1.
uyarı: sjw dili ve edebiyatı 101 dersine hoşgeldiniz.
-tetikleyici dil unsuru barındırabilir-
tanım olarak bakıldığında, uranizm, erkek eşcinselliği için kullanılan bir terimdir. bu terim, genellikle 19. ve 20. yüzyıllarda kullanılmıştır ve bugün daha çok tarihsel bir bağlamda kullanılmaktadır. ilk olarak 1869 yılında alman yazar karl heinrich ulrichs tarafından kullanılmıştır. ulrichs, uranizmi, "göksel aşk" olarak tanımlanır ve bu terim, eşcinsel erkekler için bir kimlik ve dayanışma ifadesi olarak kullanmıştır. 20. yüzyılın başlarında amerika birleşik devletleri'nde de yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. amerikalı yazar edward carpenter, uranizmi, "eril-eril sevgisi" olarak tanımlamıştır ve bu terimi, eşcinsel erkeklerin cinsel yönelimlerini kabullenmeleri ve onurlandırmaları için bir araç olarak kullanmıştır -sözüm ona.
kimi kaynaklarda, mitoloji ile ilişkilendirilir. aşk tanrıçası afrodit'in doğumuna dair iki farklı anlatımla aktarılır. urning, tanrı uranüs'ün menisinden yaratılan afrodit urania'dan türetilmiştir, denilene göre bu doğumda "kadının hiçbir rolü yoktur", dolayısıyla eril bireyler arasındaki aşkı temsil eder. bunun muadili olan dionian (almanca'da dioning) ise zeus ve dione'nin kızı afrodit dionea'dan türemiştir ve ulrichs'e göre erkeklerin kadınlara olan aşkını temsil eden, "gençlerin olduğu kadar kadınların da aşık olduğu ve ruhtan ziyade bedene ait olan" ortak bir aşkla ilişkilendirilmiştir. ulrichs, platon'un eril aşk açıklamasından farklı olarak, erkek urnings'in özünde kadınsı, erkek dionings'in ise doğasında eril olduğunu anlamıştır.
homoerotik bir tanımdır. türk dil argosunda şorolo yahut hötöröf deyince tüm romantizmi alaşağı olan ve sarane alexandrian'ın kitabından anladığım kadarıyla da -kaynağımı ona dayandırıyorum (kaynakça: histoire de la littérature érotique)- ataerkil toplumun fertleri olan sevicilerin (homoseksüel) kimliğidir.
aslına bakarsanız bir dayatmadır. günümüzde -şükür ki- çok dallı cinsel kimlik şemasına sahip olmamız bizim ve genel tabloda sosyolojinin yararınadır. kökten ahlaki toplum dediğimiz (bana göre ahlakın tanımı; bir toplumun kabul ettiği normlarından yola çıkarak kimliğini en ivedi şekilde tespit etmesi için işlenmesi gereken görevlerdir) etik disiplinden yoksun ve en üst dereceden önyargılarla bireylerin belirli bir kalıplar içine sokulduğu yapının doğurduğu bir sonuçtur, üranizm. yetenek, toplum zevkine hitap edince sanatçının tanımı dogma mı olur? tabi her toplumun dokunulmazlarından olan bazı entellerinin anlatılarına dayanabiliyoruz.
bir zamanki sanatçı sodomistlerin (sözde dönemin naçizane sapkınların) arkasına sığındığı süslü bir tanımdan başka bir şey değildir. sırf kendisini eşcinsel olarak kabul etmediği için (o zamanlarda eşcinselliğini kabul etmişlerin anlattıklarına kalırsa (!) -tabii bay alexandrian'ın anlatığıyla kalabiliyorum- günümüz birleşmelerinden oldukça farklı olduğunu görebiliriz.
sadece (!) oral yoldan ilişki ile rimming arasında bir şeylerin yaşandığını söylüyorlar. çünkü penetrasyonun günah olduğunu ve aşağılık bir şey olduğunu düşünüyorlar. neyse buradaki sözümün özü şudur. üranizim (yani entel eşcinsellik), ataerkil yapıdan çıkamamış mascofaşistlerin (veya bunlara maruz kalmışların) cinsiyet kimliğidir. günümüzde bu adlandırmanın geçerliliği, 2slgbtqia+ sayesinde yok olmuştur.
