1.
*sabahında telefonu eline alıyorsun mesaj atmış mı diye alışkanlık sonuçta çok sonra anlıyorsun bittiğini genelde nedensiz yere biter,karşı taraf sıkılmıştır dışarıya bir anda merak duyar.
devamını gör...
2.
ıssız bir adada kalakalmak gibidir.
etrafına bakarsın. arkadaşlarına, ailene gereken önemi verememişsin. çevrendeki insanlardan bir tık uzaklaşmışsın. sevgilin ve sen yetiyordur çünkü. her şeyin farkına yavaş yavaş varırsın. gerçekten sevdiysen uzun süre içinde kalacak bir sızı olur. onla beraber gittiğiniz yerlerde gözler onu arar hep. hatta ruh hastası olursanız arkadan ona benzetip koşar adım gidip yüzüne bakmaya çalışırsınız.(ben değil bir arkadaşım, yerseniz tabi)
neyseki tamamen bitti gitti bende. ama çok zor günlerdi. sevmeye tövbe ettirir insanı uzun ilişki sonrası günler.
etrafına bakarsın. arkadaşlarına, ailene gereken önemi verememişsin. çevrendeki insanlardan bir tık uzaklaşmışsın. sevgilin ve sen yetiyordur çünkü. her şeyin farkına yavaş yavaş varırsın. gerçekten sevdiysen uzun süre içinde kalacak bir sızı olur. onla beraber gittiğiniz yerlerde gözler onu arar hep. hatta ruh hastası olursanız arkadan ona benzetip koşar adım gidip yüzüne bakmaya çalışırsınız.(ben değil bir arkadaşım, yerseniz tabi)
neyseki tamamen bitti gitti bende. ama çok zor günlerdi. sevmeye tövbe ettirir insanı uzun ilişki sonrası günler.
devamını gör...
3.
zor olan şeydir. çok zor olan. insan sonrasında yapayalnız hisseder kendini. hele öyle kavga gürültü de değil sessiz sakin bittiyse daha da zor geliyor. yapılan planlar her şey yarım kalıyor. anlamsız geliyor olan biten. bazı sabahlar her şey eskisi gibiymiş gibi uyanıyor bazen insan. işte o günler daha zor. sadece bir sevgili değil bir dostta yitiriyorsunuz.
2 ay önce 5 buçuk yıllık ilişkim bitti. etkileri ne zaman geçer ne kadar sürer merak ediyorum. sanki sevmek sevilmek her şey yalan gibi geliyor.
2 ay önce 5 buçuk yıllık ilişkim bitti. etkileri ne zaman geçer ne kadar sürer merak ediyorum. sanki sevmek sevilmek her şey yalan gibi geliyor.
devamını gör...
4.
giden sadece sevgili değil aynı zamanda alışkanlıklar ve rutin de kayboluyor.
her sabah günaydın mesajları ya da gün içinde arayıp sesini duymak veya sevimli bi kedi videosu görüp göndermek de gidiyor. basit ya da komik gelebilir, bu mu lan ilişkiden anladığınız kedi videosu mu yoksa kıytırık bir mesaj mı diye sorabilir bunu okuyan kimse. evet bu.
basit, komik, sıradan şeyler. al bunları hayatından boşluğa düşersin. *
bir sene doğru düzgün flörtün bile olmaz. cinsellik yaşanır belki ama duyguyu asla yakalayamaz insan. onu ararsın,onu düşünürsün. zamanla unutulur. unutana kadar beynin yas tutmasına izin vermek, duyguları bastırmamak gerek..
gelecekten not: seni seviyorum.
her sabah günaydın mesajları ya da gün içinde arayıp sesini duymak veya sevimli bi kedi videosu görüp göndermek de gidiyor. basit ya da komik gelebilir, bu mu lan ilişkiden anladığınız kedi videosu mu yoksa kıytırık bir mesaj mı diye sorabilir bunu okuyan kimse. evet bu.
basit, komik, sıradan şeyler. al bunları hayatından boşluğa düşersin. *
bir sene doğru düzgün flörtün bile olmaz. cinsellik yaşanır belki ama duyguyu asla yakalayamaz insan. onu ararsın,onu düşünürsün. zamanla unutulur. unutana kadar beynin yas tutmasına izin vermek, duyguları bastırmamak gerek..
gelecekten not: seni seviyorum.
devamını gör...
5.
yürek ister bence.alışkanlıktan vazgeçmek zordur fakat zor olan her şey güzeldir.özgür hissedersin.
devamını gör...
