yav bu karadenizliler size ne etti sorunsalı

türkiye geneli ve sözlükte yer alan karadeniz insanı karşıtı söylemlere karşı geliştirilen pratik.

artık dayanamadım... zira bu başlığı açmasam kendimi oflu değil, koflu hissederdim.*

karadenizliler denince samsun'dan ötesi kast ediliyor sanırım.
orta karadenizli olarak şimdiye kadar kimseden olumsuz bir yorum almadım memleketime dair.
trabzon ve rizeliler bizi karadenizli bile saymıyor.

bize değil ülkenin içine etti.

adam kayırmacılık, mafyacilik, siyasi yapılanma bla bla bla...

daha sayayım mı?

bir trabzonlu olarak ben de çok merak ediyorum bunu.
çok tatlı insanlarız aslında.

bütün olayları
1-biz çok milliyetçiyuk
2-biz çok dindaruk

eğer dışarıdan gelen biriysen hepsi birleşir sana saldırır, dışarıdan birini bulamazlarsa
birbirini silkerler.
çoğunun ne dinle bir alakası vardır, ne de milliyetçilikle.
illa birini ankaraya yollar onun eteklerine sığınırlar
daha evvel o mesut denen her tarafı şaibe dolu herif, şimdi de malum şahıs.

bana doğrudan bişey etmişlikleri yok. ama işte gördüklerimiz yetiyor antipati duymak için. kızlarına miras bırakmıyorlar. erkek çocukları arasında pay ediyorlar çaylıkları. bize uymaz. ölülerini evlerinin bahçesine gömüyorlar. belki adetler değişmiştir şimdi, asri mezarlıkları vardır ama köylerde her evin bahçesinde nineler dedeler yatıyor. o durum da bize uymaz.
neyse bunlar da çok mühim değil. lakin akp iktidarında hemşericilik aldı yürüdü. malum kişinin rizeli olması karadenizlilere yapılan hemşericilik ve adam kayırma milletin canına yetti. malum beşli karadenizli. devletten iş, ihale koparan daha küçük müteahhit ve taşeronların da alayı karadenizli. devlette üçer beşer maaş alan ne kadar yiyici varsa karadenizli. karadeniz diyoruz da sinop, ordu, samsun, giresun bunlarla kimsenin sorun yok. mesele rize ve trabzonda.
eskiden karadenizli deyince biraz asabi ama dürüst ve mert insanlar gelirdi aklımıza. şimdi karadenizli deyince doğrudan vatandaşın vergilerinin oluk oluk akıtıldığı kayırılmış bir güruh geliyor gözümüzün önüne. kimse kusura bakmasın.

akp'ye bağlıyorum bu durumu. iki şehre bakarak hepimizi laz sanmanız da ayrı bir konu. aptalın birisi geçen tutturmuş "sen türk değilsin," diyor bana. türk'üm ama olmasam da sorun olmazdı çünkü ben türkiye cumhuriyeti'nin vatandaşıyım, ırkım ne olursa olsun kendimi hep türk ilan ederdim çünkü bin cihana değişmem şu öksüz türklüğümü.

ben bartınlıyım. bartın'ın en gözde yerindenim. bartın, yıllardır mhp ile yönetiliyor ve tabii ki başkan tanıdık. hayatımda gördüğüm en iyi adam. bartın için yaptığı şeylerin haddi hesabı yok. tam bir aile babası, yıllardır bartın'ın bütün köylerini gezerek insanlara nasıl olduğunu soruyor; insanların ihtiyacını karşılıyor, çocukları seviyor. adamın odası çocuklarının, torunlarının fotoğrafıyla kaynıyor.

akp'yi sevmiyorum, mhp'de aynı rengi turuncusu ama cemal akın'ı seviyorum çünkü bu zamana kadar memleketine hiçbir yanlışı olmadığı gibi insanlarına da olmadı. herkes adamdan çok memnun. o yüzden oranın hangi partide olduğu zerre umurumda değil.

amasra, chp'de. ben bartın'ın amasra ilçesindenim. recai çakır'ı da severiz. yani anlayacağınız, biz küçük bir iliz ve bizi bir şeylere katmaktan vazgeçebilirsiniz. biz laz değiliz ama diyorum ya olsak da fark etmezdi. karadenizden nefret ettiğini söyleyenleri bu sene amasra'nın tertemiz suyuna girerken görürsem onları hamsilere yem ederim. memleketimi ırkçı ve değer bilmeyenlerle paylaşmak istemiyorum. ne olursa olsun yine de karadenizliyim tabii. sinir ve inat her memlekette geçerli...

sırf trabzon'u ve rize'yi sevmiyorsunuz diye her yeri aynı sanmayın. gerçi trabzon ve rize de dünya harikası bir şehir bana göre. karadeniz'in değerini karadenizliler biliyor. zaten ormanlarımız olmasa oksijensizlikten öleceksiniz hâlâ düşmanlık peşindesiniz.

hiç merak etmediğim sorunsal.
alayı bizi kıskanıyor.
dibimizde bitiyorlar.
başlarına karadeniz kadar taş diycem,
beddua olacak,
ben beddua etmem.
oldu canım,
bende sizi çok seviyorum.