yakın arkadaşlarını düğününe çağırmayan tip

yıllarca arkadaşlık yapıyorsun, yeri geliyor dert anlatıyor yeri geliyor dert dinliyorsun. her şey tıngır mıngır gidiyor yani. ama o da ne arkadaşın birden manita yapıveriyor.

hayırlısı olsun diyorsun. arkadaşın adına mutlu oluyorsun. ortama yeni katılan yenge de iyi insanmış diyorsun. işte onu dedin mi yanılmış olabiliyorsun.

yenge arkadaş ortamında yüzünüze gülüyor. ortamdan ayrılınca çocukluk arkadaşınızı size karşı doldurabiliyor. gel zaman git zaman derken çocukluk arkadaşınız sizi arayıp sormamaya başlıyor. ilk zamanlar anlam veremiyorsunuz. taaaki instada düğünü görene kadar.

ulan o da ne, sizin yediğiniz içtiğinizin ayrı gitmediği adam düğün yapmış. ama eşi ''o saplar'' gelmesin dedi diye sizi düğününe çağırmamış.

şimdi buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim. gerçekten boş zamanınız varmış. ayrıca belirtmek de isterim. bu durum benim başıma gelmedi. çevremde böyle bir duruma şahit oldum. velhasıl kelam, ortama yeni katılan yengelere hemen iyi insan demeyin. önce bir düşünün, ortamı bozar mı acaba deyin. he, birde bu zamanda düğüne çağırılmamak nimet. altın yürümüş gitmiş sonuçta.

o kadar da yakın değilmiş demek.

iyi tarafından bakmak lazım. hem kişiyi altın takma masrafından kurtarır hem de gerçek yüzünü göstermiş olur. ya altın takıldıktan sonra gerçek yüzü ortaya çıksaydı?

keşke beni de kimse çağırmasa. neden böyle pezo arkadaşlarım yok ya?

çağırma kardeşim, ben sana gerekeni yaparım o ayrı, lakin sen beni çağırma düğüne müğüne.

bozulmam gücenmem, o muhteşem sikko şarkılarla oynayamadım diye, erik dalının gevrek olduğunu idrak edemedim diye darılmam.