6.
başlarda ölüm gibidir. geride iki enkazdan fazlası kalmaz. çekilen aşk acısı seneler sonra pişman olacağınız şeyler yaptırır. b.ktan bir durumdur.
devamını gör...
7.
ne yani illa evlilikle mi sonuçlanması lazım, normal bir olaydır. gönül ister ki ayrılıklar olmasın
devamını gör...
8.
ara sıra ayrılıp barışmalı bi uzun ilişkiyse yaşadığınız; gerçekten bittiğini anlamanız biraz zaman alıyor. * başta ciddiye almıyorsunuz bile ayrılığı, iyi geliyor hatta çünkü nasılsa barışılacak. fakat fark edilmeyen bi şey var ki o da taraflardan birinin içten içe ilişkiyi bitirip acısından, alışkanlıklarından arındıktan sonra ayrılık hamlesini yapması. işte bu durumda gelen ayrılık; her zamanki gibi sıradan bir ayrılıkmış gibi görünürken, aslında karşı taraf için en acımasız en çaresiz bırakan haline bürünmüş oluyor.
devamını gör...
9.
uzun iliskinin bitmesi degilde ondan sonra hayatina kimseyi alamamak daha cok koyuyo bence
devamını gör...
10.
kamyon çarpmış ama ölmemişsin gibidir.
devamını gör...
11.
aman boşverin ya benim uzun ilişkim bittiğinde üzerimden tüm dertlerim kalkmış gibi hissetmiştim işimi değiştirip spora yazılip kurslara falan gidip yeni insanlar tanımıştım. tüm bunlar yıllar yıllaaaar önceydi ama o hafifleme hissi süperdi. dramatize etmeden de atlatabilirsiniz.
devamını gör...
12.
severek ayrıldıysan üzer, bunaltır ve biraz deprosyana sokar. çok sıkılarak ayrıldıysan kuş gibi olursun, yeniden doğmuş gibi hissedersin.
devamını gör...
13.
sık sık
(bkz: sen ciddisin) dinlemelik durum
ama dünyanın sonu değil.
yeter ki sağlık olsun
gerisi hallolur.
(bkz: sen ciddisin) dinlemelik durum
ama dünyanın sonu değil.
yeter ki sağlık olsun
gerisi hallolur.
devamını gör...
14.
her mesajı her aramayı ondan mı acaba diyerek bakmak.
olmadıgını bildiğin halde..
kapı her çaldığında geldi mi acaba demen
gelmeyeceğini bildiğin halde.
en büyük azap bu.
bilinmezlik içinde unutmaya çalışmak..
zor geçiyor, bitmek bilmiyor.
olmadıgını bildiğin halde..
kapı her çaldığında geldi mi acaba demen
gelmeyeceğini bildiğin halde.
en büyük azap bu.
bilinmezlik içinde unutmaya çalışmak..
zor geçiyor, bitmek bilmiyor.
devamını gör...
15.
hiç bir şey bir anda olmaz. genelde erkek kişisi bu ayrılığı bir anda sanar. halbuki kız kişisi aylar önceden ilişkinin yokuş aşağı gittiğini fark edip çırpınmaya başlamıştır. kendini duyurmak için uğraşmıştır.
çok zorlamıştır erkek kişisi anlasın diye belki kavgalar çıkartmıştır yersiz tartışmalara sebep olmuştur, sırf anlaşılabilmek için..
erkek kişisi bunları kapris, ilgisizlik krizi vs gibi görüp önemsememiş ya da çok dikkate almamış olabilir. genelde "amaan düzeliriz 1-2 güne" gözüyle bakılır hatta.
sonra kız kişisi* bekleme modunu açar. çırpınmayı bırakır. bekler. kendi anlasın düzelsin, düzeltsin diye bekler. beklerken de ufak ufak soğur içi. uzaklaşır erkek kişisinden. kendi de fark etmez bunu ama.
erkek kişisi eğer anlamamış ve umursamamışsa o ilişki artık bitmiştir. ama kız hisseder sadece ve erkeğe söyleme zamanının gelmesini bekler. beklerken de yine içinde bir umut vardır. son sevgi kırıntısını o umuda bağlar.
nihayetinde bir değişim yoksa* kız kişisi için her şey çoktan bitmiştir. sevgi, o kişiye karşı sadece insan olduğundan dolayı vardır. anılardan dolayı vardır. bir zamanlar sevdiği kişi olduğundan dolayı vardır. ama aşk yoktur.
