yapılan yolsuzlukların sadece haber olarak kalması

yok efendim dekan, karısını bilmem nereye atamış. bakan çaycısını bilmem ne yapmış bir vekil ihale almış vs diye gider bu işler ancak ülkede bu durumlar sadece haber olarak kalıyor. adalet öylece bakıyor bu duruma. ülkeden çok bir şey beklemek bu durumda çok yanlış olur. efendim ülkemiz, neden gelişmiyor acaba nah gelişir bu kafayla.

muhalif medyanın gücünün çok sınırlı olmasından kaynaklanıyor ve bir de harekete geçmesi beklenen adli makamların sessizliğinden. daha eski zamanlarda bir yolsuzluk ifşa olduğunda bu durum günlerce gazete manşetlerinden düşmez tv programlarında eksik olmazdı. vatandaş bu sayede sürekli bilgilendirilirdi. şimdi bu durum ne yazık ki büyük ölçüde ortadan kalktı. bu tarz haberlerin işlendiği kanallar çok az ve herkes de izlemiyor. hal böyle olunca da toplumsal bir tepki oluşmuyor. durmak yok a haber izlemeye devam.

birçok kanalda haber bile olmadığı için yarı yarıya yanlış iddia. birileri survivor falan izliyor sadece. muhalif tarafta ne yayınlanıyor, neler oluyor ülkede haberleri bile yok. duyduklarında da her şeyin yalan olduğunu söyleyip inkâr etme eğilimi gösteriyorlar. tanımadıkları insanlar için sosyal medyada başkalarıyla kavga etme fanatikliği içerisinde mutlu mesut yaşıyorlar. biz de onların kerizliğinin bedelini ödüyoruz.

edit: survivor bir sembol sadece. o programı her izleyenin aklı bir karış havada değil elbet. siz anladınız varmaya çalıştığım noktayı bence.

yolsuzluk yapmanın yerli ve milli hasletimiz olmasındandır.
"bal tutan parmağını yalar" atasözü fransızların, japonların, rusların falan değil bizim atasözümüzdür.
işin acı yanı da şu: bugün yolsuzluklara kızan insanların en az yarısının kızgınlık nedeni, bakın en az diyorum, yolsuzluğu kendilerinin yap(a)mayışıdır.