orijinal adı: something wicked this way comes
yazar: rad bradbury
yıl: 1962
kitap, birbirleriyle tamamen farklı olan ve birbirine bir o kadar da yakın olan jim ve will'in bir karnavalda yaşadıkları macera dolu anları konu edinir. 1983'te aynı isimde filmi de çekilmiştir.
yazar: rad bradbury
yıl: 1962
kitap, birbirleriyle tamamen farklı olan ve birbirine bir o kadar da yakın olan jim ve will'in bir karnavalda yaşadıkları macera dolu anları konu edinir. 1983'te aynı isimde filmi de çekilmiştir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "karanliktakimum" tarafından 11.11.2021 18:48 tarihinde açılmıştır.
1.
rad bradbury’nin karanlık fantezi romanıdır. yayınlanma yılı 1962. yazarın daha önce fahrenheit 451 adlı kitabını okumuştum. onunla da karşılaştırarak kitaptan biraz bahsedeceğim.
ben ithaki yayınlarından alıp okudum; başka yayınevinde de var mı bilmiyorum. öncelikle söyleyeceğim şey şu: ya çeviri çok kötü ya da yazar anlaşılmamak için elinden geleni yapmış. fahrenheit 451’in dili sadeydi, betimlemeler yerindeydi ama bu kitapta… yazar betimleme yapacağım diye saçma sapan ,anlaşılmaz yollara girmiş. tam konuya adapte olmuşken, ne demek istediğini anlamaya çalıştığınız paragraflar içinde buluyorsunuz kendinizi. kimi zaman da ‘ne diyon dayı’ diyesiniz geliyor. balzac’ta bile ,ki betimleme yumağıdır kitapları, bu kadar zorlandığımı hatırlamıyorum. kitap konusundan kurtarıyor kısaca.
konusu şöyle: will ve jim adlı 2 yakın arkadaş, aynı zamanda komşudurlar. karakter olarak ne zıt olsalar da adımları birbirine uyacak, birbirlerini tamamlayacak kadar iyi arkadaşlardır. jim , babası ölmüş,annesiyle yaşamaktadır. uçarı, başını belaya sokmaktan çekinmeyen ve bir an önce büyümek isteyen bir çocuktur. will ise kütüphaneci babası ve sevgi dolu annesiyle yaşamaktadır. will, akıllı, mantıklı, sürekli jim’i dizginlemeye çalışır; ama mutlu bir çocuktur. ekim aylarında gece tren sesi duyarlar. jim ve will, gizlice evden kaçarak ne olduğunu görmeye giderler ve bir sirk treninin geldiğini görürler. sirk kurulana kadar onları izlerler ve garip bir şeylerin olduğunu anlarlar. sonraki zamanda will, jim ve will’in babası charles halloway kendilerini uğursuz bir şeyle mücadele ederken bulurlar.
kitabın çıkış hikayesi de ,yazarın çocukken sirkte yaşadığı olayla şekillenmeye başlar. 4 yaşındayken annesiyle sirke giden ray, hızla giden atlıkarıncadan ve onun org sesinden korkar. sonra lon chaney adlı bir sirk cambazının yaşadığı ve ölümle sonuçlanan bir sirk kazasına şahit olur. sonrasında ise charlie chaplin’in the circus filmini izler ve sirklere karşı merakı artar. aynı yıllarda lon chaney’in he who gets slapped adlı filmle de kitap kafasında oturmuş oldu.yazar 12 yaşındayken, sirkte ‘bay elektro’ olarak bilinen sirk çalışanının gösterisinden etkilenmiş ve nasıl yapılacağı konusunda bilgi almak için sirke gitmiş. sirk çalışanlarıyla sohbeti esnasında bay elektro ‘daha önce tanışmıştık’ demiş. ve eklemiş ‘sen ekim 1918’de benim en iyi dostumdun ve kollarımda öldün; burasın ama yeni bir yüz yeni bir bedenle ama gözlerinden gelen ışık kaybettiğim dostumun ruhu. dünyaya hoşgeldin’.
kitabın başlarında nasıl da filme çevirmediler bu kitabı demiştim. ama meğer kitap, kendisine hayran olan gene kelly tarafından filme çevrilmek istenmiş fakat bütçe bulamadıkları için proje iptal edilmiş. ama 1983 yılında walt disney tarafından, yazarın hayali gerçek olmuş ve kitap filme çevrilmiş. film ile ilgili eleştilere baktığımda çok olumlu olmadığını gördüm. 2014 yılında tekrar yeni versiyonu çekilecek diye okudum ama sanırım askıya alınmış.