erkek kişisi ise bir anda elinden oyuncağı alınan çocuk şaşkınlığı yaşar. "ne oldu ki birden?" diye sorar. ahh erkek kişisi..
sonra ayrılık yaşandığında kız kişisi ilk zamanlarda alışkanlıklarından dolayı özlem duyar. özlemi onu üzüntüye sürükler. sevmeyi özler. çok zorlanır ilk zamanlarda. hayat enerjisi zaman zaman çokken zaman zaman diplerdedir. ama toparlar. erkek kişisinden daha çabuk toparlar.
erkek kişisi ise şoktadır. henüz kavrayamamıştır tam. bir rahatlama olarak görür bu durumu. "amaaan annem gibi davranıyordu zaten, sıkmıştı iyice, oh be" kafasına girer. ilk zamanlarda çok umursamaz. yavaş yavaş kız kişisi napıyor acaba diye içi içini kemirmeye başlar. ufak stalklamalar. ve bum! kız kişisi çok mu mutlu? neden bu kadar iyi görünüyor?
kız kişisi onu sevmedi mi yoksa hiç? nasıl bu kadar kolay unuttu? nasıl hayatına böyle devam edebiliyor?
bağırmalarını, kendini gösterme çabalarını, çırpınışlarını, uyarılarını görmediğiniz bir insanın hiç sevmemiş olduğunu düşünmek mi? *
erkek kişisi öfkelidir. ulaşmak ister. hesap sormak bağırmak ister. kız kişisine ulaşır, yazar. ama beklediği duygusallık yoktur. kapı duvar. öfkesi yavaşça içine kaçar. bu sefer duygusal olma sırası erkek kişisindedir. duygusal öfke halini yaşar.
kız kişisiyle tekrar olamayacaklarını anlayan erkek kişisi ise artık derin bir ayrılık acısı içindedir. belki de yıllar boyu bunun etkisinden çıkamayacaktır. kız kişisinin tam aksine..
maalesef ki* erkeklerimiz bir ilişkiye başlayınca partnerine hiç gitmeyecekmiş gözüyle bakıyor. sözde kaybetmekten korkuyorum naraları atar ama davranışlarından bunu yansıttığını görmeniz çok zor olur.
kızlarımız ise sevdiğinden dolayı alttan alır, düzeltmeye, iyileştirmeye, onca anıdan dolayı sineye çekmeye çalışır. ondandır ki aşk acısını ilişki fiziki olarak bitmemişken çoktan atlatmış olurlar. bu sebeptendir ki hayatlarına bakmaları daha kısa sürer.
sevgili duygusallığı 2.plana atmış olan erkeklerimiz, sevdiğiniz insana hiç gitmeyecek gözüyle bakmayınız. biz kızlar ne kadar çok seversek sevelim, hissedemediğimiz yerde duramıyoruz. sevgiyi, ilgiyi, değeri, düşünülmüş olmayı hissedemiyorsak -bunu gösteremiyorsanız- duramıyoruz.
kendinizi savunma biçiminiz "ama ben gösteremiyorum, bilmesi gerekiyor, sürekli dile getirmeli miyim, anlaması lazım, ben böyleyim" tarzı oluyor. yapmayın. kendinize de hayatınızdaki insana da yazık edersiniz. sevgi gösterilmek iister, sevgi hissettirilmek ister.
sakınılan sevginin kıymeti bir yerden sonra olmuyor. elinizi bırakmadan tutan elin kıymetini bilin. değerini görmezden gelmeyin. *
çok zorlamıştır erkek kişisi anlasın diye belki kavgalar çıkartmıştır yersiz tartışmalara sebep olmuştur, sırf anlaşılabilmek için..
erkek kişisi bunları kapris, ilgisizlik krizi vs gibi görüp önemsememiş ya da çok dikkate almamış olabilir. genelde "amaan düzeliriz 1-2 güne" gözüyle bakılır hatta.
sonra kız kişisi* bekleme modunu açar. çırpınmayı bırakır. bekler. kendi anlasın düzelsin, düzeltsin diye bekler. beklerken de ufak ufak soğur içi. uzaklaşır erkek kişisinden. kendi de fark etmez bunu ama.
erkek kişisi eğer anlamamış ve umursamamışsa o ilişki artık bitmiştir. ama kız hisseder sadece ve erkeğe söyleme zamanının gelmesini bekler. beklerken de yine içinde bir umut vardır. son sevgi kırıntısını o umuda bağlar.
nihayetinde bir değişim yoksa* kız kişisi için her şey çoktan bitmiştir. sevgi, o kişiye karşı sadece insan olduğundan dolayı vardır. anılardan dolayı vardır. bir zamanlar sevdiği kişi olduğundan dolayı vardır. ama aşk yoktur.
erkek kişisi ise bir anda elinden oyuncağı alınan çocuk şaşkınlığı yaşar. "ne oldu ki birden?" diye sorar. ahh erkek kişisi..
sonra ayrılık yaşandığında kız kişisi ilk zamanlarda alışkanlıklarından dolayı özlem duyar. özlemi onu üzüntüye sürükler. sevmeyi özler. çok zorlanır ilk zamanlarda. hayat enerjisi zaman zaman çokken zaman zaman diplerdedir. ama toparlar. erkek kişisinden daha çabuk toparlar.
erkek kişisi ise şoktadır. henüz kavrayamamıştır tam. bir rahatlama olarak görür bu durumu. "amaaan annem gibi davranıyordu zaten, sıkmıştı iyice, oh be" kafasına girer. ilk zamanlarda çok umursamaz. yavaş yavaş kız kişisi napıyor acaba diye içi içini kemirmeye başlar. ufak stalklamalar. ve bum! kız kişisi çok mu mutlu? neden bu kadar iyi görünüyor?
kız kişisi onu sevmedi mi yoksa hiç? nasıl bu kadar kolay unuttu? nasıl hayatına böyle devam edebiliyor?
bağırmalarını, kendini gösterme çabalarını, çırpınışlarını, uyarılarını görmediğiniz bir insanın hiç sevmemiş olduğunu düşünmek mi? *
erkek kişisi öfkelidir. ulaşmak ister. hesap sormak bağırmak ister. kız kişisine ulaşır, yazar. ama beklediği duygusallık yoktur. kapı duvar. öfkesi yavaşça içine kaçar. bu sefer duygusal olma sırası erkek kişisindedir. duygusal öfke halini yaşar.
kız kişisiyle tekrar olamayacaklarını anlayan erkek kişisi ise artık derin bir ayrılık acısı içindedir. belki de yıllar boyu bunun etkisinden çıkamayacaktır. kız kişisinin tam aksine..
maalesef ki* erkeklerimiz bir ilişkiye başlayınca partnerine hiç gitmeyecekmiş gözüyle bakıyor. sözde kaybetmekten korkuyorum naraları atar ama davranışlarından bunu yansıttığını görmeniz çok zor olur.
kızlarımız ise sevdiğinden dolayı alttan alır, düzeltmeye, iyileştirmeye, onca anıdan dolayı sineye çekmeye çalışır. ondandır ki aşk acısını ilişki fiziki olarak bitmemişken çoktan atlatmış olurlar. bu sebeptendir ki hayatlarına bakmaları daha kısa sürer.
sevgili duygusallığı 2.plana atmış olan erkeklerimiz, sevdiğiniz insana hiç gitmeyecek gözüyle bakmayınız. biz kızlar ne kadar çok seversek sevelim, hissedemediğimiz yerde duramıyoruz. sevgiyi, ilgiyi, değeri, düşünülmüş olmayı hissedemiyorsak -bunu gösteremiyorsanız- duramıyoruz.
kendinizi savunma biçiminiz "ama ben gösteremiyorum, bilmesi gerekiyor, sürekli dile getirmeli miyim, anlaması lazım, ben böyleyim" tarzı oluyor. yapmayın. kendinize de hayatınızdaki insana da yazık edersiniz. sevgi gösterilmek iister, sevgi hissettirilmek ister.
sakınılan sevginin kıymeti bir yerden sonra olmuyor. elinizi bırakmadan tutan elin kıymetini bilin. değerini görmezden gelmeyin. *
devamını gör...
16.
abi bana once uzun iliskinin sırrını verin, bitmesi kolay iş.
devamını gör...
17.
birlikte izlenen diziler, filmler, okunan kitaplar ve her şeyden önemlisi inside jokelar taça çıkmıştır. evet sürekli yapılan şakalar taça çıkıyor, o çok acı oluyor cidden. başkasına yapsan anlamıyor, tek başına yapınca da komik olmuyor. şakalar öksüz, şakalar yetim. sırf bu yüzden uzun ilişkiler bitmesin ya. direkt evlenilsin, mecbur kalınsın. misal üç yılı dolduran ilişkide otomatik olarak evlilik opsiyonu devreye girsin. nasıl fikir?
devamını gör...
