genelde halka açık tuvaletlerde bulunan asabi, öfkeli alettir. lavaboya girersiniz ve işinizi hallettikten sonra elinizi yıkayıp sabunlarsınız. sonrasında çıkışa yakın yerde bulunan kağıt peçeteden biraz alıp elinizi kurularsınız. elinizi o şekilde kuruladıktan sonra bir de yandaki el kurutma makinesine ellerinizi uzatıp öyle kurulamanız gereksiz kaçar. neden diye sorarsanız, takıntılı mısınız kardeşim siz beyin ameliyatına ara verip mi yıkıyorsunuz ellerinizi, el kurutma makinesine de elinizi uzatmayın işte çok mu lazım :) öhöm, neyse efendim elinizi kağıt peçeteyle kurulayıp çıkış kapısına yönelirsiniz tuvaletin. tam o sırada öyle bir ses gelir ki iflahınız kesilir, diliniz damağınız kurur, ne oldum demezsiniz, ne oluyor lan dersiniz. işte o ses siz el kurutma makinesinin yanından geçerken makinenin çıkardığı sestir. fark etmeden yakınından geçtiğiniz için sizi algılar ve o ürpertici sesi çıkarır her seferinde: ''wuuuuuuuwww!''

ne wuuwww kardeşim yanından da mı geçmeyelim? ne yapalım üstünden mi atlayalım karateciler misali? ne bu sinir, ne bu öfke, ne bu tepki? öyle ani bağırışlara ne gerek var sanki 55 yaş üstü akp'li dayıyız da seninle değişik münasebetlere gireceğiz. yahu geçip gideceğim yanından, sen öyle deli gibi bağırana kadar senin varlığından haberim bile yoktu benim. hani sana zarar vermeye yeltensem o zaman belki uyarı amaçlı bir ses çıkarırsın anlarım. fakat yanından sessizce, usulca, ürkekçe geçecek gidecek bir garibe böylesine desibelli desibelli bağırınca ne geçiyor eline? başın göğe mi eriyor be adam! veya kadın. keşke derdini meramını daha sakin tepkilerle anlatabilsen de biz yanında yürürken bizi de korkutmasan el kurutma makinesi kardeş. makine ses mi çıkarıyor, israfil suru mu üflüyor belli değil yahu. biraz sakinlik hepimize iyi gelecek.

ayrıca bu el kurutma makinesinin tuvaletteki varlığı da bana çok gereksiz geliyor. yahu zaten kağıt peçeteye silmişiz elimizi, elimiz ıslaklığını yitirip kuru bir hâle gelecek takribi iki dakika sonra. en fazla biriyle el sıkışırken elimizde hafif ıslaklık olur ki karşıdaki kişinin de bunu dert edeceğini sanmıyorum, en nihayetinde su. e kardeşim sırf elimiz daha çok kuruyacak, pratik bir yöntem olacak diye o aletin bağırtısını çağırtısını çekmeye değiyor mu allah için? kağıt peçete bizim el kurulama gereksinimimiz için zaten yeterli. böyle şovlara girip insanı canına lânet ettirmeye, otobüste cam kenarındaki cama yaslanıp hayatı sorgulayan bahtsız bedevi konumuna sokmaya gerek var mı? ya asıl sinirlendiğim bu da değil, el kurutma makinesinin bağıracağının sinyalini önceden vermemesi. sinsiliği yani. umarım bundan kelli böyle garip ve öfkelendiren olaylar başıma gelmez. el kurutmak varken dert sahibi olduk iyi mi? neyse tespit burada biter, iyi akşamüstüler efendim.*
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yanından geçerken hayvan gibi bağıran el kurutma makinesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim