vergi iade fişi doldurmuş efsane nesil

son samuray isimli yazarın verdiği ukde...
büyük bir itina ile fişler toplanır, hepsi hesap makinasında toplanır, eksik var ise eklemeler yapılır, orta boy sarı kağıtlara onlar tek tek yazılır, ay ne çileymiş...

zarf samandan, yazmak için ayrılan kutucuklar küçük, benim yazım da kargacık burgacık. hadi okuyun da görelim.

doldurması işkenceydi.

küçücük çocukken babam doldurturdu bana. ne yaptığımı bilmiyordum ama dolduruyordum. bakkaldan sürekli fiş istiyordum, bi bu kalmış aklımda.

vergi iade zarfını alıp elimizle tek tek, satır satır yazardık. babam ayrı yazdırır dedem ayrı yazdırırdı. rahmet olsun ikisine de. yıllar sonra pc olunca exelde daha hızı doldurup, çıktı alıp zarfın üzerine yapıştırırdık. hey gidi.

excel ve yazıcının icadı ile çok kolaylaşmıştı.

çok dua aldığım bir aktivite idi. ben hiç zarf doldurup teslim etmedim. fiş de almazdım. mesela kocabeyoğlu pasajındaki esnaf. elinde yüzyıllık mal var. kdv'den önce alınmış. alış fiyatı on kuruş. şimdi satıyor 100 liraya. kdv fişi keserse hem kdvsiz aldığı bir malın kdvsini, hem de10 kuruşla 100 lira arasında fark olduğu için acayip vergi ödeyecek. öder mi türk esnafı. ödemez. bu benim işime gelir mi? çok aşırı fazla. uzun süre "kdvsiz olursa kaç para" muhabbeti yapmışımdır. denk düşer de fiş alırsam onu da fişi eksik olanlara verirdim. zarf doldurmak bana bir dirhem bal için bir çeki odun çiğnemek gibi gelirdi. (üniversiteden gelme bir alışkanlık. sınavda on dakika uğraşıp 3 puan alacaksın. uğraşır mıyım tabi ki hayır. bu nedenle kaç sınavdan zayıf not aldım allah bilir)

fiş doldurmak ne, o fişleri biz rüşvet diye veriyorduk ya. ne kapılar açardı o fişler.

düşünsene milyonluk ihale dosyasını bir açıyorsun içinde converse ayakkabı fişi. memurun o anda yüzündeki mutluluk. ashsgsxxd.