18.
her aşk gibi bu da bir gün biteeeerrrr
adamın biri bir kadına aşık olur. kadın dicle nehrinin karşı kıyısında yaşamaktadır. adam aşkından dolayı 10 yıl boyunca her gün dicle nehrine girerek karşı kıyıya kadını görmeye gider. tekrar nehre girip karşı kıyıya geçince bu sefer kadında bir değişiklik sezer. "senin gözünde dün bu leke yoktu, ne oldu sana?" der. kadın adama "bir daha benim için dicle nehrine girip de karşıya geçme" der. adam buna anlam veremez. "ama ben 10 yıldır senin için bu nehri geçiyorum şimdi nasil bana 'artık gelme' dersin?" kadın: "a canım benim bu gözümdeki leke 10 yıldır var ve sen bunu yeni fark ettin, demek ki bana olan aşkın artık sönmüş, seni dicle nehrinden karşı kıyıya geçiren güç de, senin bana olan bu aşkındı. artık aşkın kalmadığına göre, nehri de geçme, yoksa boğulursun!" der.
adam kadını ve dediklerini anlayamaz. ve ertesi gün yine nehirden karşıya geçmek için dicleye girer ve boğulur.
aşkın gözü kördür. kişi, sevdiği, aşık olduğu kişinin kusurlarını görmez. ama o kusurlar hep vardır ve oradadır. ne zamanki kusurlar göze batmaya başlar o zaman o aşk da azalmaya ve bitmeye yüz tutmaya başlar. bu raddeden sonra sınırlarını bilmeyen boğulur.
bana göre gerçek aşk: sevdiğini kusurları ile birlikte görmek ve o kusurlarlarla beraber ve o kusurlara rağmen tertemiz sevebilmektir.
birbirinizin kusurları artık aranızda ihtilaf yaşatmaya başlamışsa size, zaten o sizinki ham, pişmemiş bir aşktır: kısaca tıraştır. çok da şey yapmayın derim.
adamın biri bir kadına aşık olur. kadın dicle nehrinin karşı kıyısında yaşamaktadır. adam aşkından dolayı 10 yıl boyunca her gün dicle nehrine girerek karşı kıyıya kadını görmeye gider. tekrar nehre girip karşı kıyıya geçince bu sefer kadında bir değişiklik sezer. "senin gözünde dün bu leke yoktu, ne oldu sana?" der. kadın adama "bir daha benim için dicle nehrine girip de karşıya geçme" der. adam buna anlam veremez. "ama ben 10 yıldır senin için bu nehri geçiyorum şimdi nasil bana 'artık gelme' dersin?" kadın: "a canım benim bu gözümdeki leke 10 yıldır var ve sen bunu yeni fark ettin, demek ki bana olan aşkın artık sönmüş, seni dicle nehrinden karşı kıyıya geçiren güç de, senin bana olan bu aşkındı. artık aşkın kalmadığına göre, nehri de geçme, yoksa boğulursun!" der.
adam kadını ve dediklerini anlayamaz. ve ertesi gün yine nehirden karşıya geçmek için dicleye girer ve boğulur.
aşkın gözü kördür. kişi, sevdiği, aşık olduğu kişinin kusurlarını görmez. ama o kusurlar hep vardır ve oradadır. ne zamanki kusurlar göze batmaya başlar o zaman o aşk da azalmaya ve bitmeye yüz tutmaya başlar. bu raddeden sonra sınırlarını bilmeyen boğulur.
bana göre gerçek aşk: sevdiğini kusurları ile birlikte görmek ve o kusurlarlarla beraber ve o kusurlara rağmen tertemiz sevebilmektir.
birbirinizin kusurları artık aranızda ihtilaf yaşatmaya başlamışsa size, zaten o sizinki ham, pişmemiş bir aşktır: kısaca tıraştır. çok da şey yapmayın derim.
devamını gör...
19.
bana aşırı garip gelen durum. yıllar içinde olamayan ne oldu da o ilişki bitti çok değişik geliyor. 8 yıl 10 yıl aynı insanla olmak bir bana sıkıcı geliyor galiba.
devamını gör...
20.
kısmet
biten biter giden gider sonuçta, üzülmeye gerek yok.
biten biter giden gider sonuçta, üzülmeye gerek yok.
devamını gör...