1.
1928 yılı, abd philadelphia doğumlu, karanlık maddenin varlığını ilk ispatlayan bilim insanıdır. çocukluğundan itibaren meraklı olduğu astronomi bilimine olan ilgisi 1940 abd’sinde kadınlar için uygun bir kariyer hedefi olarak görünmese de kendisi bu konudaki kararından vazgeçmemiş ve kadınlara bu bilim dalında eğitim veren vassar üniversitesi’nden burs kazanmıştır. 1948 yılında bu üniversiteden mezun olan ilk kadın astronom ünvanını almıştır.
1950’de,yüksek lisans için princeton üniversitesi’ne başvurmuş fakat kadın olduğu için kabul edilmemiştir. aynı yıllarda ilk çocuğunu doğurmuş ve cornell üniversitesi’ne başvurmuştur. bu üniversitede ’’ galaksilerin eşit aralıklarla değil de kümeler halinde dağıldığı ’’ yüksek lisans tezini ünlü fizikçi richard feynman’ın da bulunduğu bir komiteye sunmuştur.
1960 yılında meslektaşı kent ford ile birlikte andromeda galaksisi’nin dönüş eğrilerini incelemeye başlamıştır. bu araştırmalar esnasında newton'un hareket yasalarına uymayan hareketler tespit etmiştir. newton’un evrensel çekim yasası’na göre merkezdeki bir kütleden uzaktaki nesnelerin yörüngelerinin daha yavaş olması gerekmektedir. örneklemek gerekirse, neptün’ün güneş’in etrafındaki dönüşünün merkür’den uzun sürmesinin sebebi budur.
rubin ise 1970 yıına kadar yaptığı gözlemlerde andromeda’nın kenarındaki yıldızlar ile merkeze yakın olan yıldızların aynı hızda hareket ettiğini tespit etmiştir. bunun sebebinin ise karanlık madde denilen görünmez bir kütle ile bağlantılı olduğu tezini ileri sürmüştür. 200’den fazla galaksiyi inceledikten sonra benzer sonuçlara ulaşınca teorileri tüm gökbilimciler tarafından kabul edilmiştir. bu fikri ilk ileriye süren fritz zwicky adlı isviçreli bilim adamı olmasına rağmen ilk ispatlayan vera rubindir. evrenin yüzde doksanını oluşturan karanlık maddenin varlığı böylece ispatlanmıştır. galaksilerin bu yoğun kütleyle dengelenmesinin astronomi biliminde adı ise rubin ford etkisi olarak anılmıştır.
rubin çeşitli üniversitelerde astronomi dersleri vererek kadın bilim insanlarının yetişmesinde ilham kaynağı olmuş ve kendi alanlarında doktora yapan dört çocuk yetiştirmiştir. 1993 yılında bill clinton’un elinden abd’nin en saygın bilim ödülü olan ulusal bilim madalyasını, 1996 yılında ise ingiliz kraliyet astronomi topluluğu altın madalyasını almıştır. 2016 yılında new jersey’de 88 yaşında hayata veda etmiştir.
“bilimdeki başarılarım meyve verdi çünkü ne yapmak istediğimi biliyordum ve yardımsever, nazik astronomların arasında profesyonel meslektaşlar buldum. cesaretim, zaman zaman cesaret kırıcı olanlar tarafından asla kırılmadı. aksine, ana akım astronominin dışında kalan problemler üzerinde çalışmakta ısrar ettim ki böylece kendi bildiğim gibi ilerleyebileyim ve çoğunluğun baskısına maruz kalmayayım. bunu size misal olsun diye değil, yalnızca bilimde farklı yaklaşımlar olabileceğini göstermek için sunuyorum. öyle de olmalı. umuyorum ki bilimin karmaşık sosyolojisi içinde kendi yolunuzu bulabileceksiniz. bilim rekabetçi, agresif ve çetindir. aynı zamanda yaratıcı, ilham verici ve heyecan vericidir. siz de bunu başarabilirsiniz. her biriniz dünyayı değiştirebilirsiniz, çünkü yıldız tozundan yapıldınız ve evrenle bağlısınız.”
1950’de,yüksek lisans için princeton üniversitesi’ne başvurmuş fakat kadın olduğu için kabul edilmemiştir. aynı yıllarda ilk çocuğunu doğurmuş ve cornell üniversitesi’ne başvurmuştur. bu üniversitede ’’ galaksilerin eşit aralıklarla değil de kümeler halinde dağıldığı ’’ yüksek lisans tezini ünlü fizikçi richard feynman’ın da bulunduğu bir komiteye sunmuştur.
1960 yılında meslektaşı kent ford ile birlikte andromeda galaksisi’nin dönüş eğrilerini incelemeye başlamıştır. bu araştırmalar esnasında newton'un hareket yasalarına uymayan hareketler tespit etmiştir. newton’un evrensel çekim yasası’na göre merkezdeki bir kütleden uzaktaki nesnelerin yörüngelerinin daha yavaş olması gerekmektedir. örneklemek gerekirse, neptün’ün güneş’in etrafındaki dönüşünün merkür’den uzun sürmesinin sebebi budur.
rubin ise 1970 yıına kadar yaptığı gözlemlerde andromeda’nın kenarındaki yıldızlar ile merkeze yakın olan yıldızların aynı hızda hareket ettiğini tespit etmiştir. bunun sebebinin ise karanlık madde denilen görünmez bir kütle ile bağlantılı olduğu tezini ileri sürmüştür. 200’den fazla galaksiyi inceledikten sonra benzer sonuçlara ulaşınca teorileri tüm gökbilimciler tarafından kabul edilmiştir. bu fikri ilk ileriye süren fritz zwicky adlı isviçreli bilim adamı olmasına rağmen ilk ispatlayan vera rubindir. evrenin yüzde doksanını oluşturan karanlık maddenin varlığı böylece ispatlanmıştır. galaksilerin bu yoğun kütleyle dengelenmesinin astronomi biliminde adı ise rubin ford etkisi olarak anılmıştır.
rubin çeşitli üniversitelerde astronomi dersleri vererek kadın bilim insanlarının yetişmesinde ilham kaynağı olmuş ve kendi alanlarında doktora yapan dört çocuk yetiştirmiştir. 1993 yılında bill clinton’un elinden abd’nin en saygın bilim ödülü olan ulusal bilim madalyasını, 1996 yılında ise ingiliz kraliyet astronomi topluluğu altın madalyasını almıştır. 2016 yılında new jersey’de 88 yaşında hayata veda etmiştir.
“bilimdeki başarılarım meyve verdi çünkü ne yapmak istediğimi biliyordum ve yardımsever, nazik astronomların arasında profesyonel meslektaşlar buldum. cesaretim, zaman zaman cesaret kırıcı olanlar tarafından asla kırılmadı. aksine, ana akım astronominin dışında kalan problemler üzerinde çalışmakta ısrar ettim ki böylece kendi bildiğim gibi ilerleyebileyim ve çoğunluğun baskısına maruz kalmayayım. bunu size misal olsun diye değil, yalnızca bilimde farklı yaklaşımlar olabileceğini göstermek için sunuyorum. öyle de olmalı. umuyorum ki bilimin karmaşık sosyolojisi içinde kendi yolunuzu bulabileceksiniz. bilim rekabetçi, agresif ve çetindir. aynı zamanda yaratıcı, ilham verici ve heyecan vericidir. siz de bunu başarabilirsiniz. her biriniz dünyayı değiştirebilirsiniz, çünkü yıldız tozundan yapıldınız ve evrenle bağlısınız.”
devamını gör...