1.
bozulmamalı ama bir yerde de iki tarafı da yıpratmamak lazım yani kendinize verdiğiniz sözleri tutun evet ama evliliğin de bir söz olduğunu ve hayatta boşandıktan sonra daha mutlu olan insanların da olduğunu bilin
devamını gör...
2.
adam olan bozmaz ama bazen söz verdiğiniz kişiler adam olmayınca bozuluyor
devamını gör...
3.
bozulmaz elbette, yakışmaz. ama söz verdiğin kişi o sözü senden binbir hesapla almışsa sen de bunun farkına vardıysan işte o zaman bozulur.
devamını gör...
4.
gayet de bozulabilir abi, 32 yaşımdayım ona söz verdim buna söz verdim diye kafamda saç kalmadı. ama
1. olur olmadık söz vermeyin.
2. geçerli bi sebebiniz varsa da söz verdim diye kendinizi yıpratmayın.
1. olur olmadık söz vermeyin.
2. geçerli bi sebebiniz varsa da söz verdim diye kendinizi yıpratmayın.
devamını gör...
5.
kan çıkacaksa bozulur.
devamını gör...
6.
kendine verdiysen mesele yok, ama söz konusu başkasıysa orada külahlar değişir.
devamını gör...
7.
yeminden bile kafanın üstünde ekmek bölüp 3 gün oruç tutunca vazgeçilebiliniyorken, söz dediğin nedir?
bütün sözler benim menfaatimin aksi yöne giderse orada son bulur. *
bütün sözler benim menfaatimin aksi yöne giderse orada son bulur. *
devamını gör...
8.
şartlar olgunlaşmışsa yada olgunlaşmamışsa (kendinize uygun olanı seçin) anası bile ağlatılır. söz verilenin yani.
devamını gör...
9.
niye söz bozmak için mi verilir?
§§insan kabiliyetini bilip ona göre hareket etmeli.
yapamayacağı şeyin sözü verip yapamaması ayrı, vermeden yapamaması ayrı. insanları beklentiye sokup hayal kırıklığına uğratmak veya güvenlerini kırmak bana göre ağır bir şey. o yüzden bunda dikkatli olurum. çünkü genelde söz veren unutabilir belki ama verilen unutmaz. bunu bilerek davranmak gerekiyor.
§§ her şeyin sözü de verilmez veya istenmez.
söz vermenin bir ciddiyeti ve ağırlığı var yani, basit şeyler de "söz ver." denmesi beni sinir eder. çünkü söz imkansız duran şeyin imkânı veya solan bir umudun canlı yeşilidir bu kadar basitleştirilmeyi hak etmiyor.
§§ çoğu zaman lafımın eriyim. yakınlarım o yüzden "söz ver." olayına girmez. nefret ettiğim şeylerde ısrarları olur ve her an gitmekten/yapmaktan cayacak gibi durduğum için isterler. çünkü verdim mi yapmak için sonuna kadar gideceğimi bilirler.
§§ her sözü tutabilir miyiz?
bence bu pek mümkün değil. çünkü siz ne kadar lafın eri olsanız da hayatın planları da var ve o bozabiliyor. çoğu zaman bazı olaylarda bu ihtimal söz vermekten alıkoyar "ya bir şey olur da tutamazsam?" vs. tutamadım diye bitti mi peki hayır, ben yapmak isterken olmadı o yüzden telafisini yapmaya çalışırım.
§§ sözün bendeki yeri yemin gibidir. birine söz verince o hayatımda olmasa bile yaparım veya yapmaya devam ederim. o yüzden söz verirken 3 kez düşünürüm; bu sözün bana, hayatıma ve geleceğime nasıl bir etkisi olur?..
§§ verilen sözlerde bazı şeylerde ihlal olursa bozma olayım olur. bunda bozarım sadece. söz isterken neyde istediğinize ve o sözü ne kadar hak ettiğinize dair sorularınız olur mu kendinize?
olmuyorsa olmalı.
düşmanlarımı çeken yönlerimden biri bu. aşağılık biri olup yakınım olsa bile söz verme olayına girmem ve bu basit bir şey olsa bile. kaliteli düşman severim ve kendini yakınına açamayıp bana açanlar olmuştu. bu saçma ve tuhaf gelmişti ama kabul etmiştim. ve aramızda kalacağı için söz istemişlerdi, vermiştim. tutmaya devam ediyorum, ki istemesine gerek yoktu. bazı şeylerin söylenmesine gerek yok. ki düşman bellemiş olsam bile bu kuyusunu kazıp, basitçe onu rezil edeceğim anlamına gelmez.
