1.
netflix'in gerçek suç hikayelerine dayanan ve yönetmenliğini domini hoffman'ın yaptığı 5 bölümlük mini belgesel dizisi.
her bölümün konusu birbirinden farklı. sadece 4. ve 5. bölüm aynı konuya ve karakterlere sahip. benim de en çok dikkatimi çeken bu bölümlerdi aslında. ilk üç bölüm daha klasik hikayeler içerirken son iki bölüm psikolojik bir vahşet de içeriyor.
belgesel sayesinde lügatıma serial squatter kelimesini ekledim. ciddi anlamda böyle bir şey varmış! direkt olarak insanın yaşam alanına tecavüz ederken psikolojik olarak yıpratmaya çalışmak... insan gerçekten çok komplike bir varlık.
belgeseli seyrederken kanımın donduğunu itiraf etmeliyim. ilk bölümde yer alan dorothea puente adlı nine... sen neymişsin be kadın! milleti öldürdüğün yetmemiş gibi bir de o dev cüsseleri arka bahçene gömmüşsün. tipinde meymenet yok zaten ama böyle bir psikopat çıkacağını gerçekten beklemiyor insan.
istilacılık konusuna dayanan son iki bölümdeki anlatıcılardan alex beni çok etkiledi. kadın hala yaşadıklarının etkisi altında. bu olaydan sonra psikolojisi ciddi anlamda zarar görmüş. her an ağlayacak gibi olması, jest ve mimikleri içimi acıttı. yasaların bu insanlara bir şey yapmaması ise ayrı bir konu zaten.
ne diyelim azizim. atalarımızın ev alma komşu al sözü devamlı aklımdaydı izlerken.
gerçek suç temalı belgeseler sevenler kesinlikle izlemeli.
her bölümün konusu birbirinden farklı. sadece 4. ve 5. bölüm aynı konuya ve karakterlere sahip. benim de en çok dikkatimi çeken bu bölümlerdi aslında. ilk üç bölüm daha klasik hikayeler içerirken son iki bölüm psikolojik bir vahşet de içeriyor.
belgesel sayesinde lügatıma serial squatter kelimesini ekledim. ciddi anlamda böyle bir şey varmış! direkt olarak insanın yaşam alanına tecavüz ederken psikolojik olarak yıpratmaya çalışmak... insan gerçekten çok komplike bir varlık.
belgeseli seyrederken kanımın donduğunu itiraf etmeliyim. ilk bölümde yer alan dorothea puente adlı nine... sen neymişsin be kadın! milleti öldürdüğün yetmemiş gibi bir de o dev cüsseleri arka bahçene gömmüşsün. tipinde meymenet yok zaten ama böyle bir psikopat çıkacağını gerçekten beklemiyor insan.
istilacılık konusuna dayanan son iki bölümdeki anlatıcılardan alex beni çok etkiledi. kadın hala yaşadıklarının etkisi altında. bu olaydan sonra psikolojisi ciddi anlamda zarar görmüş. her an ağlayacak gibi olması, jest ve mimikleri içimi acıttı. yasaların bu insanlara bir şey yapmaması ise ayrı bir konu zaten.
ne diyelim azizim. atalarımızın ev alma komşu al sözü devamlı aklımdaydı izlerken.
gerçek suç temalı belgeseler sevenler kesinlikle izlemeli.
devamını gör...