bir miktar iç acıtsa da; paranızın karşılığını almanızı sağlayan, iş disiplini ve dünya standartlarında ne kadar geri kaldığımızı yüzümüze çarpan, genelde yaz aylarında açık hava mekanlarında gerçekleşen bir mucize.

bundan 4-5 sene önce, pandemiden hemen sonra bir kaç gün arayla gogol bordello, ibrahim malouf konserleri vardı istanbul'da. ikisine de gitmeyi çok istiyordum. o zamanlar az sayıda arkadaşım ve şu ana göre çok daha az bir kazancım olduğundan en güvendiklerimden birine demiştim ki; bak bir tanesine sen iki bilet al, bir tanesine ben. gel şu konserlere beraber gidelim. bana ikisini de çok tanımadığını, sıkılacağını bu yüzden de o paraları vermek istemediğini söylemişti. aga demiştim bak sadece ses sisteminin kalitesi ve sahne aksiyonları için gidilir. tertemiz müzik dinlersin. kabul etmemişti. sonra benim de başka bir özel durumum çıktı, ikisine de gidemedim.

nick cave, travis, archive sahneye geç çıkmazken ben doğan duru'yu if/salon iksv gibi ses sistemi kötü sahnelerde dakikalarca beklemek istemiyorum. sahneye kaan tangöze'nin sarhoş çıkmasına tanık olup rezil bir konser dinlemek, mvö'nün ses problemleri yaşanan konserlerinde hayal kırıklığı yaşamak, teoman'ın şarkı sözlerini unutmasını/arada saçmalamasını falan istemiyorum. babylon bomonti dışında gittiğim kapalı konser mekanlarının ses sistemlerinden hiç memnun kalmamıştım ben. babylon bomonti'de jojo mayer'i de kolektif istanbul'u da dinlemiş gayet keyif almıştım.

yabancı konserlerin ilk avantajı; katılımdan dolayı açık havada gerçekleşmeleri bence. ses uzmanı, mühendisi değilim ancak stadyum büyüklüğüne gelmedikçe, görece daha küçük açık hava yerlerinde ses daha kaliteli duyuluyor kanımca.

ses kalitesine elbette yabancı adamların enstrüman kalitesi, varsa getirdikleri ses uzmanlarının/tonmaisterlerın falan da katkısı vardır. sektöre çok hakim değilim bilmiyorum ancak ben mesela nick cave olsam kendi tonmaisterım, ses mühendislerim ile giderim her yere. nick cave konserini hatırlıyorum o kadar lezizdi ki. tadı damağımda. ayrıca genel olarak sahneye geç çıkma işleri vs daha az oluyor. en azından benim gittiklerimde öyle olmuştu.

ayrıca; pek çoğunun genel olarak uluslararası sahne tecrübesi daha fazla olduğundan sahne şovları daha bi kıpır kıpır mük oluyor. en baba grup/isim bile olsan tr'de verebileceğin/verdiğin konser sayısı 4-5'i geçmiyor. hayatta çok az gerçekleşen bir olaya tanık olmanın verdiği haz da cabası. fiyatlardan dolayı bu sene çok çok istediğim parcels, morissey, slowdive konserlerini kaçıracak olsam da postmodern jukebox ve franz ferdinand'a gitmek için bütün şartlarımı zorlayasım var.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yabancı gruplarının konserlerine binlerce lira para vermek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim