üçgen şeklindeki bir bıçağın dikey düşüşü
başlık "insan olun biraz" tarafından 24.03.2022 21:00 tarihinde açılmıştır.
1.
bir victor hugo tanımlamasıdır.
victor hugo çok büyük bir yazardır. en büyüklerdendir. onu okumak büyük bir cesaret işidir çünkü victor hugo, okuru kitabını okurken elinde keskin bir bıçakla arkasında durur ve her cümle ile o bıçağı ağır ağır okurun etine batırmaya başlar. canınızın ne kadar yandığını hemen anlamanız mümkün değildir. inceden bir sızı duymaya başlarsınız ancak acının büyüğü sayfalar ilerledikçe hissettirir kendini.
bu benzetmeyi yazar bir idam mahkumun son günü adlı kitabında ölmek üzere olan adamın öncesi ve sonrası olmayan hayatını anlatmak için kullanır. üçgen biçiminde bir bıçağın yere dikey bir şekilde düştüğünü düşünün. bıçağın o sivri ucunun yere değdiği anı ve dokunduğu an duyacağınız o anlık tiz sesi duyduğunuzu hissedin. sonra bıçağın sadece bir saniye o halde, dikey bir durumda kaldığını düşünün.
işte bu anlık görüntü bizim hayatlarımızın bu evrende geçirdiğimiz zaman diliminin karşılığı. öncesi ve sonrası olmayan ama gözümüzde çok büyüttüğümüz hayatlarımız. evrenin devasa devinimine bakınca bizim zavallı hayatlarımız bıçağın çıkardığı o çın sesi kadar.
victor hugo bu benzetmenin olduğu cümleyi yazdıktan sonra elindeki bıçağı sırtımdan çıkardı ve yere düşürdü sanki. sadece keskin ve tiz bir ses.
victor hugo çok büyük bir yazardır. en büyüklerdendir. onu okumak büyük bir cesaret işidir çünkü victor hugo, okuru kitabını okurken elinde keskin bir bıçakla arkasında durur ve her cümle ile o bıçağı ağır ağır okurun etine batırmaya başlar. canınızın ne kadar yandığını hemen anlamanız mümkün değildir. inceden bir sızı duymaya başlarsınız ancak acının büyüğü sayfalar ilerledikçe hissettirir kendini.
bu benzetmeyi yazar bir idam mahkumun son günü adlı kitabında ölmek üzere olan adamın öncesi ve sonrası olmayan hayatını anlatmak için kullanır. üçgen biçiminde bir bıçağın yere dikey bir şekilde düştüğünü düşünün. bıçağın o sivri ucunun yere değdiği anı ve dokunduğu an duyacağınız o anlık tiz sesi duyduğunuzu hissedin. sonra bıçağın sadece bir saniye o halde, dikey bir durumda kaldığını düşünün.
işte bu anlık görüntü bizim hayatlarımızın bu evrende geçirdiğimiz zaman diliminin karşılığı. öncesi ve sonrası olmayan ama gözümüzde çok büyüttüğümüz hayatlarımız. evrenin devasa devinimine bakınca bizim zavallı hayatlarımız bıçağın çıkardığı o çın sesi kadar.
victor hugo bu benzetmenin olduğu cümleyi yazdıktan sonra elindeki bıçağı sırtımdan çıkardı ve yere düşürdü sanki. sadece keskin ve tiz bir ses.
devamını gör...