içlerinden birisine "senden ciddi anlamda haz etmiyorum ve söz vermeyi düşünmüyorum. ve ne seninle ne de özelinle ilgili bir şeyler bilmek istiyorum; umrumda değilsiniz. samimiyet bekleme çünkü yakın hissedip konuşan sendin. ben, kendini bana açana olumsuz bir söz söylemem dinlerim ve bu kadar. içini rahatlatacaksa kimseye demeyeceğimi bil. hayat memat meselesi olmadan da bir daha gelme sana çok tahammül edemiyorum. gözümde güvenilmez ve basit insanlardansın. böyle olmayı seçen sensin o yüzden hiç kusura bakma demeyeceğim çünkü aynada yüz yüze geleceğini biliyorum. görüşmemek üzere." demiştim sohbet havasında. gerçekten zor durumda olmadığı sürece benle muhatap olmasın. ben sözü, sevdiğim insanlarla veya gerekli/özel bulduğum olaylarla sınırlandırmışım. bu yüzden çoğu zaman unutmam ve unutturmam...
§§insan kabiliyetini bilip ona göre hareket etmeli.
yapamayacağı şeyin sözü verip yapamaması ayrı, vermeden yapamaması ayrı. insanları beklentiye sokup hayal kırıklığına uğratmak veya güvenlerini kırmak bana göre ağır bir şey. o yüzden bunda dikkatli olurum. çünkü genelde söz veren unutabilir belki ama verilen unutmaz. bunu bilerek davranmak gerekiyor.
§§ her şeyin sözü de verilmez veya istenmez.
söz vermenin bir ciddiyeti ve ağırlığı var yani, basit şeyler de "söz ver." denmesi beni sinir eder. çünkü söz imkansız duran şeyin imkânı veya solan bir umudun canlı yeşilidir bu kadar basitleştirilmeyi hak etmiyor.
§§ çoğu zaman lafımın eriyim. yakınlarım o yüzden "söz ver." olayına girmez. nefret ettiğim şeylerde ısrarları olur ve her an gitmekten/yapmaktan cayacak gibi durduğum için isterler. çünkü verdim mi yapmak için sonuna kadar gideceğimi bilirler.
§§ her sözü tutabilir miyiz?
bence bu pek mümkün değil. çünkü siz ne kadar lafın eri olsanız da hayatın planları da var ve o bozabiliyor. çoğu zaman bazı olaylarda bu ihtimal söz vermekten alıkoyar "ya bir şey olur da tutamazsam?" vs. tutamadım diye bitti mi peki hayır, ben yapmak isterken olmadı o yüzden telafisini yapmaya çalışırım.
§§ sözün bendeki yeri yemin gibidir. birine söz verince o hayatımda olmasa bile yaparım veya yapmaya devam ederim. o yüzden söz verirken 3 kez düşünürüm; bu sözün bana, hayatıma ve geleceğime nasıl bir etkisi olur?..
§§ verilen sözlerde bazı şeylerde ihlal olursa bozma olayım olur. bunda bozarım sadece. söz isterken neyde istediğinize ve o sözü ne kadar hak ettiğinize dair sorularınız olur mu kendinize?
olmuyorsa olmalı.
düşmanlarımı çeken yönlerimden biri bu. aşağılık biri olup yakınım olsa bile söz verme olayına girmem ve bu basit bir şey olsa bile. kaliteli düşman severim ve kendini yakınına açamayıp bana açanlar olmuştu. bu saçma ve tuhaf gelmişti ama kabul etmiştim. ve aramızda kalacağı için söz istemişlerdi, vermiştim. tutmaya devam ediyorum, ki istemesine gerek yoktu. bazı şeylerin söylenmesine gerek yok. ki düşman bellemiş olsam bile bu kuyusunu kazıp, basitçe onu rezil edeceğim anlamına gelmez.
içlerinden birisine "senden ciddi anlamda haz etmiyorum ve söz vermeyi düşünmüyorum. ve ne seninle ne de özelinle ilgili bir şeyler bilmek istiyorum; umrumda değilsiniz. samimiyet bekleme çünkü yakın hissedip konuşan sendin. ben, kendini bana açana olumsuz bir söz söylemem dinlerim ve bu kadar. içini rahatlatacaksa kimseye demeyeceğimi bil. hayat memat meselesi olmadan da bir daha gelme sana çok tahammül edemiyorum. gözümde güvenilmez ve basit insanlardansın. böyle olmayı seçen sensin o yüzden hiç kusura bakma demeyeceğim çünkü aynada yüz yüze geleceğini biliyorum. görüşmemek üzere." demiştim sohbet havasında. gerçekten zor durumda olmadığı sürece benle muhatap olmasın. ben sözü, sevdiğim insanlarla veya gerekli/özel bulduğum olaylarla sınırlandırmışım. bu yüzden çoğu zaman unutmam ve unutturmam...
devamını gör...
10.
bozulmamalı, söz vermekte kolay olmamalı ağzından çıkanın esiri oluyorsun.
devamını gör...
"verilen sözler bozulur mu" ile benzer başlıklar
bozulur
2