ülkü ocakları entelektüel merkezler oldu

mhp'li semih yalçın'ın gelecek partisi genel başkanı selçuk özdağ'a yönelik yapılan saldırı nedeniyle ülkü ocaklarını savunmak için kullandığı ifade.

--- alıntı ---

yalçın, "ülkücü hareketin şiddetle ilişkisinde bir problem var" düşüncesinin haksız bir önyargı olduğunu belirterek, "ülkücü gençler artık sokaklarda değiller. o durum 80 öncesinde kaldı. ülkü ocakları kültür ve irfan ocakları oldu. entelektüel merkezler oldu artık" ifadesini kullandı.

--- alıntı ---

kaynak: t24.com.tr/haber/mhp-li-sem...

espri anlayışı yüksek kişilerin yapabileceği şakayı yapan mhp'li açıklamasıdır

bu kültür yuvalarının neferleri, bar, pavyon önlerinde, korumalık, fedailik koşturan, illegal kumarhaneler müdavimi, sahipsiz mahallelerde mafyacılık oynayan, kampüslerde racon kovalayan, sarkık bıyıklı, takım elbiseli, beyaz çoraplı, yumurta topuklu, takım elbiseli, tek gördükleri karşıt görüşlü insanlara 20 kişi saldıran, uzun saçlı yada küpeli erkek görünce tokatlamaya kalkışan, ıq su tek haneli, tespihli abilerinin yanında staj yapıyorlar herhalde. umarım onlar değildir diyesim geliyor ama politikacı selçuk özdağ ve gazeteci orhan uğuroğlu saldırıya uğrayalı iki gün olmadı daha.

paralel evrende olabilitesi yüksek.

günün fıkrası

bir gün önce ulku ocağına gidip sizi gidi entellektuel tayfa desen, katliam çıkardı.
şimdi o gençler kelimenin anlamını bilmeden biz enteliz diye kavga çıkarır.
fotoğraf budur. aksini iddaa eden isveç ten yazıyordur.

(bkz: ülkü ocakları senfoni orkestrası)
(bkz: ekspresyonist reis)
(bkz: dadaizm yolu yokuştur fırçaları tokuştur)

çok güldüm yaa.

bu ülkücüler değil miydi la çinli diye koreli döven aptallar hani.

t : olmayandır.

realist olduğuna inanmadığım bir söylem.

lise zamanında, sınıf arkadaşım hatrına bir iki kere girip çıktığım bir ortam olduğu için az çok fikir yürütebiliyorum. o dönemde okul reislerine yağ çekip peşinde dolanan, okumayla kültürle, entelektüel birikim hedefiyle derdi olmayan tiplerin yuvasına dönmüş bir yerdi. hangi okulda kime dayak atacaklarını falan konuşup çay içiyorlardı. kitabı geçtim, kitaplık veya raf bile yoktu. bu bahsettiğim de 80 öncesi falan değildi, 10 yıl öncesiydi.

(bkz: sen de bunu yedin)

ülkücü gençler artık dişlerini fırçalıyor.

ülkü ocakları olsa olsa davarlığın merkezi olur.

inşallah ülkü ocaklarının da bundan haberi olmuştur.

mhp genel başkan yardımcısı semih yalçın'ın söylediği bir tür fıkra daha doğrusu trajikomedi.. ülküsüz mankurt ülkücülerden ne ara entelektüel çıkar oldu? ülkü ocakları, entelektüel merkezler değil olsa olsa mafya oluşumudur, taşralı kafaların şehirlerin kenar mahallesindeki işlettiği kahvehanedir.