üniversite mezunlarının lise mezunlarından değersiz olması

bu söylediğiniz de arz ve talep ilişkisi devreye girer. iş veren tecrübesiz üniversite mezununu mu işe alır? yoksa sektörde 5 yıl tecrübesi olan, bir üniversite mezunundan daha az ücret ile çalıştırabileceği lise mezununu mu? üzgünüm

üniversite okuyan işsiz kaldığı, lise terk olan erkenden bir yerde çıraklıktan tecrübe kazandığı için bazen doğru olan durumdur.

örneğin benim yaşadığım durum 2014 yılı itibariyle kalkan att bölümü önlisans olan paramediklik, insanlar halen ee att misin şimdi diplomanda yazmıyor att alıyoruz biz demeleri gibi saçma salak bir durum.

doğrudur. mesela yozgat bozok üniversitesi istanbul'da kadıköy'deki liselerden daha mı kaliteli?

üniversite mezunu olan kimselerin hayalleri ile gerçekler örtüşmüyor ne yazık ki. benim çalıştığım yere üniversite mezunlarından kimse başvurmuyor, haliyle iş lise ya da daha alt eğitim seviyesindekilere kalıyor. o sözüm ona üniversite mezunu herhangi bir masaya oturdu mu (büro işçiliği) kendini kaymakam sanıp asgari ücrete tamah ederken bizim sektörde ilkokul mezunu onun 1.5 katını kazanıyor. haliyle adam da bozuluyor duruma ben bunca sene boşuna mı okudum diye gidip zam istiyor ve kovuluyor. yerine yine yeni mezun biri ve aynı döngü sil baştan.

mesele değersizlik değil, üniversite okuyunca birşey olacağının sanılması. sen eğitim aldın ve eğitilmiş adam oldun kim sana iş garantisi verdi ki? hayata ve dünyaya bakışın herkesten farklı kabul ama bunu nakte çevirebileceğin düşüncesi nereden çıktı?

-ne mezunusun sen?
+üniversite.
-bölüm?
+makine mühendisiyim.
-iyi de biz lojistik işi yapıyoruz, burada ne işin var senin?
+işsizim ne yapayım.
-o zaman asgari ücret, kusura bakma.
+peki.

-hangi lise
-hangi üniversite
işte bunlar hep görece

verimsiz üniversiteler yüzünden başa gelen durumdur.
cumhurbaşkanımız çıkıp her yere üniversite açtık diye söylenmesini çok seviyor lakin bu açtığı üniversitelerden hangileri tam anlamıyla bir üniversite bilemiyoruz.
bireyler kendilerini yetiştirmeyi bilmiyorlar farkında değiller üniversiteyi bitireceğim nasıl olsa diyorlar.
insan kendini geliştirip bir şeylerin farkında olması değerini yükseltir.
eğer kendinizi yetiştirip değer göremiyorsanız üzülmeyin burası türkiye ne bekliyordunuz.

değerin okumayla ölçüldüğü saçma başlık. bu kadar göreceli bir kavramı basit eğitim seviyeleriyle tartmaya çalışmak saçma. değer belirleyen antitelerden biri üretimdir. üni mezunu ne üretmiş ilkokul mezunu ne üretmiş ona bakmak lazım. kime kimin ne faydası olmuş, toplam fayda zarara bakmak lazım. kalas gibi üni mezunları çıkmaya başladı mesela ne kendini geliştirmiş, ne bir çabası ne bir ideali var. beslemenin daniskası. şu otobüste yaşlıya niye yer vermek lazım başlığında yazan tipitipler gibi. ömrün boyunca birilerinin yardımıyla ayakta duruyorsun ve değerli oluyorsun. benim 73 model manda kasa mersedesimle kıyaslayın mesela veya 2 kamyon karpuzla . hatta açın bir başlık 150 kg washington portakalı vs ortaokul mezunu diye

bu işin lise veya üniversiteyle ilgisi yok.
bir ülkede, plansız programsız izlenen yanlış eğitim politikalarının bir sonucudur bu .

bu ülkenin bir meslek lisesi gerçeği vardı. yillarca mesleki eğitimin, branş egitiminin verilmeye çalışıldığı bu okullarda, yanlış uygulanan katkı puanı sonrası, cazibesini yitirdi buralarda okumak. şimdi var mı yok mu o bile belli olmayacak kadar sayıları azaldı bu okulların.

herkes elektrik mühendisi olmaya koştu ama elektrik teknisyeni yani halk tabiriyle elektrikçi kalmadı ortada. mühendis, ben mühendisim, elimde tornavida pense yan keskiyle sahada mı dolaşıcam dedi , sonuç, işsiz mühendis ordusu .

evet, bir cok branşta, usta, teknisyen, teknikerler , mühendislerden daha çok kazanıyorlar, bu doğru, ancak söylediğim arz talep meselesi en önemli belirteç burada .

bu ülkede yüzlerce, binlerce makina mühendisi var , malzeme metalurji mühendisi var , ama kaynak mühendisi veya cswip 3.0 / cswip 3.1 cswip 3.2 belgeli kaynak inspektörü yok . herkes burnunun dikine gidiyor,
birazcık araştırmak ve geleceğini şekillendirecek kararları alırken biraz düşünmek de gerek diye düşündüren durum .

bu arada , gönül elbette tüm üniversite mezunları hak ettikleri yerde olsunlar istiyor ama yok , malzeme bu , olsa dükkan senin .

bu durumda iş tamamen kişilerin kişisel yeteneklerine kalıyor maalesef.

aha en sevdiğim konulardan biri insan değeri.

bir insanın değerini anlamak için çok kestirme bir yol kullanıyorum. ''bu insandan kaç tane var'' kısacık çok öz bir soruyla bu konuyu hallediyorum. eğer bu ülkede senden binlerce milyonlarca varsa geçmiş olsun. statün, paran kısaca değerin* düşük oluyor. konu üniversite-lise olduğu için buradan örnek vereyim.

çok yakın arkadaşım ben okumayacağım dedi liseyi bıraktı. bak lise diyorum adam ortaokul mezunu ve grafiti yapıyor. aylık gelir en ölü ayda +25.000 tl kendisinden az var çünkü mecbur bu adama geliyor.

başka bir arkadaşım diş hekimi istanbul'da yeni başladı 6000-7000 tl arası maaş alıyor ve 2000 tl kira vermek zorunda.

kuzenim lise mezunu. minnacık bir şehirde saniyede lüks araba tamiri yapıyor. ve şehirde herkes tanıyor saygı gösteriyor. aman abim canım abim modundalar kuzenime karşı. araban bozulduğunda mecbur bu adama gidiyorsun 1 tane var çünkü.

hani küçümsüyoruz ya çilingir geldi 2dk bi kapı açmaya 250 tl para aldı diye. hadi çağırma aç kapıyı. mecbursun o adam çok kazanacak senden benden.

mühendislere bi tık üzülüyorum. çünkü kendilerinden çok var türkiye'de. okumuşsun etmişsin ama karşılığın yok dosti.

hadi düşünelim şimdi bu ülkede benden kaç tane var diye ? *

bu arada bu kafaya takılacak bir şey değil. herkes tarafından değer görmemize gerek yok. az para kazanıp mutlu mesut yaşayabilirsiniz. yaşayamayadabilirsiniz. bize kalmış. öğretmensin senden çok var ama sen değerlisin insan olarak. sadece sorma eve gelen fayansçı nasıl benden çok kazanıyor diye. çünkü ondan az var.