asıl adıyla yoann lemoine.

“i love you” adında bir parçası var ki tadından yenmez.


whatever i feel for you,
you only seem to care about you,
is there any chance you could see me too?
because i love you.


bunun haricinde, “run boy run” ve “iron” isimli iki bilindik parçası da vardır fakat hiçbiri “i love you” kadar etkileyici değildir bana göre.

son olarak, abi o nasıl etkileyici bir ses öyle??
devamını gör...
grafiker, görsel tasarım uzmanı ve müzisyendir.

3 adet şarkı yaparak bir seri oluşturmuş ve bir hikaye arkı oluşturmuştur.

sırasıyla;
1- woodkid - iron
doğumu, savaşçının yolculuğa hazırlanmasını ele alır.
henüz mücadelesine başlamak üzere olan metaforik bir savaşçıyı ve onun zihin yapısını tarif eder.
sözlerden bu aşamanın bir dönüm noktası* olduğunu anlarız.
savaşçı* yolculuğun en başındaki meditatif haldedir.



1- woodkid - run boy run
iron'daki savaşçı kişiliğin gelişiminin hikayesidir.
klip, çocuğun** canavarlardan kaçmasıyla başlar, ancak sona doğru o canavarlar çocuğun en büyük destekçisi ve gücü olur. bu geçiş o kadar yumuşak yapılır ki, izlerken hissedilmez. hikayenin büyüme ve transformasyon evresidir
.
klibin sonunda çocuğun eriştiği yer grafik olarak büyük beyaz bir şehir ile valhalla arasında bir yerdedir. woodkid iyi bir grafikçi ve bu tip küçük hileleri harika kullanabiliyor.

ingilizce run kelimesi hem "koş" hem de "kaç" anlamına geliyor.
bu açıdan düşününce hikaye biribirine iyice yedirilmiş oluyor, ve iş leziz bi hale geliyor.

(bkz: iskandinav mitolojisi)
#3426111



3- woodkid - i love you
serinin finali ve bence en iyi parçası.
savaşçı* sonunda savaşını bitiriyor, ama yol boyunca çok önemli bir şeyini kaybetmiş oluyor. feda etme eylemi aslında gerçekleşmiş oluyor.

şarkının en başındaki rusça kısımda abi şöyle diyor;
"bugün size, sevdiği okyanusta öldükten sonra kendisi de okyanusta intihar eden bir adamın hikayesini anlatıcam. bu, iki kere ölen adamın hikayesidir."

feda edilen/kaybedilen şey bu parçada sevilen kişi ile sembolleştirilmiş sadece.
okyanus'un psikoljideki anlamı çoğunlukla yüzleşilmesi gereken bilinmeyen olarak tarif edilir.

bilinmeyen ile ilk yüzleşme sırasında içerisindeki bazı şeyleri kaybetmiş olan kişi bu klip boyunca onu arıyor, bulamıyor, ve bu kez bütün benliğini o bilinmeze doğru bırakıyor.



toparlıyorum ve birkaç şey ile kapatıyorum;

tüm klipleri dikkatle izlemenizi tavsiye ederim, çünkü gerçekten üzerine düşünülmüş, emek harcanmış ve muazzam klipler hazırlanmış. zaten her birisi sembolik anlatım dolu.
sembolk anlatımı olmayan tek bir kare bile yok hiç bir klipte.

woodkid bir sanatçıdır.
bu yüzden insan psikolojisini ve yolculuk anatomisini çok iyi bilmektedir ve doğal akışın bu şekilde olduğunun farkındadır.

sanatçı olarak seri boyunca anlatmaya çalıştığı şey ise norm haline gelmiş olan bu doğal durumun kendi bünyesindeki rahatsızlıktır.
bu yüzden, klipte ulaşmış bulunduğu bilge kral ya da fatih makamından ayrılarak kendisini okyanusa, hatta okyanustaki balıkları da aşarak okyanusun dibindeki toprağın da altına atmıştır.

doğal akışın bu şekilde olması * * * ona ağır gelmektedir, ve buna karşı olan çaresiz öfkesini ve üzgünlüğünü bir sanatçıya yakışır şekilde sanatıyla anlatmıştır.

edit: ufak tefek bakınızlar, formatsal şeyler...
devamını gör...
to the wilder türküsü gerçekten wild... loopa alıp dinlenilesi.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim