hz. hamza'yı şehid eden sahabi. önceleri habeşistanlı bir köleydi. kölesi olduğu kişi, kaynaklarda belirtildiğine göre hz. aişe'nin önceden sözlü veya nişanlı olduğu sahabi, hz. cübeyr bin mutim'di. hz. hamza, bedir savaşında ebu süfyan'ın eşi hind'in babasını, kardeşini ve amcasını öldürmüştü. hind de, hz. hamza'yı şehid edecek kişiye bütün takılarını ve 10 altın vereceğini söyler.

uhud savaşı vakti gelince, hz. vahşi, müşrik ordusuna katıldı. savaş başlayınca, hz. vahşi, bazen bir ağacın, bazen bir kayanın arkasına saklanıp, bazen de belirgin bir şekilde hz. hamza'yı izliyordu. hz. hamza bir kaya arkasında birini öldürdü. hz. vahşi çok iyi mızrak kullanırdı. ve hz. hamza'nın, kendisinin olduğu yere yaklaştığını görünce onu mızrakla şehid etti. ardından hz. hamza'nın karnını yardı ve ciğerini söktü. çünkü hind, hz. hamza'nın ciğerini çiğneyeceğini söylemişti.

hind, hz. hamza'nın ciğerini alıp çiğnedi. ve bu olaydan sonra kendisine, akiletü'l-ekbâd (ciğer yiyen kadın) dendi. hz. vahşi bunu, kölelikten kurtulmak, azat edilmek için yapmıştı. hind, tüm takılarını hz. vahşi'ye verdi. hind, hz. hamza'nın organlarından gerdanlık yapıp boynuna takacağını da söylemişti. bu yüzden, hind, hz. hamza ve diğer şehidlerin organlarını gerdanlık ve halhal olarak taktı.

hz. vahşi, hz. cübeyr bin mutim tarafından azat edilir. hind de, hz. vahşi'ye hem de 10 altın verir. hz. cübeyr bin mutim'in, hz. vahşi, hz. hamza'yı şehid ettikten sonra onu azat etmesinin sebebi, hz. hamza'nın, bedir savaşında, hz. cübeyr bin mutim'in kardeşini öldürmesidir. bu yüzden, hz. cübeyr, hz. vahşi'ye, hamza'yı öldürürsen seni azat ederim! demişti.

kadınlar, bu savaşta müslümanların vücutlarını keserek, onların organlarından kendilerine takı yaptılar. bu hind'i sevindirmişti. zafer şarkısı söylüyordu.

ebu süfyan, mızrağını hz. hamza'nın ağzına batırarak, bunu tat, ey hain! diyordu. müttefikler buna çok şaşırdılar. bir kabilenin reisi, ebu süfyan'ı bu halde görünce, yüksek sesle şöyle bağırdı:

ey kinaneoğulları! kuzeninin cesedine böyle davranan adam kureyş'in lideri olabilir mi?

ebu süfyan da şöyle dedi,

beni utandırma ve bundan kimseye bahsetme, bu sadece bir hataydı.

hz. muhammed, hz. haris ibn simme'ye, hz. hamza'nın cesedini bulmasını söyler. hz. haris, gördüğü manzara karşısında çok şaşırır ve hz. peygamber'e ne diyeceğini bilemez. bu yüzden geri dönmekte gecikir. bunun üzerine, hz. ali de gönderilir. hz. ali, hz. hâris'i parçalanmış cesedin başında beklerken bulur. birlikte geri dönerler. hz. muhammed kâfirlerin yaptığını duyunca şöyle buyurur:

şimdiye kadar hiç böyle kızmadım, gelecek sefer eğer allah bana kureyşlilere karşı zafer verirse, onlardan 30 cesede aynı şeyi yapacağım.

fakat bunu buyurmasından kısa bir süre sonra şu ayetler indirilir:

eğer ceza verecekseniz, size isabet edenin misliyle ceza verin. ve eğer sabrederseniz, andolsun bu, sabredenler için daha hayırlıdır.

bu ayetler üzerine hz. peygamber bir süre önce söylediği sözden geri döner ve hatta cesetlere zarar verilmesini de yasaklar.

hind, hz. vahşi'ye daha da çok şey vereceğini söyler. hz. muhammed, uhud savaşında birkaç kâfire beddua eder. şöyle sorarlar,

vahşî'ye niçin lanet etmezsin?

hz. muhammed şöyle buyurur,

mirac'da, hamza ile vahşî'yi kol kola, birlikte cennete girerlerken görmüştüm!

mekke'nin fethi zamanı geldiğinde, hz. vahşi, mekke'den kaçar. bir müddet uzun bölgelerde kalır. ardından pişman olur, medine'ye mescid'e gelir ve selam verir. resulullah selamını alır. hz. vahşi der ki,

ya resulullah! bir kimse allah'a ve resulüne düşmanlık yaparsa, en kötü günahı işlerse, sonra pişman olup da temiz iman ederse, resulullah'ı canından çok seven biri olarak, onun yanına gelirse, bunun cezası nedir?

resulullah buyurur:

iman eden, pişman olan affolur. bizim kardeşimiz olur.

hz. vahşi şöyle der,

ya resulullah! ben iman ettim. ben pişman oldum! allah'ı ve onun resulünü her şeyden çok seviyorum. ben vahşî'yim.

resulullah, vahşi adını duyunca, hz. hamza'nın şehid edilmiş vaziyetini hatırlar ve gözleri dolar. hz. vahşi, öldürüleceğini zanneder. sahabeler kılıçlarına sarılırlar, hz. vahşi'yi öldürmek için sadece bir işaret beklerler. bu sırada hz. cebrail gelir. allah şöyle buyurmuştur:

ey habibim! bütün hayatını puta tapmakla geçirmiş, kullarımı bana düşman etmekle uğraşmış bir kâfir, kelime-i tevhid okuyunca, ben onu affediyorum. sen, amcanı öldürdü diye vahşî'yi niçin affetmezsin? o pişman oldu, artık sana inanıyor. ben onu affettim. sen de affet!

resulullah şöyle buyurur:

kardeşinizi çağırınız.

sahabeler, hürmet ile hz. vahşî'yi çağırırlar. hz. muhammed affolunduğunu müjdeler ve şöyle buyurur:

fakat ben, seni görünce dayanamıyorum, elimde değil, üzülüyorum.

hz. vahşî, resulullah'ı üzmemek için bir daha yanına gelmez. ve mahcup bir şekilde yaşar. hz. vahşi, daha sonraki dönemlerde, aynı mızrakla, sahte peygamber müseylimetülkezzâb'ı öldürür. bir rivayete göre, hz. ömer, hz. vahşî'ye içki içtiği için had cezası uygulamış, fakat hz. vahşî bunda ısrarcı olunca divandan çıkarılmıştır.

hz. vahşî müslüman olduktan sonra, özgürlüğüne kavuşmak için hz. hamza'yı şehid etmekten başka çaresinin olmadığını ve uhud savaşına bu yüzden katıldığını söylemiştir.

şiiler, hz. vahşî'nin gerçek bir şekilde iman etmediğine, şarap düşkünü olduğuna ve şarap düşkünlüğü yüzüden öldüğüne inanırlar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"vahşi bin harb" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim