçe kalmıyor.

tesisler açısından düşününce de; ülkemizde kayak sezonu zaten kısıtlı süre, en fazla 3 ay, hadi bazı yerlerde 4 olsun; dolayısıyla geri kalan aylarda neredeyse boş; bu yüzden de sezondaki fahiş fiyatları anlayabiliyorum.