yastık savaşının bir tek pop şarkıların kliplerinde olması

pop şarkılarına ve kliplerine dikkatlice baktığımda fark ettiğim acıtıcı ve derdest edici gerçektir. şarkılarda genelde aşk, hasret, eğer aşk yıpratıcı ve bıktırıcı geçmişse giden sevgiliye nispet ve ''sensiz çok iyiyim tatlım'' teması işlenir. özellikle kısa dönemlik pop şarkılarında bu gözlenir. kliplerde de şarkının sözlerine, hikâyenin gidişatına benzer bir süreç vardır. aşkın güzel gittiği ve iki tarafın da mutluluktan uçtuğu zamanlarda çiftler birbirine gülen gözlerle bakar, lunaparka gidip orada eğlenir, mutfakta tatlı yaparken tatlıya konacak krem şantinin bir kısmını birbirlerinin burnuna sürerler, çiftlerden kadın olanı gitar çalmayı denerken erkek ona yardım eder ve iyice kadına sokulur falan. bunları görmüşüzdür kliplerde. işte bir şeyi daha görüyoruz ve başka yerde de görmüyoruz muhtemelen. işte o da yastık savaşıdır. abi bunu gerçek hayatta yapan var mı? hiç görmüyoruz internette, sosyal medyada. çünkü şu anki sosyal medya düzeninde çiftler (veya genel olarak insanlar) bir şeyi yapıyorsa gösteriyorlar. yani hep ''bakın biz bunu yapıyoruz haberiniz olsun'' tavrı hâkim oluyor çiftlere sosyal medyada.

fakat yastık savaşını hiç görmüyoruz özellikle son zamanlarda. demek ki kimse yapmıyor. hani birkaç kişi yapıyor olsa bile bile anlarım, hiç yapılmıyor. bir kültür yok oldu resmen dostlar. bitti! öldü bir alışkanlık. acaba bu yastıklar alerji mi yapıyor gizliden gizliye, ondan mı tercih edilmiyor? artık bu tarz yastıklar ve yastık tüyleri üretilmiyor mu yoksa? çünkü bilirsiniz, bazı ürünler sessizce tedavülden kalkar, ayrılır aramızdan. tıpkı eti tutku'nun çikolatası gibi, yer fıstıklı eti crax gibi, lay's kaşık cips gibi. belki yastık tüyleri de sessizce kalkmıştır tedavülden. veya ekonomi artık çığrından çıktığı için klipler haricinde kimse almak istemiyordur. fakat var bir sebebi bizim bilmediğimiz. klipler gerçek hayatı yansıtıyorsa gerçek hayatta hiç olmayan bir olay, bir olgu nedendir ki kliplerde yer almaktadır? bir şehir efsanesi gibi oldu artık yastık savaşı. hugo'nun tolga abi'ye küfrü gibi. (bkz: şener özbayraklı)'nın galatasaray'da oynaması gibi. (bkz: settar tanrıöğen)'in doğulu veya güneydoğulu olmaması gibi. şaşırtıcı, inanılması imkânsız bir olay, bir şehir efsanesi, bir mit artık yastık savaşları.

klipler de olmasa varlığını bilmeyeceğimiz, unutacağımız bir mit hem de. sosyal medya kullanan çiftlere hem instagram için hem twitter için açık çağrımızdır; ne olur kendi aranızda yastık savaşı yapıyorsanız bunu kameraya çekin ve internette yayınlayın. görelim yastık savaşı yaptığınızı. o yastıktaki tüylerin etrafa çil yavrusu misâli dağıldığını ve sizin bu etkinlikte çok eğlendiğinizi görelim. görelim ki pop şarkıların klipleri haricinde bir güçlü delil daha olsun elimizde. böyle olmaz, inanmayız böyle. lütfen yapıyorsanız yayınlayın, yapmıyorsanız da yapmadığınızı deklare edin bizlere. kliplerdeki o görüntüler halüsinasyon mu gerçek mi bilelim artık. kurtarın bizi bu cahillikten, yoksa delirip selâmeti kaybedeceğiz hepten :)

yastık savaşı sonrası ortalığı kim topluyor sorunu var birde.

scary movie filmlerinin birinin açılışında da vardı bu yastık savaşı. pamela mıydı acaba o oynayan tam hatırlayamadım.

community dizisi
3. sezon 14. bölüm

sihirli annem gibi çocuk dizilerinde de bu tip aksiyonları gördüğümü hatırlıyorum. çoluk çocuk çok seviyor böyle şeyleri nedense.

izel-ercan ikilisinin bitmesin bu rüya klibinde hatırlıyorum yastık savaşını. tespit doğru.