-tetikleyici dil unsuru barındırabilir-
tanım olarak bakıldığında, uranizm, erkek eşcinselliği için kullanılan bir terimdir. bu terim, genellikle 19. ve 20. yüzyıllarda kullanılmıştır ve bugün daha çok tarihsel bir bağlamda kullanılmaktadır. ilk olarak 1869 yılında alman yazar karl heinrich ulrichs tarafından kullanılmıştır. ulrichs, uranizmi, "göksel aşk" olarak tanımlanır ve bu terim, eşcinsel erkekler için bir kimlik ve dayanışma ifadesi olarak kullanmıştır. 20. yüzyılın başlarında amerika birleşik devletleri'nde de yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. amerikalı yazar edward carpenter, uranizmi, "eril-eril sevgisi" olarak tanımlamıştır ve bu terimi, eşcinsel erkeklerin cinsel yönelimlerini kabullenmeleri ve onurlandırmaları için bir araç olarak kullanmıştır -sözüm ona.
kimi kaynaklarda, mitoloji ile ilişkilendirilir. aşk tanrıçası afrodit'in doğumuna dair iki farklı anlatımla aktarılır. urning, tanrı uranüs'ün menisinden yaratılan afrodit urania'dan türetilmiştir, denilene göre bu doğumda "kadının hiçbir rolü yoktur", dolayısıyla eril bireyler arasındaki aşkı temsil eder. bunun muadili olan dionian (almanca'da dioning) ise zeus ve dione'nin kızı afrodit dionea'dan türemiştir ve ulrichs'e göre erkeklerin kadınlara olan aşkını temsil eden, "gençlerin olduğu kadar kadınların da aşık olduğu ve ruhtan ziyade bedene ait olan" ortak bir aşkla ilişkilendirilmiştir. ulrichs, platon'un eril aşk açıklamasından farklı olarak, erkek urnings'in özünde kadınsı, erkek dionings'in ise doğasında eril olduğunu anlamıştır.
homoerotik bir tanımdır. türk dil argosunda şorolo yahut hötöröf deyince tüm romantizmi alaşağı olan ve sarane alexandrian'ın kitabından anladığım kadarıyla da -kaynağımı ona dayandırıyorum (kaynakça: histoire de la littérature érotique)- ataerkil toplumun fertleri olan sevicilerin (homoseksüel) kimliğidir.
aslına bakarsanız bir dayatmadır. günümüzde -şükür ki- çok dallı cinsel kimlik şemasına sahip olmamız bizim ve genel tabloda sosyolojinin yararınadır. kökten ahlaki toplum dediğimiz (bana göre ahlakın tanımı; bir toplumun kabul ettiği normlarından yola çıkarak kimliğini en ivedi şekilde tespit etmesi için işlenmesi gereken görevlerdir) etik disiplinden yoksun ve en üst dereceden önyargılarla bireylerin belirli bir kalıplar içine sokulduğu yapının doğurduğu bir sonuçtur, üranizm. yetenek, toplum zevkine hitap edince sanatçının tanımı dogma mı olur? tabi her toplumun dokunulmazlarından olan bazı entellerinin anlatılarına dayanabiliyoruz.
bir zamanki sanatçı sodomistlerin (sözde dönemin naçizane sapkınların) arkasına sığındığı süslü bir tanımdan başka bir şey değildir. sırf kendisini eşcinsel olarak kabul etmediği için (o zamanlarda eşcinselliğini kabul etmişlerin anlattıklarına kalırsa (!) -tabii bay alexandrian'ın anlatığıyla kalabiliyorum- günümüz birleşmelerinden oldukça farklı olduğunu görebiliriz.
sadece (!) oral yoldan ilişki ile rimming arasında bir şeylerin yaşandığını söylüyorlar. çünkü penetrasyonun günah olduğunu ve aşağılık bir şey olduğunu düşünüyorlar. neyse buradaki sözümün özü şudur. üranizim (yani entel eşcinsellik), ataerkil yapıdan çıkamamış mascofaşistlerin (veya bunlara maruz kalmışların) cinsiyet kimliğidir. günümüzde bu adlandırmanın geçerliliği, 2slgbtqia+ sayesinde yok olmuştur.
devamını gör...