unutulduğunu kabullenmeyen kişi

kabullenmeyi unutmuştur.

içten içe hatırlanmaya ihtiyacı vardır.

kabul de etmemesi gereken kişidir.
bu gönül meselelerinde unutmak ya da unutulmak kavramlarının çok yanlış kullanıldığını düşünüyorum. insanların hayatları, yolları ayrılabilir. aynı noktaya aynı gözle baktıkları bakış açıları farklılaşabilir. birbirlerine yakınlık dereceleri, gündelik hayatlarının içinde olma süreleri değişebilir. ama unutmak nedir yahu? insan evde unuttuğu anahtarı bile yarım saat sonra hatırlıyor. en anımsanmaya değer olmayan şeyler bile anımsanıyor. unutmak diye bir şey yok.

unutulmamak için elinden geleni yapıyodur. unutulduğunu kabullenmiyor değildir.

ara ara kendini hatırlatmak için yazar, arar ya da başkalarıyla laf gönderir bu kişiler. kardeşim bir şekilde iletişimimiz kopmuş, sal işte beni niye hala hayatıma dahil olmaya çalışıyorsun. beni biri hayatından çıkarmış olsa, arkama bile bakmadan giderim genelde.

unutulduğunu kabullenmek yerine unutmayı kabullenmek her iki taraf için de en uygun olan şeydir aslında. giden unutmak için gitmiştir, kalan da terk edildiği için unutmayı seçmelidir.

gerçekler ile yüzleşecek gücü olmayan kişidir.