kitap,stranger things’teki ve carnivale adlı dizideki o basık kasvetli ve uğursuz havayı vermeyi başarıyor. carnivale izleyen bilir; garip karakterlerin ve garip olayların döndüğü bir sirk hakkındadır.
kitapla ilgili görüşlerim bu kadar. betimlemelere göğüs gererim diyorsanız, okumayı seveceksiniz.
ben ithaki yayınlarından alıp okudum; başka yayınevinde de var mı bilmiyorum. öncelikle söyleyeceğim şey şu: ya çeviri çok kötü ya da yazar anlaşılmamak için elinden geleni yapmış. fahrenheit 451’in dili sadeydi, betimlemeler yerindeydi ama bu kitapta… yazar betimleme yapacağım diye saçma sapan ,anlaşılmaz yollara girmiş. tam konuya adapte olmuşken, ne demek istediğini anlamaya çalıştığınız paragraflar içinde buluyorsunuz kendinizi. kimi zaman da ‘ne diyon dayı’ diyesiniz geliyor. balzac’ta bile ,ki betimleme yumağıdır kitapları, bu kadar zorlandığımı hatırlamıyorum. kitap konusundan kurtarıyor kısaca.
konusu şöyle: will ve jim adlı 2 yakın arkadaş, aynı zamanda komşudurlar. karakter olarak ne zıt olsalar da adımları birbirine uyacak, birbirlerini tamamlayacak kadar iyi arkadaşlardır. jim , babası ölmüş,annesiyle yaşamaktadır. uçarı, başını belaya sokmaktan çekinmeyen ve bir an önce büyümek isteyen bir çocuktur. will ise kütüphaneci babası ve sevgi dolu annesiyle yaşamaktadır. will, akıllı, mantıklı, sürekli jim’i dizginlemeye çalışır; ama mutlu bir çocuktur. ekim aylarında gece tren sesi duyarlar. jim ve will, gizlice evden kaçarak ne olduğunu görmeye giderler ve bir sirk treninin geldiğini görürler. sirk kurulana kadar onları izlerler ve garip bir şeylerin olduğunu anlarlar. sonraki zamanda will, jim ve will’in babası charles halloway kendilerini uğursuz bir şeyle mücadele ederken bulurlar.
kitabın çıkış hikayesi de ,yazarın çocukken sirkte yaşadığı olayla şekillenmeye başlar. 4 yaşındayken annesiyle sirke giden ray, hızla giden atlıkarıncadan ve onun org sesinden korkar. sonra lon chaney adlı bir sirk cambazının yaşadığı ve ölümle sonuçlanan bir sirk kazasına şahit olur. sonrasında ise charlie chaplin’in the circus filmini izler ve sirklere karşı merakı artar. aynı yıllarda lon chaney’in he who gets slapped adlı filmle de kitap kafasında oturmuş oldu.yazar 12 yaşındayken, sirkte ‘bay elektro’ olarak bilinen sirk çalışanının gösterisinden etkilenmiş ve nasıl yapılacağı konusunda bilgi almak için sirke gitmiş. sirk çalışanlarıyla sohbeti esnasında bay elektro ‘daha önce tanışmıştık’ demiş. ve eklemiş ‘sen ekim 1918’de benim en iyi dostumdun ve kollarımda öldün; burasın ama yeni bir yüz yeni bir bedenle ama gözlerinden gelen ışık kaybettiğim dostumun ruhu. dünyaya hoşgeldin’.
kitabın başlarında nasıl da filme çevirmediler bu kitabı demiştim. ama meğer kitap, kendisine hayran olan gene kelly tarafından filme çevrilmek istenmiş fakat bütçe bulamadıkları için proje iptal edilmiş. ama 1983 yılında walt disney tarafından, yazarın hayali gerçek olmuş ve kitap filme çevrilmiş. film ile ilgili eleştilere baktığımda çok olumlu olmadığını gördüm. 2014 yılında tekrar yeni versiyonu çekilecek diye okudum ama sanırım askıya alınmış.
kitap,stranger things’teki ve carnivale adlı dizideki o basık kasvetli ve uğursuz havayı vermeyi başarıyor. carnivale izleyen bilir; garip karakterlerin ve garip olayların döndüğü bir sirk hakkındadır.
kitapla ilgili görüşlerim bu kadar. betimlemelere göğüs gererim diyorsanız, okumayı seveceksiniz.
devamını gör...