uzaylıyla karşılaşılınca sorulacak sorular

sizin oralar düzgün bi yerse benide götürür müsünüz hocam.
(uzaylıların dilimizi anladığını varsayıyorum).

abi kdv var mı ona göre gelicem.

(bkz: abi siz nasıl işiyorsunuz, ayakta mı?)

daha önce neredeydiniz atalarımız kim tabi yersen

"uzaylı bey ! uzaylı bey !" derdim. "merhaba."
nazik bir türk, türkçü ve türk milliyetçisi olmaya çalışarak, öncelikle "hoş geldiniz. !" derdim. "sefalar getirdiniz. seyirlik değil, ömürlük olsun. rakımız var, viskimiz var... "
her şey bir yana.
"düşünsene, yanımda yürümüştün, milena ! yanımda yürümüştün !" diye, insanın içini titreten bir söz var. onu sorardım uzaylı bey'e. bu önemli bir mesele efenim, yargılamayın !
acaba gerçekten yürümüşler mi? ne hissetmişler o an? buhranlı bir aşktı biliyorsunuz.
iki ayrı duygusal ruh, uzak olduklarından mütevellit, mektuplarında, zihinlerinde yaşıyorlardı bu aşkı.
birine hiç zihninizde sarıldınız mı efenim? ben sarıldım.
merak ediyorum uzaylı bey !
acaba o gün yürürlerken, kafka'ya gencecikken öleceğini söyleseler, neler yapardı?
sıkı sıkı sarar mıydı milena'sını?
bunu her detayıyla bilmek istiyorum da, böylesine ciddi bir şeyi neden uzaylıya soruyorsun ? diye soracak olursanız..
kime sorayım efenim, siz söyleyin? tanrıya mı? cumhurbaşkanına mı?
aklıma bir uzaylı kardeşler geldi, onlar da uzun yaşıyorlardır, bizi gözetliyorlardır falan diye.
kim bilir...

gezegeniniz nasıl?
ülkeler halinde mi yaşıyorsunuz?
ülkeniz nasıl yönetiliyor?
zam var mı?

uzun yoldan gelmiş. aç mısın diye sorardım önce. 2 lahmacun söyler kola ayran ne içersin diye de eklerdim. bu arada çayı da koyardım. çaysız muhabbet mi olur. memleket nire diye başlardım. hem de sıcak bir karşılama olurdu. bu dünya da bizim memleket. içinden mi peki. iyi zamanda geldin valla. tam bahar ayları oynar gönül yayları. manita durumlarını sorardım. sizin oralarda kızlar teklif ediyormuş. doğru mu. ufo kaç model. dizel, benzin, tüp yada nükleer. ne yakıyor. 1 ışık yılında kaç lt yakıyor. lahmacunlar gelir bu arada. o ışın tabancasını da kenara koy bi sakatlık çıkmasın. gezegenin yönetim şekli, asgari ücret, uzaylı hakları yada grçim sıkıntısı var mı onlarda da. başka gezegenlere tatile gidebiliyorlar mı. bak lafa daldım. asıl soruyu unuttum. turist olarak mı yoksa dünyayı ele geçirmeye mi geldin. turistsen de tamam her türlü misafir baştacıdır ama dünyayı ele geçireceksiniz varya adamsınız. daha ne kadar kötü olabilir kodumun dünyası.

sizin oralarda tarlalar kaça gidiyor dayı?

araçta yer varsa beni de yanınıza alır mısınız?

neden dünya?

benim liste biraz uzun.


der şemsi yatsıman size
dostça öğüt görev bize
hemen dönün ülkenize
uzaylılar hoş geldiniz!
tamamı için buradan

hoşgeldin babında şöyle güzel bir türkü çığırırdım, bünyeye duyguyu yavaştan zerk ederdim, duygusuzdur şimdi bu pzvnkler. vışşş canım çekti hele hele. kendi kendime söyleyim bari burada… kşjkşjkşj

bir liran var mı?